Deprem bölgesindeki iletişim sorunları çok büyük problemler ortaya çıkardı. Bu konuda uzmanlar konuştu ve önemli açıklamalar yaptı.
Sorunlar daha önce de söylediğimiz gibi daha deprem olur olmaz başladı. Bu konuda T.C İletişim Başkanlığı, “Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde meydana gelen deprem dolayısıyla bölge halkının mağdur olmaması için tüm GSM operatörleri kapasite arttırarak kapanan telefon hatlarını açacak ve internet hizmeti sağlayacaktır. Tüm vatandaşlarımıza duyurulur” açıklamasını yaptı. Daha sonra ise “Tüm GSM operatörleri kapasite arttırarak kapanan telefon hatları açılmıştır. Tüm vatandaşlarımıza duyurulur.” denildi. Bunun üstüne bölgedeki iletişim sorunları 8 gün boyunca sürdü ve halen bazı bağlantı problemleri görülmeye devam ediliyor. İşte bu konuda BBC Türkçe’ye bazı açıklamalarda bulunan Bilişim ve Telekomünikasyon Uzmanı Füsun Sarp Nebil, Türkiye’nin tamamında olduğu gibi deprem bölgelerinde yalnızca Türk Telekom’un altyapı şebekesi olduğunu, birden fazla şebeke olması durumunda iletişimdeki bu aksaklıkların yaşanmayacağını söylüyor:
“Türkiye’de altyapı yıllardır engelleniyor. 2005’teki özelleştirmeyle Türkiye’de altyapının imtiyazı 2026 yılına kadar Türk Telekom’a verildi. 2006 yılında ise altyapı lisansı diye bir yönetmelik Bilgi Teknolojileri Kurumu (BTK) tarafından yayımlandı ve bu çerçevede 14 tane firma lisans aldı. Bu firmalar lisanslarını alırken 200-300 bin dolar gibi paralar ödediler. Bu paralara rağmen çalıştırılmadılar. Deprem bölgesinde bir tek Türk Telekom’un şebekesi var. Bu şebekenin üzerinde operatör firmaların baz istasyonları var. Firmalar binaların üzerine kurulan antenlerin binalarla birlikte çöktüğünü, personellerinin enkazın altında kaldığını ve bu yüzden servis veremediklerini söylüyorlar. Orada birden fazla şebeke olmuş olsaydı böyle olmayacaktı.”
BBC Türkçe’ye konuşan ancak ismini vermek istemeyen bir diğer uzman ise tek altyapı sağlayıcısı olarak Türk Telekom’un tüm ülkeye yetişmesinin mümkün olmadığının, özellikle deprem bölgesindeki fiber eksikliğinden anlaşıldığını söylüyor: “Örneğin Türk Telekom’un Hatay’dan çıkan 3 veya 4 fiberi varsa bunlar tabii ki özellikle kriz anında yeterli olmadı, kesilenler var, hatları kopan var. Düşünün beş tane operatörün kendi alternatif şebeke altyapılarının kurulmasına izin verilseydi böyle bir sorun yaşanmazdı.”
Uzmanlara göre diğer bir sorun da GSM şirketlerinden zorunlu olarak, kârlı görmeyecekleri yerlere altyapı yapılması için toplanan fonların ne şekilde kullanıldığı konusunda şeffaflık olmaması. Füsun Sarp Nebil’e göre telekom firmalarının burada yatırım eksiği var: “Biz bugün Türkiye’de 1 liralık konuştuğumuzda 3 lira ödüyoruz. Bunun 2 lirası vergi. Özel iletişim vergisi ki bu eskiden deprem vergisiydi ve hazine payı gibi. Yani telekom firmaları şu anda birer vergi tahsildarı olarak çalıştırılıyor. Bu yüzden yatırım yapacak paraları kalmıyor.”
Nebil’in, küresel mobil iletişim ağlarını takip eden GSM Birliği’nin (GSMA) kapsama haritalarından yaptığı araştırmalara göre Türkiye’ye 2016’da gelmesine rağmen 4G ülkenin yalnızca yüzde 15’inde var. Ülkenin büyük bir kısmında ise halen 3G ve bazı yerlerde 2G bile kullanılıyor. Nebil, “Türkiye’de çok büyük bir telekom sektörü potansiyeli var, Sektör boşta ve hükümet BTK’yı kullanarak tıkaç oluşturuyor. Altyapı ve üst yapıda çok fazla şey var yapılacak” diyor.
Haberde yer alan Afet ve Acil Durum Müdahale Hizmetleri yönetmeliğine göre Cep telefonu ve sabit telefon operatörleri kendilerine ulaşan talepleri yerine getirmek ve afet bölgesinde yeterli kapasitede mobil ve yedek haberleşme sistemlerinin ivedilikle kurulmasını sağlamakla sorumlu.
Peki bu problemler hakkında operatörler ne dedi? Süreç hakkında gelen son açıklama şöyle olmuştu: “Mobil Telekomünikasyon Operatörleri Derneği olarak, deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın iletişim ihtiyacını karşılamak en büyük önceliğimizdir. Üye operatörlerimiz Turkcell, Türk Telekom ve Vodafone, AFAD ve ilgili bakanlıklarımızla iş birliği halinde, bölge halkına en iyi hizmeti verme gayretiyle çalışmalarına aralıksız devam etmektedir.
Diğer yandan, ne yazık ki, depremler nedeniyle üç operatörümüzün depremden etkilenen 10 ilde yer alan 8.900 baz istasyonundan 2.451 adedi aldıkları ciddi hasar sebebiyle devre dışı kalmıştır. Baz istasyonları onarım çalışmaları tüm hızıyla devam etmektedir. Ayrıca, bölgeye toplam 190 adet mobil baz istasyonu sevk edilmiştir. Depremden etkilenen ve bölgede arama kurtarma çalışmalarına destek veren vatandaşlarımız için çalışmalarımızın 7/24 sürdüğünü bir kez daha belirtmek isteriz. Deprem felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.”
Bu konuda şu üzücü detayı da tekrardan hatırlamak gerekiyor:
Bloomberg’in haberine göre, üst düzey bir yetkili Musk’ın “devlet izin verirse aktif ederiz” teklifi için “Starlink önerisi için teşekkür ederiz. Türksat’ın yeterli uydu kapasitesi var” dedi.