Eğer bu aralar yolunuz Twitch’e veya Youtube’un oyun kanallarına düştüyse Dead by Daylight ismini muhakkak görmüşsünüzdür. Online yayıncılığın yaz dönemi kuraklığını bitiren oyun olan Dead by Daylight, bakalım oynaması da en az izlemesi kadar keyifli bir oyun olabilmiş mi Asimetrik çoklu oyuncu diye, hep görmezden gelinen bir tür vardır. Bu oyun türünde, birbirine karşı mücadele eden taraflar sayısal anlamda eşit değildir. Bu sayısal eşitsizlik, her iki tarafın da sahip olduğu avantajlar ve dezavantajlar sayesinde “güç” anlamında orta noktanın yakalanmasıyla giderilir ve ortaya oynaması son derece keyifli bir oyun çıkar. Nedendir bilinmez firmalar bu türe ait çok fazla oyun çıkarmayı tercih etmiyor ancak yakın zamanda çıkmış olan Evolve bu türün en belirgin üyelerinden birisiydi. İnsanlardan oluşan bir takıma karşı, Lovecraft romanlarından fırlamış bir yaratığın mücadele ettiği sistem kulağa oldukça keyifli geliyor değil mi? Ancak baktığımızda bu sisteme çok daha uygun ve hepimizin aşina olduğu bir yapı hazırda var aslında; eğlenmek isteyen bir grup genç ve hepsini öldürmeye ant içmiş psikopat katil! 750 farklı klişe filme konu olmuş bu hikayenin, bir oyuna yedirilmesi için 2016’ya kadar nasıl olup da beklendiğini bilemiyoruz ancak anlaşılan o ki Dead by Daylight piyasadaki bu eksikliği gidermeyi amaçlıyor. NEREDEN NEREYE Behaviour Interactive ismi sizin için bir şeyler çağrıştırıyor mu? Çok aşina olmamanız mümkün zira kendileri bol bol Sponge Bob ve bilumum animasyon filmi uyarlaması oyunlar yapan bir firma. Firmanın geçmişi bu yönde olduğu için de, Dead by Daylight gibi bir oyunu yaptıklarını duyduğumuzda ne yalan söyleyelim oldukça şaşırmıştık. Zira genel alışkanlıklarının aksine Dead by Daylight, olabilecek en kanlı, vahşet dolu ve karanlık oyun muhtemelen. Bir önceki mesajı ciddiye alırsanız ve 18 yaşından küçükseniz bu oyundan uzak durmanız iyi olur çünkü kanlı ve vahşet dolu derken mübalağa yapmıyoruz. Savunmasız gençlerin acımasızca parçalandığı, katilin sıçrayan kanları zevkle elbisesinden temizlediği, öldürmeden önce çekilen acı yetmezmiş gibi insanların omuzlarından kancalara takıldığı ve gizemli bir yaratığın devasa kollarıyla delik deşik etme suretiyle son darbeyi vurduğu bir oyundan bahsediyoruz burada. Okuması bile rahatsız edici olan bu sahnelerin, ekranda çok daha mide kaldıran şekilde resmedildiğini de ekleyelim. Lakin uygun yaş aralığında iseniz ve korku elementlerini barındıran yapımları seviyorsanız, eminiz ki Dead by Daylight sizin için tüyler ürpertici ve heyecan dolu bir deneyim sunacaktır. Bu oyunu, muadillerinden ayıran çok önemli bir özelliği var bize göre. Bildiğiniz üzere korku oyunları (ve hatta filmleri), korkutma eylemini gerçekleştirebilmek için sık sık, elin oğlunun “jump scare” ismi verdiği aniden çığlık atarak ekrana çıkma mekaniğine sığınır. Atmosferle ve hikayeyle korku hissiyatını karşı tarafa geçirmek çok zor bir iş olduğundan, çoğunun işin kolayına kaçarak insanı yerinden sıçratmayı tercih etmesi çok da yadırganmamalı elbette. Lakin aksini yapabilenin kıymetini bilmek adına bizlere de bir ders vermeli sanki. BAĞIRMADAN KORKUTMAK İşte Dead by Daylight bunu yapabilen oyunlardan biri. Zira ortada herhangi bir “jump scare” bulunmamakta. Aksine, korkunun ve tedirginliğin kaynağı olan her ögenin tam olarak ne olduğu, oyuncu tarafından çok iyi bir şekilde biliniyor. Ve tehlikenin ne olduğunu tam olarak bilmenize rağmen kalp ritminizin hızlandığını görünce, ortaya koyulan işçiliğe de saygı duyuyorsunuz haliyle. Uygulanan mekanik çok basit aslında; ortalama büyüklükte bir haritanın içine dört tane genci atıyorsun ve peşlerine de onları kurban etmek için son derece istekli bir psikopat yolluyorsun. Dört tarafı kapalı bu alandan kaçmanın tek bir yolu var ve o kapıyı açmak için de, haritanın geneline dağılmış jeneratörleri çalıştırmak gerekiyor. Kurbanlar jeneratörleri çalıştırıp kaçmaya, katil ise tuttuğunu yakalayıp öldürmeye çalışıyor. İşte oyunun mantığı bu kadar basit ve bu basitliğe rağmen sunduğu heyecan gerçekten harika, yani en azından bir noktaya kadar… Zamanla azalan bu etkinin sebebini yazının ilerleyen kısımlarında açıklayacağız. ARTILARINIZI İYİ ANALİZ EDİN 4 vs 1 şeklinde ayarlanmış olan (ki istenirse kurban sayısı daha az olabiliyor) maç sisteminin her iki taraf adına da dengeli olabilmesi için ufak ayarlamalar yapılmış. Örneğin kurbanlar kaçarken yakalanmamak için katilin önüne engeller düşürebiliyor veya camlardan çok daha hızlı atlayabiliyor. Buna karşılık olarak ise normal takip sürecinde katiller, kurbanlardan bir tık daha hızlı. Yani kurbansanız ve engellerin faydasını kullanmıyorsanız, düz bir koşuda katil sizi mutlak suretle yakalayacaktır. Diğer taraftan çalıştırılması gereken jeneratörler önemli bir süre başında hareketsiz durmayı gerektiriyor ama neyse ki katil yaklaştığında yükselen kalp atışı sesinden tehlikeyi anlayabiliyorsunuz. Katil sizi yakalayıp kurban etmek için kancaya götürdüğünde ise küçük de olsa mücadele ederek kurtulma şansınız bulunmakta. Kısacası, her iki tarafın da oldukça dezavantajlı ve avantajlı olduğu kısımlar var. Bu da 4’e karşı 1 gibi adaletsiz duran bir yapının aslında başarılı bir şekilde dengelenmesini sağlıyor. Tek başına mücadele etmek zorunda olan katillerin, özel yeteneklere sahip olduğunu da ekleyelim. Seçilebilir olan üç katilden Trapper etrafa ayı tuzakları yerleştirebiliyor, Wraith görünmez olabiliyor ve Hillbilly ise son derece işlevsel bir elektrikli testere kullanabiliyor. Kısacası katillerimiz hiç de küçümsenecek durumda değil. KAÇAN KOVALANIR Ancak tüm bu yeteneklerine rağmen, özellikle oyuna alıştıkça, kurban tarafının giderek avantajlı hale geldiğini söylemek durumundayız. Doğru uygulandığında, pencereden atlama sistemi sayesinde bir katili ilaçlama arabası peşinde koşturan çocuk konumuna düşürmek işten bile değil. Bu noktaya gelindiğinde oyundan alınan zevkin de giderek azaldığını üzülerek belirtmeliyiz. Bu avantajın da dışında, bize göre zaten oyunu kurban olarak oynamak çok daha keyifli. Zira daha önce bahsettiğimiz devamlı tetikte olma, adrenalin artışı, tedirginlik hissiyatı gibi duygular ancak kurban rolünü üstlendiğinizde ortaya çıkıyor. Katil tarafında başarısız olmak dışında oyuncuyu motive edecek başka hiçbir unsur yok çünkü. Hatta tek bir kişiyi dahi kurban etmeyi başardığınızda oyun kaçmayı başaran diğer oyuncularla beraber sizi de kazanmış sayıyor. Birilerini kesip biçmeyi sevenler yine mutlaka olacaktır lakin bize göre oyunun tadı kesin olarak kurban tarafında olunduğunda daha çok çıkıyor. Hele jeneratörleri çalıştırmaya uğraşırken yanlış zamanda basılan bir tuş nedeniyle alet patladığında öyle bir panikle kaçmaya başlıyorsunuz ki, o heyecanın kendisi tek başına yeter diye düşünüyoruz. ALMADAN ÖNCE İZLEYİN Oyunun belli bir noktadan sonra heyecanını kaybetmesinin dışında sahip olduğu başka handikapları da var elbette. Örneğin şu an için sahip olunan üç farklı lokasyon oldukça yetersiz ve birbiriyle fazlasıyla benzerlik gösteriyor. Yapımcı firmanın tez vakitte yenilikçi ve içerik anlamında farklılık gösteren yeni haritalar eklemesi gerekli diye düşünmekteyiz. Dead by Daylight oynaması son derece keyifli ve heyecan verici bir oyun. Ama izlemesi, oynamasından daha keyifli bile olabilir. O nedenle bize sorarsanız bir süre uzaktan seyredip kendi kararınızı vermeniz en iyisi olacaktır. DETAYLAR Genç okuyucularımızın rahatsız olmaması adına kancaların bu görselini kullanıyoruz ancak yakalanırsanız bu şekilde karşısında değil, asılı bir şekilde havada olacağınızı bilin… Kaçabilmek adına bu jeneratörleri çalıştırmanız gerekiyor ancak doğru zamanda doğru tuşa basamazsanız patlıyorlar ve bu başınızın belada olduğu anlamına geliyor. Sürekli hareket halinde olarak kaçmayı deneyebileceğiniz gibi bazı yerlerde bulunan dolaplara saklanarak da gizlenebilirsiniz. Ancak yakalanırsanız direkt alıp götürüyorlar. Ana kaçış kapısı dışında, oyundaki tek kurban kaldığınızda açılan bir kapak daha oluyor yerde. Bire bir kapışmanın zevki işte bu anlarda tarifsiz bir heyecana dönüşüyor. PUANLAMA