Toplantı, hedef, satış, plaza, trafik derken beyaz yakalının can simidi: Müzik. müziği müzik yapan, ofis ortamından kurtaran kulaklıklar ise aşağıda…
Kurumsal hayatın sillesini yemiş, her gün ev ile plaza arasında mekik dokuyan milyonlarca insan. Çoğu zaman binanın içinde güneşin doğuşu ve batışına dahi şahit olamıyorsunuz. İçeri girerken karanlık, çıkarken daha karanlık. İşte müzik, belki de bu koşuşturmaca içinde, masadan sizi alıp götüren, kulaklığı taktığınızda etrafınızdakileri duymayı engelleyen yegane kurtuluş yolu. Madem ki tek yol, en azından bu yolu kaliteli ve pürüzsüz yaşamak hakkımız. Diğer yandan gün boyu koşuşturmanın içinde farklı kulaklık türlerine de ihtiyacımız olmuyor değil. Tek kulaklık her koşul için uygun olmayabiliyor. Açıp şöyle bir internete baksanız milyonlarca kulaklık kategorisi görebilirsiniz belki de. Barry Schwartz’ın Paradox of Choice kitabında söylediği gibi o kadar fazla seçenek olunca insanlar aldıklarından hiç bir zaman memnun olamıyor. Özetle önemli olan ihtiyacınıza ve gün içindeki deneyiminize en uygun ürünü bulabilmek. Milyonlarca örnek arasından teknik fonksiyonlarından çok beyaz yakalı çalışanın günlük hayatına en uygun olacağını düşündüğüm dört kulaklık ise şöyle:
SENNHEISER MOMENTUM 2 (Wireless)
Müziğin en saf halini duymak isteyenlere
Dediğim gibi teknik detaylara girmeden önce sabah ofise geldiğinizi ve uykunuzun henüz açılmadığını hayal edin. Belli ki akşamdan kalınmış. Henüz kimseyle günaydınlaşacak ya da diyaloğa girecek kadar enerjiniz yok. Ofisten hatta dünyadan biraz uzaklaşmak niyetindesiniz afyonunuz patlayana kadar. İşte Momentum 2, bu tür anlar, yani dış dünya ile irtibatı kesip sadece müziğe odaklanmak istediğiniz zamanlar için yaratılmış.
Henüz müzik çalmasa dahi kulaklıkların ses izolasyon özelliği inanılmaz. Benim diyen kulaklıklarda bu kadar net başarı sağlanması kolay değil.
Bir diğer etkileyici nokta ise Bluetooth ve kablolu ses kalitesi arasındaki farkın neredeyse yok denilecek kadar az olması. Genellikle Bluetooth bağlantısında (tabii telefon ya da farklı etkenler sebebiyle de) ses kalitesinden bir miktar feragat edilir. Kablolu bağlantı her zaman daha net aktarım gücüne sahiptir fakat bunun da en büyük dezavantajı kablonun rahatsız ediciliği. Ancak bahsettiğim gibi Sennheiser Momentum 2, beklenenin üzerinde performansa sahip. Özetle, sabah ayılmak için kahvenizi yudumlarken, müziğin en saf halini, elinizi kolunuzu sallayarak plazanın istediğiniz köşesinde duymak isterseniz şimdiden mutluluklar.
JABRA HALO SMART
Yoğun telefon trafiği asistanı
Öğlene doğru telefon trafiği tüm dünyada hızlanır. Öyle ki bazı günler telefonun kulağınıza yapıştığını hissedersiniz. Kurtuluş kablolu kulak içi kulaklıklarda dersek doğru olmaz çünkü dolanan kablolar yine başa bela. Diğer yandan tek taraflı Bluetooth kulaklıkları denemeye kalktığınızda bu sefer nerede bıraktığınızı unutmanız an meselesi. Hatta bir de Bluetooth mesafesinden çıkarsanız tekrar eşleştirme yapmak ayrı dert. Aslına bakarsanız çok şey istiyoruz; hem kabloları dolanmayacak, hem ortalıktan kaybolmayacak hem de sürekli yanımda olup beni rahatsız etmeyecek bir kulaklık. Şaka gibi bir ihtiyaç tarifi ama Jabra Halo Smart tam olarak bunu yapıyor.
Gün içinde yoğun telefon trafiğiniz varsa, ellerinizi konuşurken kullanmak istiyorsanız ve ergonomi sizin için önemliyse Halo Smart sizi kendisine bağımlı yapıyor şüphesiz.
Sadece kulaklık değil ayrıca Jabra Asist uygulaması sayesinde telefonunuzdaki takvim ve e-postaları sesli okuyabiliyor. Yani kimse fark etmeden postalarınızı kulağınıza fısıldayan birileri var. Fısıldamak demişken, Jabra’nın ses kalitesi belki de dünyanın en iyisi olmayabilir ancak gerek telefon görüşmelerinde gerekse müzik dinlerken oldukça mutlu olacaksınız. Son olarak uygulama eğer Jabra Halo Smart’ınız kaybolursa (ki bağımlılıktan ötürü kaybolacağını düşünmüyorum) size haritada nerede olduğunu hemen gösteriyor.
JABRA SPORT PACE
İş sonrası spor tutkunlarına
Arka arkaya iki Jabra kulaklıktan bahsetmek kendini tekrarlamak gibi olsa da Jabra Sport Pace’i bambaşka bir yere koymamız lazım. Son dönemde özellikle ses kalitesinin yanı sıra kullanıcı deneyimine yönelik en farklı ürünleri ortaya koyan ve koyduğu bu ürünleri yalnız bırakmayıp uygulamalarla destekleyen marka, Jabra diyebiliriz. Kurumsal hayatta bir nebze sağlığına dikkat etmek isteyenlerin yegane durağı spor salonlarında kendi sevdiğiniz müziği dinlemek, dinlerken adımlarınızı saymak/kaydını tutmak ve sosyal medyayla entegre başka uygulamalar (Endomondo, RunKeeper, Strava, MapMyFitness, Runtastic) ile paylaşmak istiyorsanız sizi Sport Pace’e alalım.
Her şeyden önce belli ki dayanıklılık ve rahatlık konusunda uzunca süre üzerine çalışılmış.
Sport Pace hem rahatsız etmiyor hem de sıvı ya da darbelere karşı dayanıklılığıyla uğraştırmıyor. Yukarıda bahsettiğim gibi Jabra’nın Spor için de uygulaması mevcut ve içinde hazır parkur seçenekleri, müzik kütüphanesine erişen ve koşu ritminizle entegre müzik araçlarını barındırıyor. Hangi mesafeyi ne kadarda koştuğunuzun kaydını tutarken aynı zamanda yukarıda bahsettiğim uygulamalar üzerinden arkadaşlarınızla ya da hiç tanımadığınız kişilerle yarışabilirsiniz.
BEATS PRO
Hayattan kopmak isteyenlere
Sporunuzu da yaptığınıza göre eve dönerken metroda, vapurda biraz Club biraz R&B’ye kendinizi bırakmak istiyorsanız Beats by Dre Pro’yu tek geçebilirim. Burada aslında bir paradoks söz konusu. Yazının başında her ne kadar Sennheiser Momentum 2 için Saf Müzik bağımlılarına seslensem de Beats tam tersine bazı sesleri kendi formülleri sayesinde geliştiriyor.
Bas ağırlığı yüksek olan sesleri daha kuvvetli ya da arkada kalan bazı tınıları çok daha ön planda sergiliyor.
Bu da tamamen tercih meselesi ve o yüzden kişinin gün içindeki farklı ihtiyaçlarına göre tam tersi hizmet sunan ürünlere odaklanılabilir. Sabahın erken saatlerinde saf müziği dinlerken akşam dönüş yolunda basları güçlendirilmiş, arka tınıları zenginleştirilmiş bir kulaklık ideal olabilir.