Ancak Blackout elbette süslü bir paketten çok daha fazlası. Seriyi bugünlere taşıyan rafine, tok ve hızlı oynanış olduğu gibi Battle Royale moduna aktarılmış. Blackout’un en büyük alametifarikası momentumu olmuş. Paraşütle atladığınız ilk andan, bulduğunuz silahla etrafta kayarak mermi saçmanıza kadar geçen sürecin tamamı inanılmaz akıcı hazırlanmış. Oyun sizin hiçbir şekilde durmanızı istemiyor. Her şeyi hareket halindeyken icra edebiliyorsunuz. Sağlık basmak için durmak, ekipman kullanıyorsunuz diye ateş etmekten vazgeçmek zorunda değilsiniz. Bunlara bir de
Call of Duty’nin silah/ekipman zenginliği eklenince tadına doyulmaz bir Battle Royale çıkmış ortaya. Sürüsüne bereket silah, kısa süreli güçlendirmeler veren yetenekler ve sağa sola tırmanmanızı sağlayan “Grapple Gun” gibi toplanabilir ögeler Battle Royale deneyiminizi bambaşka bir seviyeye çekiyor.
DAHA ÇOK ZOMBİ!
10. yılı kutlanan zombi modu muazzam bir içerik coşkunluğu ile beraber karşımıza çıkıyor. İki farklı hikayenin işlendiği Zombies modunda, Chaos hikayesinde yepyeni haritalar ve karakterlerle karşılaşıyoruz. IX ve Voyage of Despair haritaları birbirinden tamamen farklı mekan tasarımlarına, düşman tiplerine, bulmacalara ve gizemlere sahipler. Temelde dalga dalga gelen zombileri öldürerek para biriktirme ve bu paralarla yeni silahlar elde etme mekaniğini korumakla birlikte, içerdiği gizemler ve bunları açma şekilleri ciddi şekilde çeşitlendirilmiş. Aether hikayesinde ise serinin eski oyunlarından aşina olduğumuz haritaları tekrar ziyaret ediyoruz. Açıkçası bize pek hitap etmedi ancak tekrar oynamak isteyenleri mutlaka memnun edecektir. En güzel yenilik ise “Rush” modu olmuş. Bu modda para biriktirmekle ve bulmaca çözmekle uğraşmak istemeyenler Zombies’in sonuna kadar tadını çıkarabilecek. Her silahın ve kapının açık olduğu Rush modunda arkadaşlarınızı yanınıza alıp, sadece zombi öldürmenin tadını çıkarıyorsunuz. Özellikle ilk kez oynayacaklar için çok daha iyi bir başlangıç noktası olmuş Rush modu.