Türkiye’nin doğu illerini kapsamlı şekilde vuran depremin ardından, İstanbul için beklenen olası deprem hakkında farklı görüşler gelmeye devam ediyor.
6 Şubat’ta meydana gelen ve Kahramanmaraş, Malatya, Adıyaman ve Hatay başta olmak üzere on bir ili içerisine alan deprem felaketinin
etkileri hala çok taze. Bölgedeki bazı illerde hala arama çalışmaları devam ederken, bir yandan da enkaz kaldırma operasyonları yürütülüyor. Depremin büyüklüğü ve yıkılıcığına paralel olarak önümüzdeki süreçte beklenen İstanbul odaklı deprem de tekrar gündem maddeleri arasında. Uzmanlar uyarılarına ve etki alanlarına dair bilgiler paylaşmaya devam ederken, farklı sektörlerin temsilcileri de kendi çerçevelerinden olası etkiler üzerinden değerlendirmeler paylaşıyor. Premium araçlara servis hizmeti veren Aşin Otomobil de uzmanların son günlerde yaptığı “olası büyük İstanbul Depremi” uyarılarına atıfta bulunarak kritik bilgiler paylaşdı.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Otomotiv sektörü olarak istanbul depremi için hazır değiliz
Deprem dayanıklılığına sahip konut hususunun en önemli konu olduğu olası depremde, ulaşımın da büyük önem taşıdığını belirten Aşin Otomobil Genel Müdürü Okan Erdem, otomotiv sektörünün depreme yeterince hazırlıklı olmadığını söyledi. Artan kasko ve zorunlu trafik sigortası poliçe fiyatları sebebiyle birçok kurum ve bireyin sigorta yaptırmaktan imtina ettiğini kaydeden Erdem; “Sigortalı olma bilincimiz zaten düşüktü Enflasyon, yedek parça ve araç fiyatlarındaki artış sebebiyle artan poliçe fiyatları, kişileri sigorta yaptırmaktan alıkoymaya başladı ve her geçen gün oran düşüyor. İstanbul’da yaklaşık 5 milyon araç var ve 10 araçtan ortalama sadece 2-3’ü kaskolu. Binalar hasar gördüğünde, bu araçların da önemli bir bölümü hasar görecek ve hiçbir teminat altında değiller. Her araç milli servettir, bu konuda topyekun bilinçlendirme yapılmalı.” dedi.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
İBB’nin ve Kandilli Rasathanesi’nin yaptığı araştırmalar sonucunda İstanbul’da iyi senaryoda 50 bin binanın ağır hasar göreceği öngörüsünün var olduğunu da hatırlatan Erdem; “ fet sonrasında gerek hususi, gerek ticari, gerek kamu araçları, hepsi önemli göreve sahip olacak, ancak bu araçların hasara uğrayan ve onarılabilecek durumda olanlarını onarma ihtiyacı ortaya çıkacak. Oto servislerinde de depreme dayanıklılık hususunda çok büyük eksikler mevcut, birçok servis 40-50 yıllık binalarda faaliyet gösteriyor. Araçları onaracak servis dahi bulamama riski var. Kamudan otomotiv sektörü temsilcilerine, belediyelerden sigorta şirketlerine, vatandaşlarımızdan tüm sektör çalışanlarına, hepimizin afet konusunda bilinçlenmesi, bir an önce gerekli önlemleri alması gerekiyor.” şeklinde konuştu.
