Uzun lafın kısası yarış oyunları genel olarak ya çok zordur, başına oturduğunuz gibi hemen oynayamazsınız ya da çok kolaydır iki el sonra hemen sıkılırsınız. Dirt 2’yi iyi yapan şeyi hemen baştan söyleyeyim: Oyun hem eski oyuncuları, hem de yeni oyuncuları son derece eğlenceli bir oyun yapısı ile kucaklıyor ve yarış türüne oldukça yerinde birkaç yenilikçi yorum getiriyor.
KONTAĞI BİR KEZ DAHA ÇEVİRİYORUZ
Dirt 2 sunum olarak son derece başarılı bir oyun. Genel olarak yarış oyunlarının o menü karmaşasından eser yok. Aradığınızı rahatça bulabildiğiniz menülerde, gayet gaz müziklerde gezinerek dilediğiniz oyun seçeneğine erişiyorsunuz. Kariyer modunu seçtiğiniz zaman bilin ki son derece uzun bir yolculuk sizi bekliyor. Merhum Colin McRae’nin Subaru Impreza’sı ile oyuna başlıyorsunuz. (Bu arada oyun sadece Avrupa genelinde Colin McRae ismi ile anılıyor.) Genelde yarış oyunlarında ilk dikkat ettiğim şey yapay zekanın nasıl hareket ettiğidir. Bildiğiniz gibi çoğu yarış oyununda rakipleriniz hile yapmaktan asla çekinmezler. Sanki bütün fizik kanunları sizin aleyhinize çalışıyormuş gibi gelir. Sizin 80 km hızla takla attığınız virajları, rakipleriniz 180’le alır. Gelgelelim Dirt 2’deki rakipleriniz son derece ‘inandırıcı’ yarışlar çıkarıyorlar. Elbette sizi zorluyorlar ancak oyunun tüm mekanikleri herkese eşit muamele yapıyor. Örneğin, özellikle Need for Speed serisinin son oyunlarında olduğu gibi, yarışlar sırasında gerçekleşen kazalar sadece sizi ilgilendirmiyor. Rakipleriniz de kendi aralarında çarpışıyor, birbirlerine numaralar çekiyor ve birbirlerini yarış dışı bırakmaya çalışıyorlar. Yani, o yarış orada sadece sizin için yapılmıyor ve siz de bunu sonuna kadar hissediyorsunuz. Oyunun yapısı ise son derece esnek; belli ki Codemasters ortaya bir simülasyon oyunu değil, oynamanın daha eğlenceli olacağı ‘hoşgörülü’ bir oyun çıkarmak istemiş. Nasıl mı? Diyelim ki kafa kafaya götürdüğünüz bir yarışta son anda durumu berbat ettiniz. Hoş bir animasyonla son yaptığınız hatayı geri alma şansınız bulunuyor. Böylece kaldığınız yerden devam edebiliyorsunuz. Elbette ki bunu yapmak sınırsız değil, hangi zorluk seviyesinde oynarsanız oynayın, bir yarış içinde sadece beş kere kullanabiliyorsunuz. Bunu kullanmak ise oldukça kolay: Oyunu durduruyorsunuz, 10-15 saniye kadar geriye alıyorsunuz ve hoop, tekrar oyuna devam ediyorsunuz. Kabul edelim ki önde götürdüğünüz koca bir yarışı küçücük bir hata yüzünden kaybetmek, sonra da onca yolu baştan gitmek zorunda kalmak her zaman için sinir bozucu olmuştur. Diğer yandan oyunun kontrolleri de son derece başarılı. Yolda ne gibi engellerle karşılaşırsanız karşılaşın, kesinlikle kontrollerin azizliğine uğramıyorsunuz. Elbette ki her bir aracın sürüş mekanikleri bir diğerinden farklı. Yani, yeni kullanmaya başladığınız bir araca bir süre ısınmak için zaman harcayabilirsiniz, o kadar. Bunun dışında kontroller son derece keskin, güvenilir ve esnek. Kısacası oyunun tüm mekanikleri rahat, esnek ve eğlenceli bir yapı üzerine kurulu. Tüm bu dinamikler sayesinde hem serinin eski oyuncuları, hem de yeni oyuncular eşit derecede keyif alabiliyorlar. Son olarak her bir yarıştan önce altı farklı zorluk seçeneğini değiştirebildiğinizi hatırlatalım.
ARAZİ ŞARTLARI
Oyundaki her bir pist, oyun modu ve araç online olarak oynarken de kullanılabiliyor. Online oynarken de geleneksel yarış modlarını seçebiliyorsunuz ancak bizim en çok hoşumuza giden seçenekler Domination ve Last Man Standing seçenekleri oldu. Domination’da sıralama, sadece kaçıncı sırada olduğunuza göre şekillenmiyor, aynı zamanda bir turu ne kadar sürede bitirdiğinize bağlı olarak da değişkenlik gösterebiliyor puanlama sistemi. Last Man Standing ise adından da anlaşılabileceği üzere turlarda sona kalan yarışçının elendiği yarış türü. Bu iki oyun seçeneği de son derece heyecanlı ve eğlenceli.
GRAFİK DEĞİL YAĞLI BOYA TABLO
Özellikle değinmek istediğim bir diğer konu ise grafikler. Oyun son derece güzel görünmesinin yanında sabit bir kare oranı ile oynanıyor. Yani grafikler hem güzel, hem de akıcı. Özellikle kokpit kamerasını gördüğünüz zaman ağzınızın açık kalacağına eminim. Pistlerin hepsi de özenle modellenmiş, ışık ve gölgeler de bu pistlerin atmosferine olumlu katkı sağlıyor. Diğer yandan araçlar da korkunç derecede gerçek görünüyor. Codemasters’ın grafik konusuna ayrı bir özen gösterdiği her şekilde belli oluyor.
KISACASI…
Biz Dirt 2’de yanlış bir nokta pek bulamadık. Codemasters hemen hemen her şeyi doğru yapmış görünüyor. Esnek bir yarış sistemi, sıkı kontroller, gerçekçi yapay zeka, harika grafikler… Tüm bunların toplamı ise tahmin etmenizin zor olmayacağı bir şekilde kesinlikle kaçırmamanızı önereceğimiz bir oyuna işaret ediyor. Mutlaka deneyin.
GÖZLEMLEYİNRakipleriniz sadece sizin yarış zevkiniz için orada değiller. Onlar da en az sizin kadar ateşli bir şekilde yarışıyorlar. Eğer sıralamada arkalarda kaldıysanız önünüzde bir kaza olması olası. Dikkatli olun kazanın içinde kalmayın.
KULLANINOyunun size tanıdığı flashback seçeneğini mutlaka değerlendirin. İnanın hayat kurtarıyor bazen. Bu özellik, kullanışlı olmasının yanında görsel olarak da gayet iyi görünüyor. Sadece izlemek için bile kullanacaksınız bu özelliği.
TANIYINBir yarış oyunun en önemli özelliklerinden biri kuşkusuz farklı pistler sunabilmesidir. Dirt 2 de bu duruma bir istisna değil. Pistleri tanımak durumundasınız. Emin olun pistleri tanıdıkça oyundan çok daha fazla keyif almaya başlayacaksınız.
SEÇİNBir ralli aracı, devasa bir arazi aracı ya da küçük ama hızlı bir buggy… Tercihiniz ne tür bir araç olursa olsun mutlaka kullandığınız aracı tanımak için birkaç deneme turu atmanızı öneriyoruz.
DENEYİNHer bir yarıştan önce, o yarışın özelliğine göre bir performans kiti satın alabiliyorsunuz. Bu kitlerin içeriğinden bir nesneyi tek olarak satın alamıyorsunuz. Bütün bir set halinde alıp aracınıza uygulamanız gerekiyor.
OYNANABİLİRLİK
-5YILDIZ-
GRAFİK
-5YILDIZ-
EĞLENCE
-5YILDIZ-
SES – MÜZİK
-5YILDIZ-
YAPIMCI
CODEMASTERS
DAĞITICI
CODEMASTERS
PLATFORM
PS3, XBOX 360, Wii, DS, PSP