reklamı kapat

POPÜLER

Bosch

Bosch imzasıyla elektrikli araçların batarya ömrünü uzatan bulut teknolojisi

Önümüzdeki ay içerisinde tanıtımı gerçekleştirilecek olan Bosch imzalı teknoloji, kullanıcıları memnun edecek bir deneyimin kapılarını aralayacak gibi görünüyor.

Elektrikli otomobil üretiminin hemen her sınıfa sıçramasıyla birlikte tedarikçiler için de AR-GE planlamaları için bu tarafa yönelim çalışmaları hız kazandı. Geçtiğimiz birkaç yılda yapılan yatırımların sonuçları ise günümüz itibarıyla görücüye çıkmak için hazır. Bu alanda önemli işlere imza atan Bosch, bataryaların daha uzun süre dayanmasını sağlamak için araçların batarya yönetim sistemlerini tamamlayan yeni bulut servisleri geliştiriyor. Buluttaki akıllı yazılım işlevleri, bataryanın durumunu sürekli olarak analiz ediyor ve hücre yaşlanmasını önlemek veya yavaşlatmak için uygun tedbirleri alıyor. Bu tedbirler, bir elektrikli aracın en pahalı bileşeni olan bataryadaki aşınmayı ve yıpranmayı yüzde 20‘ye kadar azaltabiliyor. Merkezi Çin’de bulunan mobilite platformu DiDi’nin elektrikli araç filosu Battery in the Cloud isimli bu sistemi kullanacak ilk isimlerden birisi olacak. Bu iş birliğiyle batarya performansını optimize etmek ve böylece DiDi’nin ekosistemi içerisinde yer alan hem sürücülere hem de filo operatörlerine fayda sağlamak amaçlanmakta.

Bosch bulut sisteminin öne çıkan detayları

Hemen her bulut sisteminin ana fikri olan araç ve çevresinden gerçek zamanlı veri akışı, burada da önemli rolü üstleniyor. Bulut servisleri, her bir yeniden şarj işlemini optimize etmek ve sürücülere gösterge paneli aracılığıyla batarya gücünü nasıl koruyacaklarına dair özel sürüş ipuçları sunmak için bu verileri kullanıyor. Bugünün itibarıyla lityum iyon bataryalar için açıklanan ortalama kullanım süresi 8-10 yıl veya 500 ve 1.000 şarj döngüsü arasında değişirken Bosch’un bulut tabanlı servislerinin bu döngüyü iyileştirme konusunda önemli iddiası olduğunu görebiliyoruz.

Sistem; hızlı batarya şarjı, aşırı sportif sürüş ve aşırı yüksek veya düşük ortam sıcaklıkları gibi stres tetikleyicilerini algılamak ve bunlara karşı koymaktan sorumlu olacak. Örneğin; tamamen şarj edilmiş bataryalar, özellikle yüksek veya düşük ortam sıcaklıklarında daha çabuk yaşlanır. Bu nedenle Bosch’un bulut servisleri, ortam koşulları çok sıcak ya da çok soğuk olduğunda bataryaların yüzde 100 şarj edilmemesini sağlayacak. Şarjın birkaç puan azaltılmasıyla batarya aşınma ve yıpranmaya karşı korunacak. Buluttaki veriler de bataryanın bakımını ve tamirini iyileştirmeye yardımcı olacak.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Son olarak, bulut servisleri yeniden şarj etme sürecini de optimize ediyor. Elektromobilite için bir kitle pazar oluşturma yolundaki en büyük engellerden biri olan yeniden şarj etme süreci, batarya hücrelerinin kalıcı olarak performans ve kapasite kaybına uğraması tehlikesini barındırıyor. Buluttaki akıllı yazılımlar, evde veya başka bir yerde yapılıyor olmasına bakılmaksızın her bir yeniden şarj süreci için özel bir şarj eğrisi hesaplayabiliyor. Bu, hücrelerin korunmasına yardımcı olarak bataryanın optimum seviyede şarj edilmesi için temel etken. Şarj zamanlayıcılara sahip mevcut mobil uygulamalar sürücülerin elektriğe olan talebin düşük olduğu saatlerde yeniden şarj işlemini yapmasını sağlarken, Bosch çözümü bunun çok daha ötesine geçiyor ve şirketin yeni batarya servislerinin bir parçası olarak özel geliştirilmiş bir yeniden şarj etme süreci sunuyor. Hem hızlı hem yavaş şarjı optimize ediyorlar ve yeniden şarj etme işlemi sırasında elektrik ve voltaj seviyelerini kontrol ediyorlar, bunun neticesinde batarya ömrünü uzatıyorlar. Sistemi ilk olarak önümüzdeki ay kapılarını açacak olan Frankfurt Otomobil Fuarı’nda göreceğiz.