Süreyya CİLİV
Turkcell
Genel Müdürü
LOG Ağustos 2008
Bilişim ve iletişim teknolojileri arasındaki, donanım, yazılım ve erişim protokollerinde yaşanan birleşme giderek hızlanıyor. Önce internet iletişimiyle büyük bir sıçrama yaşandı, ardından da mobil iletişimde yaşanan gelişmelerle. Bugün gelinen noktada ‘cep telefonu’, ses iletişimi ve mesajlaşmak için kullanılan bir araçtan ibaret değil. Cep telefonu olarak da kullandığımız mobil cihaz, günümüzün PC’si; üstelik masaüstünde duran ya da omzumuzda taşıdığımız PC’den çok daha ‘kişisel’ bir PC.Bilişim ve iletişim sektörlerinde yaşanan gelişmeler, tüm sektörler için verimliliğin ve rekabet gücünün, ülkeler için de ekonomik büyümenin anahtarlarını sunuyor. Bilişim ve iletişim teknolojilerinin buluşmasıyla ortaya çıkan yeni ürün ve hizmetler işte, sokakta, evde hayatımızı kolaylaştırıyor, zenginleştiriyor. 90’larda tüm dünyayı saran internet devrimini mobil iletişim devrimi izledi. Şimdi mobil internet çağını yaşıyoruz. Bu ortamda Türkiye’nin gündemindeki en önemli konulardan birinin mobil genişbant olduğu inancındayım. Cep telefonu penetrasyonunun PC penetrasyonundan çok daha yüksek olduğu ülkemizde mobil genişbanta geçiş, internet kullanımının katlanarak artması anlamına gelecek.İş hayatında mekandan bağımsız çalışmayı gerektiren sektörler için mobil genişbant, bugün Turkcell olarak GPRS ve EDGE üzerinden sunduğumuz hizmetlerin çok daha etkin biçimde sunulabilmesi, mevcut hizmetlere pek çok yeni hizmetin eklenmesi anlamına gelecek. Bu süreç; online mecraya ilişkin altyapı hizmetlerine, içeriğe ve uygulamalara yönelik talebin büyük ölçüde artmasına yol açacak; bilişim ve iletişim sektörlerindeki büyüme hızlanacak. Bugün Turkell’in öncülüğünü yaptığı ve hizmetleriyle hayata geçirdiği ‘mobil ofis’ kavramı, kitleler için hayatın doğal bir parçası haline gelecek; mobil ofisin sağladığı olanaklarla kurumlar, verimlilik ve rekabet gücü açısından çağın gerektirdiği araçlara sahip olacak.
MOBİL GENİŞBANTTA GERİDE KALAN TÜRKİYE, BİR AN ÖNCE ARAYI KAPATMALI
3. nesil teknolojileri, mobil genişbantın yaygınlaşmasında önemli bir adımı temsil ediyor. Bu konuda Türkiye’de yatırımların yapılması ve son yıllarda mobil genişbant konusunda dünyanın gerisinde kalan Türkiye’nin, yoğun bir çalışmayla aradaki mesafeyi hızla kapatması gerekiyor. Yatırımların başlayabilmesi için ihalenin bir an önce sonuçlandırılmasını bekliyoruz. Bilişim ve iletişim teknolojileri arasındaki , donanım, yazılım ve erişim protokollerinde yaşanan birleşme giderek hızlanıyor. Önce internet iletişimiyle büyük bir sıçrama yaşandı, ardından da mobil iletişimde yaşanan gelişmelerle. Bugün gelinen noktada ‘cep telefonu’, ses iletişimi ve mesajlaşmak için kullanılan bir araçtan ibaret değil. Bir cep telefonu çevresindeki bilgisayarlarla ‘konuşabilir’, bu bilgisayarlarla veri alışverişi yapabilir, bir yerel alan ağına ya da internete erişebilir. Bir cep telefonu ne zamandır aynı zamanda bir multimedya platformu: Fotoğraf makinesi, müzik çalar, video oynatıcı. Bir cep telefonu aynı zamanda bir oyun konsolu, resmi işlemler için kimlik, sinema turnikesinde bilet, alışverişte kredi kartı. Artık cep telefonuyla yapamayacağımız şey neredeyse yok.
PC’DEN ÇOK DAHA ‘KİŞİSEL’ BİR PC
Bu özellikleriyle cep telefonu yüzlerce gigabyte veriye erişimde elimizde taşıdığımız bir kapı, bu veriler üstünde çalışmamızı sağlayacak programları üstünde taşıyan ve çalıştıran bir bilgisayar. Cep telefonu olarak da kullandığımız mobil cihaz, günümüzün PC’si; üstelik masaüstünde duran ya da omzumuzda taşıdığımız PC’den çok daha ‘kişisel’ bir PC. Bu işlevlerini tam olarak yerine getirebilmesi için avucumuzda taşıdığımız cihazların genişbanta ihtiyacı var. Farklı platformlar ve cihazlardan erişim sağlanan ‘hava arayüzü’yle ilgili çalışmalar, bu çerçevede telekomünikasyon sektörünün en kritik meselelerinden biri. Turkcell, mobil genişbant için gerçekleştirdiği hazırlıkların yanı sıra mobil genişbant erişimi standartlarının geliştirilmesi için de çalışmalar yürütüyor. Gebze’de yeni taşındığımız AR-GE üssümüz Turkcell Teknoloji’de yürüttüğümüz çalışmaların önemli bir bölümünü uluslararası projelere katkılarımız oluşturuyor. Avrupa Birliği 7. Çerçeve Programı bünyesinde ve gene Avrupa Birliği’nin telekomünikasyon alanındaki AR-GE çalışmalarına öncülük eden ‘Celtic’ bünyesinde birçok projeye dahiliz.
TÜRKİYE VE TURKCELL’İN ORTAK HEDEFİ: KÜRESEL GELİŞMELERDE SÖZ SAHİBİ OLMAK
Halka açık iletişim ve teknoloji şirketlerinin sıralandığı ‘Businessweek Infotech 100’ listesine bu yıl Turkcell 25. sıradan girdi. 10 yıldır yayınlanan listeye üst üste beşinci kez girme ve Avrupa şirketleri arasında 5. sırada yer alma başarısını gösterdik. Listeye Türkiye’den giren tek şirket olarak, Cisco, HP, LG, Samsung, Intel ve SAP gibi teknoloji devlerinin önünde yer aldık. Bunu Türkiye’nin başarısı olarak görüyoruz ve hedefimize kararlılıkla sarılıyoruz: Dünyaya teknoloji ihraç eden küresel bir iletişim ve teknoloji şirketi olmak. Nasıl Türkiye olarak hedefimiz dünyanın bir parçası olmak ve dünyadaki gelişmelere yön veren oyuncular arasında yerimizi almaksa, Turkcell olarak da dünya telekomünikasyon sektörünün aktif bir oyuncusu olmayı hedefliyoruz. Dünyanın kucaklaştığı bir çağda Türkiye için de Turkcell için de temel hedef, bu kucaklaşmanın dışında kalmamak, içinde olmak.