Çöl sıcaklarının ortasında kurulan sürdürülebilir “akıllı şehir“, hem kendi enerjisini üretiyor hem de Dubai’nin en etkileyici noktalarından biri olmayı başarıyor. Şehrin soğutmasındaki minimum enerji tüketimi ise LG çözümleriyle sağlanıyor.
Sıcaklığın 50 dereceye yükseldiği Orta Doğu ve Afrika bölgesi gibi tropikal iklimlerde yılın belli dönemlerinde dışarıda nefes almak dahi hayli zor oluyor. Bu bölgelerin enerji tüketimi de ısıtma, havalandırma ve klima (HVAC) çözümlerinde ağırlaşıyor. Örneğin Suudi Arabistan’da enerji tüketiminin yüzde 70‘inin soğutma için kullanıldığı belirtiliyor. Bu oran Avrupa için yüzde 48 civarında. Bu da akıllı enerji yönetimini öne çıkarıyor. Peki Dubai gibi yaz sıcağında nefes almanın zorlaştığı bir ülkede, ideal bir sürdürülebilir “akıllı şehir” kurulabilir mi dersiniz? LOG olarak LG davetiyle katıldığımız gezide bu sorunun cevabını bizzat görme şansı elde ettik. Diamond Developers tarafından oluşturulan bu şehir “Orta Doğu ve Afrika bölgesinin ilk sıfır enerji şehri” olarak anılıyor.
Sürdürülebilir akıllı şehir bizi ilk olarak fazlasıyla detaylı maketiyle karşıladı. 500 konutun yer aldığı şehirde bir cami, bir okul, bir otel, bir inovasyon alanı ve ticari bir sosyal merkez alanı yer alıyor. Bu şehirdeki aile üyelerinin sayısının ortalaması ise 5,2 olarak veriliyor. Şehrin en dikkat çekici yanı “kendine yetebilir” şekilde tasarlanmış olması. Tam ortasından geçen özel bir alanda seralar bizi karşılıyor. Burada şehir kendine yetecek yeşillikleri yetiştiriyor. Bu sera alanlarının dışında da ekim alanları bulunuyor. Şehir sakinlerinin yetiştirdiği ürünler yine şehir sakinleri arasında dağıtılıyor. Artanlar ise çevre bölgelerdeki marketlere satılıyor. Sosyalleşme alanlarının da yer aldığı şehirde at biniciliği dahi yapmak mümkün.
Bu sosyal ortamın hayli etkileyici bir tasarımı bulunuyor. Örneğin şehrin içine otomobilinizle giremiyorsunuz. Her bir daireye yaklaşık 90 metre uzaklıkta kalacak şekilde özel park alanı yer alıyor. Aracınızı park ettikten sonra dairenize yürümeniz gerekiyor. Şehrin içinde ise bir noktadan diğerine giderken bisiklet ya da şehir içinde yer alan buggy’lerden yararlanmanız gerek. Peki o zaman yazımızın başındaki soruya dönelim. Böylesine etkileyici ve sürdürülebilir bir şehrin en büyük problemi enerji tüketimi. Haziran sonu ziyaret ettiğimiz bölgede dışarıda atılan 10 adımın dahi sizi pişman edeceği sıcaklıklarda soğutma sisteminden nasıl tasarruf ediliyor?
Öncelikle biraz mimariden bahsedelim. Bu şehirdeki soğutma sisteminin sebep olacağı enerji tüketimini minimuma indirmek için ilk olarak mimari çözümler kendini gösteriyor. L tipindeki evler sırtını güneşe verirken, kullanılan özel boya da ışınları yansıtacak bir malzemeden seçiliyor. Çatılarda ise solar paneller yer alıyor. Evde kullanılan malzemelere kadar dikkat edilen bu süreçte ise elbette bu denli sıcaklarda dışarıdan bir müdahaleye ihtiyaç duyuluyor. İşte burada LG devreye giren isim oluyor.
Sürdürülebilir akıllı şehir kurulmadan önce yapılan araştırmalar sonucu yüksek verimli bir HVAC çözümü arayan Diamond Developers, aradığı çözümü LG’de buluyor. Hem kompakt hem de düşük enerji tüketimli bir ürün arayışında olan Diamond Developers’ın sürdürülebilir şehrindeki tüm ısıtma, soğutma ve havalandırmayı LG üstleniyor. LG VRF sistemiyle donatılan şehir yaklaşık 3 yıldır bu sistemi kullanıyor. Burada küçük bir ek özelliği de belirtmek gerek. Dubai ve benzeri bölgelerdeki en büyük sıkıntılardan biri de “kum” sorunu. LG VRF modellerinin Auto Dust Removal (Otomatik Toz Dağıtıcı) özelliği de bu noktada öne çıkıyor. Dışarıdan filtrelere yapışan tüm kum, fanların ters yöne dönmesiyle beraber temizlenebiliyor.
Ayrıca sistemin güvenilirliğine ve akıllı çözümlerine de vurgu yapılıyor. Ayarlanabilir kapasite miktarı ve klima ünitelerini akıllı telefonlar aracılığıyla kontrol ve takip etme ihtiyacı olan sürdürülebilir akıllı şehir için tüm sistem LG ile karşılanıyor.