Bond 007: Blood Stone

23 Şubat 2011 13:41


Dile kolay tam 24 oyun olmuş Bond markasıyla çıkan. Bu oyunların kimi ciddi anlamda bizi esir alan yapımlar olsalar da, bazılarıysa gerçekten berbat anılar hediye etmişti bize. Ama içlerinden özellikle Nintendo 64’e çıkan Goldeneye, hala en iyi konsol FPS’si olarak anılır. Blood Stone ise herhangi bir filmin hikayesine bağlı değil. 24 oyunluk seride Everything or Nothing’den beri ilk orijinal senaryoya sahip olan Bond oyunu. Aynı zamanda son Bond olan Daniel Craig ve filmlerde M’i canlandıran Judi Dench kendi karakterlerini seslendiriyor. Oyunun hikayesi oldukça ilgi çekici ama bakalım aynı şekilde oyuncuları da tatmin edebiliyor mu?

KÜRESEL BİR KOMPLO
Blood Stone tam teşekküllü bir Bond hikayesi. Ve son Bond Daniel Craig’in tüm karizmasını barındırıyor. Bond filmleri Craig ile nasıl daha sert bir hale geldiyse, Blood Stone’un da benzer bir havası var. Serinin önceki oyunlarına göre daha keskin, daha sert ve daha hızlı bir aksiyon sunuyor bizlere. Bahsettiğimiz gibi Blood Stone herhangi bir oyunun devamı değil ya da filmlerden birinin hikayesini konu almıyor. Özgün ve oldukça sürükleyici bir hikayesi var oyunun. Oyun, Greco adlı uluslararası bir terör örgütünün Atina Akropolis’te düzenlenen G-20 zirvesine düzenlemeyi planladığı saldırıyla açılıyor. Elbette biz de örgütün peşindeki Bond’u kontrol ediyoruz. Oyun açıldığı gibi kendimizi hızlı bir aksiyonun içinde buluyoruz. Daha oyunun girişinde içi patlayıcı yüklü bir aracı durdurarak zirveye düzenlenmek üzere olan saldırıyı engelliyoruz. Daha ne olduğunu anlamadan kendimizi keskin aksiyonun içinde bulduktan sonra oyunun temposu biraz düşüyor. Elbette ki olaylar bununla kalmıyor ve Bond bir kez daha kendini küresel bir komplonun içinde buluyor. Oyunun ilk yarısının temposu düşük olsa da, ikinci yarıdan sonra tam anlamıyla açılıyor ve kendinizi yeniden durmak bilmeyen bir temponun içinde buluyorsunuz. Oyunun büyük kısmı üçüncü kişi aksiyonu şeklinde geçiyor. Bu noktada geliştiricilerin son derece başarılı bir iş çıkardığını söylemek durumundayım. Hem çatışma dinamikleri hem de silahların vuruş keskinliği gayet iyi. Oyunun bazı kısımları gizlenerek geçse de önemli bir kısmında silahlarınızı konuşturuyorsunuz. Çatışmalar genel olarak saklan ve ilerle şeklinde yaşanıyor. Oyunun siper sisteminin de gayet iyi çalıştığını belirtelim. Silahlar dışında düşmanlarınıza karşı kullanabileceğiniz en sağlam şey ise yumruklarınız. Ne yalan söyleyelim, dövüşmek en az silah atmak kadar eğlenceli ve başarılı olmuş. Düşmanların saldırılarından kaçmak ve hamle yapmak iyi sahneler verdiği kadar, kolay öğrenilmesiyle de oldukça esnek bir oyun deneyimi sağlamış. Oyunda başarıyla ilerlemek ise tahmin edebileceğiniz gibi ne zaman silahınıza davranacağınızı, ne zaman yumruklarınızı konuşturacağınızı bilmekten geçiyor. Bu iki çatışma dinamiğini doğru zamanlarda kullandığınız zaman hem oyundan aldığınız keyif artıyor hem de pek takılmadan ilerliyorsunuz. Aslına bakarsanız oyun pek de zor değil. Yani en azından biz pek zorlanmadık. Genel anlamda dinamikleri kapmak kolay ve düşmanların yapay zekası pek de parlak değil. Bu, oyuna getirilebilecek bir eleştiri olsa da oyun boyunca pek gözünüze batmıyor. Zaten sayıca oldukça fazla olan düşman birlikleri, bu şekilde yapay zekanın açıklarını bir şekilde kapatıyor.

HIZ KESMEYİN
Blood Stone’nun bir diğer eğildiği konuysa araç kullanımı. Ama aklınıza GTA benzeri açık uçlu bir deneyim gelmesin. Daha çok belli hatlar üzerinde Bond filmlerindeki klasik araç kovalama sahnelerini yaşıyorsunuz. Açıkçası bu sahneler oyunun resmen parıldadığı yerler olmuş. Araçların fizik modellemesi çok gerçekçi olmasa da verdiği aksiyon hissi muazzam… Hele ki bazı sahnelerde düşmanlarınızla kapışırken bir yandan da yolda kalmaya çalışıyorsunuz. Resmen Burnout tadı aldık bu sahnelerde. Gerçekten çok başarılı olmuş. Bu anlarda size eşlik eden müzikler, motorların kükremesi ve harita tasarımları başarıyla kurgulanmış bir Hollywood aksiyonundan farksız. Oyunda, İstanbul da dahil olmak üzere, dünyanın dört bir yanını dolaşıyorsunuz. Bu nedenle harita tasarımları da çeşitlilik sunuyor. Oyunun size ajanlık yaptırdığı yerler de yok değil. Özellikle gizlilik gerektiren ve akıllı telefonunuzu kullanarak çeşitli verilere ulaşmaya çalıştığınız bölümler oyuna farklı bir aroma katmış.

LAF OLSUN DİYE…
Oyunda multiplayer modlar da bulunmakta. Ancak çok özel seçenekler olduğunu söyleyemeyeceğim. Yapımcılar belli ki Splinter Cell serisinin multiplayer modlarından esinlenmişler ancak oldukça ham bırakmışlar. Team Deathmatch ya da belli görevleri yerine getirmeye çalıştığınız modlar olsa da maçlar oldukça düşük tempoda geçiyor ve piyasadaki rakipleri kadar parlak değil maalesef. Yani görece kısa olan tek kişilik senaryonun üzerine pek de bir değer katmıyor bu modlar. Belki senaryonun içindeki bazı unsurları bu modlara taşısalar daha çeşitli bir deneyim sunabilirmiş ancak bu haliyle kullan-at mantığından fazlasını içermiyor. Bir-iki el atar sonra sıkılırsınız.

BOND HAYRANLARI İÇİN
James Bond 007: Blood Stone öyle çok ahım şahım bir oyun değil. Ana senaryoyu en fazla beş-altı saat içinde tamamlayabiliyorsunuz. Fakat bir Bond hayranıysanız işler sizin için biraz daha farklı olacaktır. Özellikle Judi Dench’in ve Daniel Craig’in seslendirmeleri oyuna renk katmış. Blood Stone, benzeri türde aksiyon oyunları arasında öyle çok üst noktalara koyamayacağımız, vasatın biraz üstü bir oyun olarak raflardaki yerini almış durumda. Karar sizin.


Oyunun en eğlenceli olduğu sahneler araç kovalamacaları. Özellikle birkaç araçla kapıştığınız yerlerde oyun öyle bir tempo kazanıyor ki nefes nefese kalıyorsunuz. Keşke daha fazla olsaymış.


Mutlaka saklanarak ilerleyin yoksa düşmanlar sizi perişan ediyor. Oyunun çok da zor olmadığı söyledik ancak sayıca üstün olan düşmanlar sizi açıkta yakalarlarsa epey bir hırpalıyor.


Özellikle gizlilik gerektiren sahnelerde düşmanların arkasından yaklaşıp sessizce işlerini bitirebiliyorsunuz. Hem daha fazla düşmanla uğraşmamak hem de cephane saklamak için iyi bir yol.


Oyunda tek kullandığınız araç otomobil değil. Bond filmlerinde gelenek olduğu üzere sürat teknesi de kullanıyorsunuz. Bu sahneler otomobil kullanımı kadar zevk vermese de aksiyonu tamamlıyor.

OYNANABİLİRLİK
-4YILDIZ-

GRAFİK
-3YILDIZ-

EĞLENCE
-4YILDIZ-

SES – MÜZİK
-4YILDIZ-

YAPIMCI
• BIZZARE CREATIONS

DAĞITICI
• ACTIVISION

PLATFORM
• PS3, XBOX 360, PC, DS

Paylaş