Black Mirror 4. sezon 4. bölüm “Hang the DJ” ön incelemesi
Biraz bakış açısını değiştirme zamanı. Hang the DJ sezonun en farklı, en Black Mirror standartları dışında bölüm olarak karşımızda.
Black Mirror’ın 4. sezonunu incelemeye başladığımdan beri aynı konuda küçük bir çocuk gibi yakınıyorum. “Bu bölüm Black Mirror’ın o uç, insanın hayallerini ve umutlarını umursamazca kıran, izleyici için de travmatik bir deneyim yaşatan bir yapım değil.” Bu yazıya kadar okuduysanız, en çok U.S.S. Callister’ın buna yaklaştığını ancak hikaye toparlanırken yine gereksiz bir sonlandırma çabasına girdiğinden bahsetmiştim. Sezonu izlerken hep “O bölüm”ü aradım durdum. Ancak sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim. Hang the DJ o bölüm değil. Hatta yakın bile değil. Ancak bu kötü bir şey mi? İşte bunu tartışalım biraz.
Hang the DJ bölümü Black Mirror’ın o distopya standartlarının çok dışında ve açıkçası bana 3. sezondaki San Junipero bölümünü gereğinden fazla hatırlattı. Hikaye olarak bambaşka bir durumla karşı karşıyayız ancak verdiği his San Junipero’daki gibi. Sanki iki sezondur diziye “Bu hikayeler çok karanlık biraz yumuşatsak mı?” denilerek bir güncelleme yapılmış gibi hissetmekten kendimi alamıyorum. Hang the DJ de o bölümlerden biri. Black Mirror’ın “Bu teknoloji çok güzel de ne zaman midemize yumruk atacak bir şey olacak?” sorusunu soramayacağınız bir bölüm diyebiliriz.
Önce biraz konudan bahsedelim. Eğer günlük hayatınızda Tinder ve benzeri uygulamaları kullandıysanız aslında konuyu aşağı yukarı biliyorsunuz demektir. Hang the DJ “Gelişmiş bir teknoloji ışığında Tinder nasıl bir uygulama olurdu?” sorusunun cevabı adeta. Bunu da çok başarılı bir şekilde anlatıyor. İki farklı insanın bakış açısıyla dahil olduğumuz bu macerada, ruh eşini arayan insanların hayatına konuk oluyoruz.
Hang the DJ teknolojiden ziyade insan ilişkilerine daha yakından bakacağımız bir bölüm olmuş. Açıkçası gergin ortamı biraz yumuşatan ve izleyiciye de nefes aldıran bir bölüm diyebilirim. Hatta Black Mirror’ın karanlık distopyasından hoşlanmayanlardansanız Hang the DJ’ye şans vermeniz gerektiğini düşünüyorum. Özünde çok güzel bir hikaye anlatıyor ve kimileri için o rahatsız edici Black Mirror havasından açıkçası eser yok. Bu yüzden daha “genel izleyici”ye hitap eden bir bölüm olduğu inancındayım.
Bu noktada elbette Hang the DJ’den de “Black Mirror bölümü” olmadığı için şikayet edeceğimi düşünmüş olabilirsiniz. Ancak tam tersi. Bu bölümü o şekilde eleştirmeyeceğim. Çünkü başından beri öyle bir amacı olmadığına inanıyorum. Tepeden tırnağa bir iletişim, kişiler arası ilişki bölümü Hang the DJ. İleri düzey teknoloji bu noktada sadece işin tuzu biberi olmuş. Açıkçası kullanılan teknolojiyi de fazlasıyla beğendiğimi söyleyebilirim. Hatta bir kısım izleyicinin “denemeye değer” diyeceğini düşünüyorum.
Toparlamak gerekirse, dizinin gerilimli havasına bir ara vermek ve keyifli bir hikaye izlemek isteyenler için Hang the DJ oldukça başarılı. Ancak Black Mirror’ın karanlık distopyasını arayanlar ne derece beğenir orası soru işareti.
Video
TÜM İNCELEMELER
– Black Mirror 4. sezon 1. bölüm “U.S.S. Callister” ön incelemesi
– Black Mirror 4. sezon 2. bölüm “Arkangel” ön incelemesi
– Black Mirror 4. sezon 3. bölüm “Crocodile” ön incelemesi
– Black Mirror 4. sezon 4. bölüm “Hang the DJ” ön incelemesi
– Black Mirror 4. sezon 5. bölüm “Metalhead” ön incelemesi
– Black Mirror 4. sezon 6. bölüm “Black Museum” ön incelemesi