1986 Çernobil felaketini konu alan Chernobyl dizisi televizyon izleyicilerinin yeni gündemi. Peki dizi gerçek olaylara ne kadar sadık dersiniz?
26 Nisan 1986’da Çernobil nükleer santralinde yaşanan patlama ve onu izleyen süreci ekranlara taşıyan Chernobyl dizisi hemen her yaştan izleyicinin beğenisini kazanmış durumda. 1986 baharında henüz çocuk olanlardan yetişkinlere ya da hiç doğmamış olanlara kadar uzanan izleyici zincirinde, o dönem yaşananları tüm çarpıcılığıyla ekranlara taşıyan dizi tarihi olayın trajedisini de hatırlatıyor. Farklı nesillerin olayın iç yüzünü görmesini sağlayan dizi ise elbette akıllarda şu soruyu sorduruyor: Gerçeğe ne kadar sadık? Bildiğiniz gibi tarihi olaylar belgesel değil de dizi şeklinde ele alındığında zaman zaman kurgusal veya daha da dramatik eklemeler yapılabiliyor. Ancak Chernobyl yaratıcıları bu yola sapmamış gibi görünüyor.
Dizinin yönetmeni John Renck ve senarist Craig Mazin, bu konudaki titizliklerini izleyicilerle paylaştı. Renck ve Mazin aslında hayli tanınan iki isim. Renck, Breaking Bad ve Walking Dead gibi iki çok popüler dizide bazı bölümleri yönetmiş bir yönetmen. Mazin ise Hangover ve Scary Movie gibi daha komedik tonlu yapımlardan hatırlayabileceğimiz isim. İkiliyi buluşturan bu trajedi ise kurguya yer vermeden kendini anlatmayı başarmış.
Mazin senaryoyu kaleme almadan önce çok çeşitli ve farklı kaynak taraması yaptığını belirtiyor. Hükümet raporlarından bilimsel makalelere, tarihi yazılardan fotoğraf makalelerine kadar felaket didik didik araştırılmış. Çernobil nükleer santralinde olanlar anlatılırken senaryoya sahte drama katmaktan kaçındığını dile getiren Mazin “Dizide gerçekleşen olayların pek çoğu şok edici. Bunların olduğuna gerçekten inanmak çok zor. Biz de bu olayların sınırlarını zorlarsak yaşanan tüm olayların etkisini yitireceğini düşündük. Bu yüzden olaylara olabildiğince sadık kaldık.” diyor.
Yapımcılar Litvanya’da Pripyat’ı yeniden yaratmış ve tahliye çekimleri orada gerçekleştirmiş. Çernobil’deki 4 numaralı reaktörün bir kopyası Litvanya’daki, artık hizmette olmayan, Ignalina Nükleer Enerji Santrali. Bu santral de dış ve iç mekan çekimlerinde kullanılmış. Bu da gerçeğe olabildiğince sadık sahneler yaratmakta yardımcı olmuş.
Tabii dizide küçük oynamalar ve düzenlemeler de olmuş. Örneğin Hiroşima ve Çernobil kıyaslamasında olayın etkisini artırmak için bir parça dramatize bulunuyor. Greenpeace’te çalışan kıdemli nükller enerji uzmanı Jan Haverkamp, iki olayın radyasyon etkisini kıyaslamanın çok zor olduğunu söylüyor. Hiroşima’da nükleer patlama sonrası kişilerin radyasyona maruz kalma dozunun patlama noktasına uzaklığına bağlı olduğunu hatırlatıyor. Çernobil’de ise pek çok radyoaktif materyalin atmosfere salındığına dikkat çekiyor. Bu da çok büyük bir alana, daha uzun süre etki ediyor. Konum farklılığı, bomba ve nükleer santral patlaması ve devamında gelen etki sebebiyle ikisini kıyaslamak zorlaşıyor.
Dördüncü bölümde adamlar radyoaktif grafitleri santralin çatısından fırlatıyor. Kısaca gördüğümüz bu anın gerçeğinde ise çalışanlardan 100 tonluk radyoaktif moloz ve döküntüyü temizlemesi isteniyor. 1990’da gerçekleşen konferansta Sovyetler Birliği’nin alanı uzaktan kontrol edilen robotlarla temizlemeye çalıştığını ancak toksik atmosfer yüzünden robotlar bozulunca insan gücüne başvurmak zorunda kaldığı açıklanıyor.
Dizinin en önemli karakterlerinden biri olan Ulana Khomyuk ise Çernobil felaketinde çalışan pek çok bilim insanını temsil ediyor. Manzin, hikayenin merkezine kadın bir karakter oturtmanın tarihsel açıdan olaylara sadık olduğunu belirtiyor. Variety‘e yaptığı açıklamada “Sovyetlerin çok daha gelişmiş olduğu bir alan varsa o da bilim ve ilaç sektörü. Sovyetler Birliği’nde azımsanamayacak kadar çok kadın doktor bulunuyordu.” diyor. Valery Legasov’un ise hikayedeki gerçek isim olduğunu belirtelim. Tıpkı ilk bölümdeki gibi Legasov 1988’de intihar etti.
Ancak günün sonunda dizinin gerçeğe çok sadık olduğunu, bir iki küçük detay dışında olayları olduğu yalınlıkta anlatmaya gayret ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Chernobyl, 3 Haziran’da 5. bölümünü yayınlayarak seriye nokta koyacak.
Chernobyl tanıtım fragmanı