Aeromine firması tarafından geliştirilen çatı rüzgâr enerjisi sistemi, geleceğin en önemli enerji kaynaklarından olabilir.
Ülkelerin elektrik ihtiyaçları sürekli olarak artıyor, fosil yakıtların azalması ve daha pahalı hale gelmesiyle elektriğe yöneliş hızlanıyor. Elektrikli araçların patlaması ve diğer bazı etkenler üzerinden artık ülkeler daha önce hiç olmadığı kadar fazla oranda elektrik üretmek zorunda. Elektriğin üretimi dünya üzerinde halen tam olarak temiz değil. Ancak bunu değiştirmek için çok sayıda sistem geliştiriliyor, rüzgâr türbinleri ile güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının sayısını artırılıyor.
Elektrik üretimi günümüzde sadece devletlerin elinde de yer almıyor. Büyük enerji şirketleri yanında artık kişiler de evlerinde kendi elektriklerini üretebiliyor. Birçok kişi evini yüksek verimli güneş enerjisi panelleri ile donatıyor, burada Tesla gibi firmalar kişilere çok gelişmiş güneşten elektrik üretim ve depolama çözümleri sunuyor.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Elektrik üretim sürecinde rüzgâr enerjisinden yararlanma konusunda ise şu an daha çok büyük şirketler öne çıkıyor. Riskler ve gürültü üzerinden rüzgâr enerjisi sistemleri normal kişilerin hayatına kolay kolay giremiyor. Özellikle büyük şehirlerde rüzgârdan elektrik üretimi halen tam olarak uygulanabilir yapıda değil.
Ancak bu yakında değişebilir. Çünkü Aeromine firması birim alanda yüksek verim sunan bir çatı rüzgâr enerjisi sistemi geliştirdi. Hazırlanan sistem, güneş panellerine kıyasla kurulum alanı üzerinden yüzde 150 daha fazla enerji sağlayabiliyor. Normal bir rüzgâr gülünden farklı olarak dönen bıçaklara / kanatlara sahip olmayan Aeromine imzalı çatı üstü rüzgâr enerjisi üniteleri, bu sayede güvenliler, sabit konumda görev yapıyorlar ve çevreyi rahatsız edecek gürültü oluşturmuyorlar.
Ünitelerden birisini çalışırken gösteren video
“Hareketsiz” olarak geçen bu çatı üstü rüzgâr enerjisi üniteleri, özel tasarımları ile gelen rüzgârla cihazın merkezinde düşük basınçlı vakum oluşturuyor ve konumlandırılan türbini hareket ettirerek 5 kW kadar elektrik üretim potansiyeli ortaya koyuyorlar. Çatılara yaklaşık 5 metre aralıklarla yerleştirilebileceği aktarılan üniteler, güneş enerjisi sistemleri ile kombinlenerek büyük çatılar üzerinde ciddi bir üretim seviyesi oluşturabiliyor.
Üretim maliyetinin düşük olduğu aktarılan ancak bu konuda tam olarak net bilgi verilmeyen sistem, sabit olduğu için özellikle rüzgâr yönünün genelde sabit olduğu konumlarda yüksek verim sağlayabiliyor. Tek olumsuz yanı bu olan yani adaptif bir yapısı olmayan sistem, halen aktif olarak test ediliyor ve pazara çıkmadan önce mükemmel hale getirilmeye çalışılıyor.
Hazırlanan sistem apartmanlar yanında lojistik deposu ve fabrika gibi alanlar için de oldukça uygun durumda.
