Işığın maddeye dönüştürülmesi, bir grup araştırmacının 80 yıl önce teorik olarak ortaya koyduğu, ancak pratikte denenmesi bugüne kadar mümkün olmayan bir işlemdi. İlk olarak Breit-Wheeler ikilisinin 1934’te öne sürdüğü fotonları, yani ışık partiküllerini çarpıştırarak madde elde etme yönteminin uygulanmasını sağlayacak teknoloji, Imperial College London’daki araştırmacıların açıklamasına göre sonunda geliştirildi. Kısacası artık ışıktan madde elde etmek mümkün.
Nature Photonics adlı bilimsel araştırma dergisinde yayınlanacak olan “foton-foton çarpıştırıcı” yöntemini basit bir şekilde açıklamaya çalışalım. Buna göre, öncelikle elektronlar bir lazer yardımıyla hızlandırılıp altın plaka üzerine yansıtılıyor, bunun sonucunda gözle görülebilen ışıktan bir milyar kat daha enerjik bir foton ışını ortaya çıkıyor. Bir yandan da altından bir kutu içerisine başka bir lazerin yansıtılmasıyla bir grup foton daha elde ediliyor. Bu iki foton grubu çarpıştırıldığında dışarı kütlesi olan elektron ve pozitron, yani madde çıkıyor.
Basitleştirilmiş halde açıklandığında dahi kulağa bir hayli karmaşık gelen bu yöntem, aslında bilim insanlarına pek de karmaşık gelmiyor, üstelik foton-foton çarpıştırıcının şu anda var olan ekipman kullanılarak üretilmesi mümkün. Ancak bu çarpıştırıcıdan şimdilik büyük sonuçlar beklenemez, zira şu aşamada bırakın nesneyi, tam bir atom dahi üretilemez. Bu araştırma yukarıdaki fotoğrafta da yer alan Star Trek “replicator”ını gerçeğe çevirmeyecek olsa da, sonuçta araştırmacıların Büyük Patlamanın, nam-ı diğer Big Bang’in ilk 100 saniyesini yeniden yaratmasını sağlayabilir.
