YİNE İNSANLIĞI BEKLEYEN KORKUNÇ BİR GELECEK, KIYAMETİ YAŞAMIŞ BİR DÜNYA VE ROBOTLARLA KAPIŞAN İNSANLIK… NASIL? ÇOK DA YENİ BİR ŞEYLER YOK DEĞİL Mİ? FAKAT BINARY DOMAIN TÜM BU KLİŞELERİN ORTASINDA KENDİNCE YENİLİKLERE SAHİP İLGİNÇ BİR OYUN
Aksiyon oyunları yağmuru devam ediyor. Ardı arkası kesilmeyen bu yağmurun içinde farklı bir şeyler söylemeye çalışan oyun miktarı öylesine azaldı ki kulağımız her şeye alıştı artık. Oyunların duyuruları sırasında kulağımıza farklı bir şeyler çalındığı anda dikkat kesilir olduk. Binary Domain de bunlardan biri işte… Düzgün yazılmış bir senaryoya, ilgi çekici sayılabilecek karakterlere ve değişik dinamiklere sahip bir oyun. Her ne kadar oyuna genel çerçeveden baktığınız zaman değişik gibi gelmese de, biraz daha dikkat kesildiğinizde ilginç özelliklerinin olduğunu fark ediyorsunuz. Ancak tüm bu detaylara geçmeden önce oyunun tam anlamıyla bir Japon ürünü olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Geliştirici ekip senelerdir Yakuza serisini yapan ve kendine has bir hayran kitlesi edinmiş “Yakuza Studio”. Dolayısıyla çağı yakalamaya çalışan bir aksiyon oyunu da olsa kimi yerlerde Japonların o kendine has menü sistemini, hikaye abartılıklarını ve aşırıya kaçan efektleri görebiliyorsunuz. Eğer bu tarz oyunlardan hoşlanıyorsanız, bazı ciddi aksiliklerine rağmen Binary Domain’i sevebilirsiniz.
BÖYLE GELECEK GELMESİN!
Yakın bir gelecekte buzulların erimesiyle birlikte Dünya’nın dörtte üçü sular altında kalmış ve bildiğimiz anlamdaki medeniyetin sonu gelmiştir. Fakat geride kalan insanlık sular altında kalan şehirlerin üzerine yeni yaşam alanları kurmuştur. Milyonlarca ölünün yattığı mezar kentlerin üzerine kurulan şehirlerin inşasında çalışacak insan bulunamadığından, tüm iş gücü robotların üzerine kalmıştır. Bu ortamda bundan en fazla faydayı sağlayanlar, robot ve yapay zeka üreten firmalar olmuştur. Amerikalı Bergen firması bu süreçte öyle büyümüştür ki politik ve ekonomik dengeleri değiştirebilir hale gelmiştir. Japon kökenli Amada firmasıysa, kendi teknolojilerini çaldığı suçlamasıyla Bergen’i dava eder. Ancak Bergen o kadar güçlüdür ki dava otomatikman düşer. Amada şirketi batışa doğru hızla sürüklenmeye başlar. Tüm bunlar yaşanırken robot yapay zekasıysa korkunç bir aşama kaydeder ve robotlar artık kendilerinin birey olarak tanınmasını ister. Bunlardan biri Detroit’te bulunan Bergen binasına bir saldırı gerçekleştirir; sorgulama sırasında saldırıyı gerçekleştiren robotun kendini insan sandığı ortaya çıkar. Bergen şirketinin patronu da saldırı emrinin Amada tarafından verilmiş olabileceğinden şüphelenir ve Dan Marshall’ı görevlendirerek şirket patronunu sorgulamasını ister. Konu ve işleniş hiç de fena değil. Ancak tüm bu girift konuyu omuzlarında taşıyan Binary Domain, tam olarak su katılmamış bir aksiyon oyunu. Eğer Gears of War serisini oynadıysanız karşınıza aşağı yukarı nasıl bir şey çıkacağını tahmin edebiliyorsunuzdur. Oyun büyük oranda siper çatışmaları üzerine kurulu ancak çatışmaların kalitesi ve aksiyon dozu gayet yerinde. Silahlar fütüristik ve tam anlamıyla karmaşa yaratmak için tasarlanmış. İşin içine Japon abartısını da katarsanız ortalığın nasıl bir renk cümbüşüne döndüğünü tahmin edebilirsiniz. Özellikle etrafın tam anlamıyla hasar alabiliyor olması, sert geçen çatışmalarda ortalığı cehenneme çeviriyor. Karşılıklı mermi alışverişi esnasında duvardan seken lazer ve plazma mermiler ortalıkta ne var ne yoksa paramparça ederken ortaya son derece sinematik sahneler çıkarıyor. Fakat en güzeli düşman robotların dağılmasını izlemek… Robotlar o kadar detaylı modellenmiş ki siz üzerlerindeki zırhı dağıttıkça altından kablo ya da kaplama parçaları lime lime oluyor. Evet, eğer bir aksiyon oyunu yapıyorsanız, “yıkım” konusunda da elinizi korkak alıştırmamanız gerekiyor. Bu sayede silahınızın vuruş tokluğunu, çatışmaların keskinliğini çok daha net bir şekilde hissediyorsunuz. Oyunun grafikleri kadar sesleri de güçlü olduğundan çatışma atmosferi en yoğun şekilde yaşanıyor ki bizce Binary Domain’in en güçlü olduğu yan bu. Bir aksiyon oyunu olarak görevini oldukça iyi yerine getiriyor Binary Domain. Diğer yandan hem silah hem de düşman çeşitliliği bol olunca, eğlencenin süresi de uzun oluyor.
GÜVEN SAĞLAMAK
Peki, oyun farklılığı nerelerde yaratıyor? Oyun açıklandığı zaman bizi heyecanlandıran en büyük özelliği yanınızda sizinle birlikte çatışan takım arkadaşlarınızın size güvenmelerini sağlamak durumunda olmanızdı. Savaş sırasında onlara ne kadar yardımcı olduğunuz, onları nasıl koruduğunuz hem oynanışı hem de senaryonun gidişatını etkiliyor. Mesela, kapana kısılmış bir takımdaşınızı yaylım ateşinden kurtarmak, onun size olan güven seviyesini artırabiliyor. Takımınız içerisinde güven ortamı sağladığınızda ekip arkadaşlarınızın performansı gözle görülür bir şekilde artıyor ve çok daha verimli bir şekilde savaşmaya başlıyorlar. Fakat tersi bir durumda yanınızdaki arkadaşlarınız sizi ve komutlarınızı hiç sallamamaya başlıyor. Emir verdiğiniz zaman dinlemiyor ve “git kendin uğraş” gibisinden cevaplar veriyorlar. Bu durumu düzeltmek yine size düşüyor. Diğer yandan yine oyun içerisinde verdiğiniz kararlara bağlı olarak güven telkin edip etmediğinize göre senaryonun akışı değişebiliyor. Oyunun tekrar oynanabilirliğini artıran önemli bir etken bu.
BAĞIRIN ÇAĞIRIN
Oyunun bir diğer önemli özelliği de ekip arkadaşlarınıza sesle komut verebiliyor olmanız. Bunun için PS3’ün kulaklık setini kullanabilirsiniz. Savaş sırasında bağırıp çağırarak etrafa komutlar yağdırmak sizi havaya soksa da, zaman zaman yapay zeka, verdiğiniz komutları algılayamıyor. Belli ki üzerinde biraz daha çalışılması gerekiyormuş bu özelliğin. Oyunun tek kişilik senaryosunun ardından çok oyunculu ortamlara da akabilirsiniz. Yapımcıları çok oyunculu seçeneklerde Gears of War modelini örnek almışlar ancak server problemleri had safhada. Maçlarda ciddi şekilde lag olduğu gibi, bağlantı kopmaları, oyundan düşmeler de yaşanabiliyor. Oyunu denediğimiz dört gün boyunca sürekli yaşadık bunu. Teknik olarak iyileştirme yapılmadığı sürece keyif almak oldukça güç.
EZBER BOZMUYOR
Binary Domain öyle ahım şahım, övebileceğimiz bir yapım değil ancak yılbaşı sezonuna doğru coşacak oyun yağmuruna kadar susuzluğumuzu giderebilir. Bu aralar çıkan oyunların sürekli aksiyon tarzında olduğunu düşünecek olursak, piyasada daha iyi alternatifler bulabilirsiniz. Ancak oynayacak oyun arıyorsanız kesinlikle bir bakmanızı tavsiye ederiz. Eğer vaktiniz kısıtlı ve elinizde daha bitirmeniz gereken oyunlar varsa, Binary Domain’i rahatlıkla pas geçebilirsiniz. Geçtiğimiz yıl oynadığımız ve tür olarak Binary Domain’e çok benzeyen Vanquish, bundan daha oturaklı bir oyundu.