Kısa süre önce dördüncü jenerasyonuyla karşımıza çıkan 2019 Suzuki Jimny, Türkiye’deki meraklılarını memnun edecek bir uzaklıkta.
Geçtiğimiz ay içerisinde düzenlenen tanıtım etkinliğiyle tüm dünyanın karşısına çıkan 2019 Suzuki Jimny, elde ettiği değişimler ve donanımlarla büyük beğeni topladı. Bu zamana kadar en çok beğenilen yönleri üzerinde yapılan dokunuşlarla artık çok daha modern ve tatminkar bir görüntüye sahip olan yeni jenerasyon için meraklıları da bekleyişe geçmiş durumda. Tanıtım öncesinde ortaya çıkan sızıntı fotoğraflar üzerinde Suzuki’nin seri üretim sürecine başladığına dair bir beklenti ortaya çıkarken, yapılan resmi duyuru ile birlikte bunun bir nebze de olsa doğru olduğunu görebiliyoruz. Küresel pazarda olduğu gibi Türkiye’de de ciddi bir kullanıcı kitlesi olan Jimny’nin yeni modeli için, önümüzdeki eylül ayından itibaren geri sayımına başlayabiliriz. Nedeni ise Türkiye ayağından yapılan açıklamada bizlere bu yılın son çeyreği içerisinde aracın satışa çıkacağının aktarılması.
2019 Suzuki Jimny’nin “yalınlık” felsefesini korurken kübik tasarımındaki güncellemeler sağlamlığa ve güçlü arazi yeteneklerine vurgu yaparken vurgu yapıyor. Daha dik konumlandırılan A sütunları ve yatay konumlu motor kaputu, sürücünün görüş alanını ve yola hakimiyetini artırırken, yan cam çizgileri de görüş alanını iyileştiriyor ve iç mekâna ferahlık kazandırıyor. Aracın kimliği haline gelen ön ızgara, karakteristik yuvarlak farlar tarafından çevrelenirken, 15 inç‘lik alaşım jantlar görünümü destekliyor. Jimny’nin tavanındaki kanalların kapılar açıldığında içeri su akmasını önlemek amacıyla tasarlanması da güzel düşünülmüş detaylar arasında. Suzuki tasarımcıları buna ek olarak kötü hava şartlarında daha fazla görünürlük sunan “Kinetik Sarı” ve arazide daha kolay gizlenmeye yardımcı olan “Orman Yeşili” gibi iki yeni renk de dahil olmak üzere sekiz farklı gövde rengini de seçenekler arasına ekliyor.
Jimny’nin yeni jenerasyonu motor bazında maalesef seçenek konusunda eksik olduğunu görüyoruz. Suzuki burada bizleri daha önce kullanılan 1,3 litre hacimli motorun yerini alan 1,5 litrelik makineyle karşılıyor. 100 beygir güç üreten bu motoruna oldukça güvenen marka, tüm devir seviyelerinde daha yüksek tork üretimi ve özellikle alt devirlerde daha yüksek tork üretme karakteri vadediyor. Motorun artan hacmine karşın yerin aldığı üniteden yüzde 15 daha hafif olması da altı çizilmesi gereken bir detay. Halihazırda hafif bir yapıya sahip olan aracın bu sayede daha tutumlu olma potansiyeli de var elbette. Kullanıcıların şanzıman ayağında 5 ileri manuel veya 4 ileri otomatik olmak üzere iki farklı parçayı tercih edebileceğini de belirtmeden geçmeyelim.
Suzuki’nin kendisine güvendiği noktalardan birisi de Jimny’nin sürüş dinamikleri. Merdiven tipi şasi mimarisinden faydalanan Japon marka, üç açılı helezon yayı, üç kollu sabit aks ve arazi takviyesine sahip yarı zamanlı dört tekerlekten çekiş sistemini bir araya getiriyor. Suzuki tarafından geliştirilen dört tekerlekten çekiş sistemi ALLGRIP PRO‘ya 37 derecelik yaklaşma, 28 derecelik rampa ve 49 derecelik uzaklaşma açısı eşlik etmekte. Jimny’de herhangi bir engel nedeniyle aks üzerindeki tekerleklerden birinin yer ile olan temasının kesilmesi halinde diğer tekerlekleri yere daha fazla bastırılıyor ve böylece daha fazla tutunma sağlanıyor. Sürüş dinamiklerine etki edecek son parça ise aracın 2H (iki tekerlekten çekiş), 4H (dört tekerlekten çekiş) ve 4L (arazi takviyesine sahip dört tekerlekten çekiş) olmak üzere farklı sürüş modlarına ve sınırlı kaymalı diferansiyel kilidi olduğunu söylemek gerekiyor. Önümüzdeki günlerde fiyat detaylarını da öğreneceğimiz Jimny ile ilgili görüşlerinizi anketimize cevap vererek bize iletebilirsiniz.