Artık öyle bir zamana geldik ki telefon üreticilerinin “mini” adini verdiği cihazların bile ekran büyüklüğü 4,3 inç. Bu dosyada “mini”lere karşılık sınırları zorlayan ekran büyüklüklerine sahip “dev” akıllı telefonları bir araya getirdik En klişe tabirle “telefonun taşınabilirliğiyle tabletin fonksiyonelliğini bir araya getiren” dev ekranlı akıllı telefonlar, hiç beklenmedik bir şekilde popüler hale geldi. Pek kimse ihtimal vermiyordu ancak ilginç bir şekilde 5 inç üstü ekran büyüklükleri beğenildi ve benimsendi. Öyle ki bu segmentin öncülerinden Samsung, Note serisinin üçüncü nesliyle bu dosyadaki yerini alıyor. Pek çok üretici, pastadan pay kapmak için büyük ekranlı alternatiflerini kullanıcılara sundu. Tabii günden güne gelişen mobil teknolojiler bu işin adeta itici kuvveti oldu. Artık ciddi ciddi bir yarış halini alan bu durum, işlemci, pil, grafik birimi, hoparlör, bağlantı özelliklerini kapsayan mobil teknolojiler konusunda da büyük bir rekabete dönüştü. Malum bu kadar büyük panelleri (hele ki hepsinin en az HD çözünürlük sunduğunu düşünürsek) tam bir gün boyunca çalışır durumda tutmak çok büyük boyutlu bir batarya gerektiriyor. Neredeyse 6,5 inçe kadar büyüyen dev ekranlar için batarya ne kadar önemliyse bu ekranı hakkıyla yönetebilecek grafik birimine ve işlemciye de kritik derecede önem atfediliyor. NFC gibi modern bağlantı protokolleri, artırılabilir hafıza, cihazlara kendine özgü bazı değerler katan sensörler, yazılım geliştirmeleri ve kamera yetenekleri de kullanıcıların dikkat etmesi gereken kriterler. İşin bir de tasarım kısmı var. Dev ekranlı akıllı telefon dendiğinde akıllara hemen taşıma güçlüğü geliyor. Bu dosyada mercek altına aldığımız akıllı telefonlar cepte rahat taşınabilecek kadar küçük cihazlar değil. Mobil telefon dendiğinde eskiden aklımızın ucundan bile geçmeyecek kadar büyük ekranlardan bahsediyoruz. Neredeyse tablet büyüklüğünde cihazlar bunlar. Dolayısıyla kaliteli, sağlam malzemelerden yararlanmak, zaten büyük olan kasaların daha da ağırlaşmasına sebep oluyor. Açıkçası tam istediğiniz gibi bir model bulabilmek için bu kriterlerin en az birinden fedakarlık etmeniz gerekebiliyor. Ürün listesi ve karşılaştırma ► GİRİŞ ► HTC ONE MAX ► HUAWEI ASCEND MATE ► NOKIA LUMIA 1520 ► SAMSUNG GALAXY NOTE 3 ► SONY XPERIA Z ULTRA ► KARŞILAŞTIRMA TABLOSU HTC ONE MAX Tarz sahibi HTC ONE MAX’İN ESKİ NESİL İŞLEMCİSİ PERFORMANSTA DİŞLİ RAKİPLERİNİN GERİSİNDE KALIYOR GİBİ GÖRÜNÜYOR. ANCAK MALZEME KALİTESİ VE TASARIMDA RAKİP TANIMIYOR Arkasındaki parmak izi okuyucusuyla, One ailesi içinde özel güvenlikli apartmanlar gibi konfor sunan HTC One Max, 5,9 inç ekranıyla serinin en büyüğü. One serisindeki pek çok teknik ve tasarımsal özellik, One Max’in de ev sahipliği yaptığı özellikler. HTC’lerin ikonik alüminyum tasarımı, UltraPixel kamera, NFC, işlemci, grafik birimi, sensörler ve birkaç detay daha, hem One’da hem de One Max’te aynen yer alıyor. UltraPixel kameranın HTC One’da bazı yazılımsal farklılıkları var tabii ki. TASARIMLA KAZANIYOR Yeni bir telefon aldığınızda ya da almak için elinize alıp incelediğinizde, ilk yaptığınız şey kasasının formunu değerlendirmek olur. Malzeme kalitesi ne kadar iyi olursa, bir teknolojik cihaz da sizde o kadar iyi izlenim bırakır. HTC One Max’in alüminyum kasası sağlamlığı ve kaliteyi vurgularken arka kapağın hoş dokusunu hisseden kullanıcı, One Max’in tasarımının hayranı olmaya ilk adımı atıyor. Tasarım konusunda HTC’nin akıllı telefonları genelde yüksek puanlar alır. Tabii bu yüksek puanları hak ediyor da. Ancak HTC One ile işlemci, grafik birimi ve bellek değerini paylaşıyor olması, HTC One’ın artık eski bir model olduğu düşünüldüğünde One Max’i performans olarak geri plana itiyor. Dört çekirdekli Snapdragon 600 işlemci, 1,7 GHz hızında çalışıyor. HTC, One çıktığında bu işlemciyi kullandığı için çok eleştirilmişti; One Max’te de aynı işlemci var. İşlem performansı veya son çıkan oyunlarda ve benchmark programlarında, One Max’in kapasitesi kendini belli ediyor. Çünkü çoğu rakibi Snapdragon 800 işlemci kullanıyor ve işlemci hızları rakiplerde 2,2 GHz’e kadar çıkıyor. Öyle bir anlattık ki ortaya HTC One Max’le oyun oynayamayacak, işlemlerinizi rahatlıkla yapamayacaksınız gibi bir tablo çıktı. Tabii ki öyle bir şey olması mümkün değil. 1,7 GHz’in aslında yüksek bir işlem kapasitesini ifade ettiğini unutmamak gerek. HTC One Max’in uygulama geçişleri hızlı, arayüzü akıcı, günlük işlerde en iyi şekilde kullanıcılara hizmet edebilecek bir cihaz. Ancak bir üst model işlemciye sahip cihazlarla aynı kategoride yer alıyor ve kıyaslamayı da ona göre yaparsak uygulama marketinden uygulama indirme hızı ve uygulamaların başlaması, Snapdragon 800’lü modellerin gerisinde kalıyor diyebiliriz. Sonuç itibarıyla One Max, bulunduğu ailenin sınırları içinde yüksek performans sunuyor ancak bu sayfalardaki diğer dev ekranlı akıllı telefonlarla kıyaslandığında performanstan yana şansı pek yok. Onun yerine ekran kalitesi ve parmak izi okuyucu gibi farklı bir donanıma sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Biz de dikkatinizi o yönlere çekerek devam edelim. HTC One Max’in arka yüzünde bir parmak izi okuyucu mevcut. iPhone 5s’tekiyle benzer hiçbir yanı bulunmayan bu teknoloji Android’in şekil çizme, şifre girme ya da yüz tanıma gibi güvenlik önlemlerine bir ek olma görevi görüyor. Android 4.3 işletim sistemiyle çalışan cihaz, parmak izinizi hızlıca okuyabiliyor. Sisteme her iki elinizden de farklı parmaklarınızı tanıtabiliyorsunuz. One Max’teki parmak okuyuculu güvenlik sisteminin en güzel yanlarından biri her parmak için farklı bir uygulamayı atayabiliyor olmanız. Tuş kilidinden çıkıp da hangi uygulamayı direkt olarak açmak istiyorsanız, o uygulama için özel olarak tanıttığınız parmağınızı taratmanız yeterli. Telefonu cepten çıkarır çıkarmaz, hiç zaman kaybetmeden işinize bakmanın kolay bir yolu. Parmak izi okuyucunun tek kötü yanı parmağınızı tam dikey şekilde tarattığınız zaman çalışması. Bu da telefonu tek elde tutarken fiziksel olarak birazcık zor oluyor. Diğer elle destek olmak ve cihazın yönünü ayarlamak gerekiyor. HTC, SES VER! Dosya konumuza konu olan bu kategorinin üyeleri, sıradan mobil telefonların karşısında hep büyük ekranlarıyla anılıyor olsa da ekran dışı daha pek çok kriterde bir iki adım önde oluyor. HTC One Max, 5,9 inçlik ekranıyla tablet boyutuna en yakın dev ekranlı akıllı telefon olabilir ancak hoparlörlerinden dışarı taşan ses onu diğerlerinin karşısına çok ciddi bir rakip olarak çıkarıyor. HTC One Max’in BoomSound hoparlörleri, stereo ses verebilme yeteneğine sahip. Büyük ekranda video görüntülerken sesin cihazın arkasından gelmesini kimse istemez. HTC mühendisleri de elinizde tutarken parmaklarınızla yanlışlıkla deliklerini kapatacağınız bir hoparlör yerine izleme açınıza uygun ön yüze konumlandırılmış hoparlörleri tercih etmiş. Çok da iyi etmiş. Alt ve üstte yer alan BoomSound hoparlörlerin haricinde One Max’te dahili bir amfi de bulunuyor. Cihaz, ses yükseltme özelliğiyle yüksek ses çıkışı verebiliyor. Ama yüksek ses deyince aklınıza bozulmaya uğrayan, kulakları rahatsız eden sesler gelmesin. One Max’teki stereo ses üretimi ideal kalitede. Ekip, BoomSound ile zorlu bir sınavdan başarıyla geçmiş gerçekten. TEKNİK ÖZELLİKLER Ekran 5,9 inç, Super LCD3, 1920x1080 piksel, 373 ppi İşletim sistemi Dört çekirdekli Qualcomm Snapdragon 600, 1,7 GHz Grafik birimi Adreno 320 Bellek 2 GB Depolama 16 GB Kamera UltraPixel kamera, 4 MP, Full HD video kayıt Pil 3.300 mAh ARTI-EKSİ + Şık tasarım, yüksek malzeme kalitesi, ekranı çok başarılı - Parmak izi okuyucunun yeri pek iyi değil SON KARAR Dev ekranın hakkını veren HTC One Max, Super LCD3 panelli ekranıyla ve BoomSound hoparlörleriyle takdiri hak ediyor. Ürün listesi ve karşılaştırma ► GİRİŞ ► HTC ONE MAX ► HUAWEI ASCEND MATE ► NOKIA LUMIA 1520 ► SAMSUNG GALAXY NOTE 3 ► SONY XPERIA Z ULTRA ► KARŞILAŞTIRMA TABLOSU HUAWEI ASCEND MATE “Cep” dostu NE IPS EKRANI NE FARKLI ARAYÜZÜ, NE TASARIMI NE DE PİL ÖMRÜ... HUAWEI ASCEND MATE’İN EN GÜZEL ÖZELLİĞİ UYGUN FİYATI Huawei Ascend Mate, büyük ekranlı akıllı telefonların olgun örneklerinden biri. Bunu vurgulamamızın en önemli nedeni tanıtılmasının üzerinden uzun zaman geçtiği için bugünün en yeni cihazlarıyla kıyaslandığında işlemci modeli ya da ekran çözünürlüğü olarak geride kalıyor olması. Ascend Mate aslında Galaxy Note 2’nin rakibi olarak anılan bir modeldi; Note 2’nin birkaç ay ardından piyasaya sunulmuştu. 1280x720 piksellik ekran çözünürlüğü sunan 6,1 inç ekranlı Huawei Ascend Mate’in ekranının piksel yoğunluk değeri 241 ppi. Hem ekran çözünürlüğü hem de piksel yoğunluk değeri Note 2’ninkiyle eşdeğer sayılır. Çözünürlükler aynı, piksel yoğunluğu ise çok yakın. IPS LCD ekrana sahip Ascend Mate, çok ideal bir görüş açısı sunarken canlı renklerde de siyahlarda da başarılı bir iş çıkarıyor. Telefonun ses kontrol tuşları ve açma kapama tuşu sağ yanda yer alıyor. Bu tuşların yeri alışkın olduğumuzun da altında. Tabii kasa bu kadar büyük olunca, fiziksel tuşların kontrolü de zorlaşıyor. Telefonun üst sınırına çok da yakın tutulmamış olmasındaki amaç, kullanıcıların bu tuşlara ulaşmasını kolaylaştırmak olsa gerek. Arka kapağı sabit olan akıllı telefonun sol yanında microSD kart girişi için bir kapak mevcut. Kulaklık ve SIM girişleri üstte, micro-USB girişi ise altta konumlandırılmış. Arka yüzde cihazın 8 megapiksel çözünürlüklü kamerası ve yanında da LED flaşı yer alıyor. Ascend Mate, tasarımda iddialı bir model. Arka yüzü yumuşak dokulu ve elde tutarken insanın hoşuna giden bir malzemeyle kaplı. Elden kaymasını engelleyen bir yapısı da var. Dolayısıyla sağlamlık hissini de artırıyor. Ascend Mate, tasarımdan yüksek puan almayı başaran bir akıllı telefon. ANDROID’E YENİ TEMALAR Huawei Ascend Mate’in çıkışı, büyük ekranlı telefonların tek elle kullanım zorluğu yaşatması yüzünden eleştirildiği bir döneme denk geliyor. Huawei de bu eleştirileri göğüsleyebilmek için enteresan bir özellikle kullanıcıları yakalıyor. Cihazı tek elle kullanmak daha kolay olsun diye Huawei, arayüzüne ufak bir ekleme yapmış. Kullanımı çok basit; örneğin bir numara çevirmek için tuş takımı ekranını açtığınızda tuşlar, telefonu tuttuğunuz elinizin parmaklarının ulaşacağı yere konumlandırılıyor. Bu özellik sadece tuş takımıyla sınırlı değil. Tuş kilidini açmak için parola girme ekranında ya da mesajlaşma uygulamasında da kullanılabiliyor. Ascend Mate’in buradaki en büyük ekranlı ikinci akıllı telefon olduğunu düşünürsek bu tip bir detayın düşünülmüş olması oldukça sevindirici. Bahsettiğimiz bu arayüz, Huawei’nin geliştirdiği Emotion adlı arayüz. Emotion UI, açıkçası Huawei Ascend Mate’in tüm iyi özelliklerinin yanında tempoyu biraz düşürüyor. Çünkü Huawei’nin üzerine arayüz yazdığı işletim sisteminin ham hali aslında çok daha kullanışlı. Emotion UI’ın farklı temaları ilgi çekici. İkonlar, tasarımlar hiç de fena görünmüyor. Ancak Android’in uygulama menüsü özelliğini ortadan kaldıran Huawei, Emotion arayüzü ile tüm uygulamaları masaüstüne taşımış. iOS benzeri bir sistemle tüm uygulamalar, sayıları dokuza kadar artırılabilen ana ekranlarda yer alıyor. Yani sadece sık kullandığınız uygulamaları veya bazı uygulamaların widget’larını yerleştirdiğiniz ana ekranlar, telefona yüklü tüm uygulamaların peş peşe sıralandığı bir alana dönüşüyor. Huawei Ascend Mate’in tuş kilidi ve ses tuşları haricinde fiziksel tuşu yok. Hatta ekranının altında dokunmatik Android tuşları da yok; bunlara arayüz üzerinde yer verilmiş. Aslında bu durumun bazen eleştirildiği de oluyor çünkü bu üç tuş arayüze sanal olarak konulduğunda ekran büyüklüğünden çalıyor. Ancak Huawei, ayarlar menüsünde Android tuşlarının istenildiğinde kapatılmasına da izin veriyor. Orada görmek istemezseniz alttaki tuşları ekrandan yok edebiliyorsunuz. FARKLI ARAYÜZ Emotion arayüzü, uygulama menüsünü tamamen ortadan kaldırarak kullanıcıyı sıkıntıya sokuyor dedik ancak getirileri de yok değil. Bazı ufak uygulama ya da fonksiyonlara hızlıca erişmek istediğiniz oluyordur. Mesela bunlardan biri hesap makinesiyken bir diğeri minik bir not defteri olabilir. Huawei Ascend Mate’in bunlar gibi bir iki uygulamaya kısa yoldan erişim sağlayan bir menüsü bulunuyor. Bu menü, ekran üzerinde etkisiz gibi görünen bir noktaya tıklayınca açılan yarı saydam bir daire şeklinde. Dairenin alanı içinde not alma uygulaması, hesap makinesi, SMS ve kamera için atanmış kısayollar bir arada sunuluyor. 8 megapiksellik kamera ortalamanın üzerinde sonuçlar veriyor. Cihazın kamera uygulaması uzun uzadıya seçenekler sunan türden değil. Oldukça sade dolayısıyla da daha kullanışlı. Bu seçeneklere Instagram benzeri renk filtreleri ve birtakım eğlenceli efektler de dahil. TEKNİK ÖZELLİKLER Ekran 6,1 inç IPS+ LCD, 720x1280 piksel (241 ppi) İşletim sistemi Android 4.1 Jelly Bean İşlemci Dört çekirdekli 1,5 GHz Hi-Silicon, K3V2 + Intel XMM6260 Grafik birimi Vivante GC4000 Bellek 2 GB Depolama 8 GB Kamera 8 megapiksel, Full HD video kayıt Pil 4.050 mAh ARTI-EKSİ + IPS ekran, pil ömrü, işlem performansı, fiyat - Huawei’nin kendi arayüzü çok kullanışlı değil SON KARAR Küçük ekran sevmeyenler Huawei Ascend Mate'in IPS panelli ekranında sunulan farklı bir Android arayüzüyle huzuru bulabilir. Ürün listesi ve karşılaştırma ► GİRİŞ ► HTC ONE MAX ► HUAWEI ASCEND MATE ► NOKIA LUMIA 1520 ► SAMSUNG GALAXY NOTE 3 ► SONY XPERIA Z ULTRA ► KARŞILAŞTIRMA TABLOSU NOKIA LUMIA 1520 Windows’un efendisi ORTADA, NOKIA’NIN SIRF DEV EKRAN YARIŞINA DAHİL OLMAK İÇİN YAPTIĞI BIR CİHAZDAN ÇOK DAHA FAZLASINI SUNAN BİR LUMIA 1520 VAR Nokia Lumia 1520, pek çok açıdan hem Nokia’nın hem de Microsoft’un ilklerinden biri. Satın alma sonrası marka konumlandırmasını ve yönetici kademesinde oluşacak değişikliklerin her iki şirkete etkisini merak ederken önümüzdeki haftalarda piyasaya çıkacak Lumia 1520 ile bir süre oyalansak iyi olur. Nokia Lumia 1520, Nokia’nın dev ekran yarışına dahil olduğunu ilan ettiği cihaz olma özelliğini taşıyor. Ancak bunun da ötesinde pek çok başarılı teknik özelliği ve sunduğu pek çok hizmetle tek numarasının “büyük Full HD ekran” olmadığını gösteriyor. 6 inç ekranlı akıllı telefon, Windows Phone platformunun ilk Full HD ekranlı ve ilk dört çekirdek işlemcili cihazı. Tüm bu ilklerin yanında bir de Nokia’nın yazılım güncellemesi Lumia Black yüklü gelen ilk cihaz olma şerefi de yine Lumia 1520’ye ait. LUMIA BLACK’LE GELENLER Nokia Lumia 1520’nin Full HD çözünürlüklü 6 inçlik ekranına bakıldığında dikkat çeken ilk şey Windows Phone 8’in ana ekranındaki kutucuklara bir sıra daha eklenmiş olması. Lumia Black’in getirilerinden olan bu üçüncü sıra ile masaüstü artık daha da renkli ve kalabalık görünüyor. Windows Phone, halen gelişme aşamasında olan bir platform. İrili ufaklı pek çok eksiği var ve Microsoft da bunlar üzerinde çalışmaya devam ediyor. Bir yandan da Nokia kendi uygulamaları için en iyi düzenlemeleri yapabilmekle uğraşıyor. Microsoft’unki işletim sistemi güncellemesi olarak geçerken Lumia Black, üretici yazılım güncellemesi (firmware) olarak ifade ediliyor. Önümüzdeki yılın ilk yarısı içinde çıkması beklenen Windows Phone 8.1 güncellemesi öncesi gelen son büyük üretici yazılım güncellemesi olduğu söylenen Lumia Black, platforma oldukça faydalı şeyler katmış. Lumia Black ile artık açık uygulamaları kapatmak için sonsuza dek geri tuşuna basmaya gerek yok. Geri tuşuna uzun basınca açık uygulamalar köşelerinde minik birer çarpı işaretiyle beliriyor. Aralarından istediklerinizi kapatabiliyorsunuz. Uyku ekranında görüntülenen bildirimler de dikkat çekici bir yenilik. Glance Screen olarak adlandırılan bu göz atma ekranında cevapsız aramalar, mesajlar, e-postalar veya takvim hatırlatmaları için ufak ikonlarla bildirimler görüntüleniyor. Telefon uyku modundayken ekranda görünen saatin hemen altında yer alan bu bildirimlerin avantajı, kaçırdığınız bir şey olup olmadığını kontrol etmek ille de ekranın ışığını açmanıza gerek kalmaması. Ufak bir hatırlatma; Lumia Black güncellemesini, henüz tarihi kesin olmasa da Lumia 1020 sahipleri de alabilecek. Bu güncelleme ile 1020 ve 1520, RAW desteğine de kavuşacak. Arayüz ve uygulamalardan başlamışken öyle devam edelim, Here Drive yani Nokia’nın sürüş uygulaması da geliştirmelerden nasibini almış. Storyteller, Lumia 1520’de yüklü gelecek uygulamalardan bir diğeri. Mekan, yer ve zaman bilgilerini bir arada tutan uygulama adeta günün hikayesini size anlatıyor ve bunu yaparken de gittiğiniz yerleri haritada işaretliyor. Coğrafi etiketlemeyle arşiv tutmanın güzel bir yolu. Nokia Beamer da yeni gelenlerden. İşletim sistemi ne olursa olsun Lumia 1520’nin ekranını akıllı telefonunuza aynalamaya yarayan uygulama çok ilginç. Ekranı aynalamak istediğiniz akıllı telefon ya da bilgisayar kullanıcısına bir URL göndermeniz yeterli. Karşı taraf (birden fazla kullanıcı aynı anda farklı cihazlardan açabiliyor) telefonda yaptığınız her şeyi kendi ekranında görebiliyor. NOKIA’NIN EN İYİSİ Dört renk seçeneğiyle piyasaya çıkacak olan Lumia 1520’de Nokia, yekpare polikarbon kasadan vazgeçmiyor. İyi de ediyor. Ses kontrolleri, tuş kilidi ve kamera tuşu klasik olarak cihazın sağ yanında. Sol tarafta hiçbir tuş yok. Micro-USB girişi altta, 3,5 mm kulaklık girişi ise üstte bulunuyor. Telefonun Zeiss lensli kamerası Nokia’nın PureView teknolojisine sahip. RAW desteğini de alan kamera 20 megapiksellik çözünürlük sunuyor. Lumia 1520’de kablosuz şarj özelliğinden yararlanmak da mümkün. Bunun için ekstra kapaklar satın almanıza da gerek yok. Kendi arka kapağı kablosuz şarj aletleriyle uyumlu. Lumia 1520, piyasanın en iyi mobil işlemcisiyle çalışıyor. 2,2 GHz’lik hızında Snapdragon 800, performans odaklı bir model ve gerçekten de yüksek performans sunuyor. Snapdragon 800 çipsetine sahip tek model aslında Nokia Lumia 1520 değil. Sony Xperia Z Ultra’nın da aynı işlemciye sahip olduğunu görüyoruz. Ancak çok daha büyük ekranlı ve köşeli hatlı Xperia Ultra Z’nin yanında 6 inç ekranlı Lumia 1520’nin tek elde kullanımı daha rahat. Pureview kameranın üstünlüğü ise tartışılmaz. Lumia 1520, bugüne kadar yapılmış en iyi Windows Phone telefonunu kullanıcılara sunuyor. Telefonu ve Lumia Black güncellemesini görmeden kesin kararınızı vermemenizi tavsiye ediyoruz. TEKNİK ÖZELLİKLER Ekran 6 inç IPS LCD, 1920x1080 piksel (376 ppi) İşletim sistemi Windows Phone 8 Black İşlemci Dört çekirdekli Snapdragon 800, 2,2 GHz Grafik birimi Adreno 330 Bellek 2 GB Depolama 32 GB Kamera 20 MP, Full HD video kaydı Pil 3400 mAh ARTI-EKSİ + Ekran kalitesi, Pureview kamera, performans, Nokia uygulamaları - İşletim sisteminin daha çok güncellemeye ihtiyacı var SON KARAR Kullandığımız açık ara en iyi Windows Phone 8’li cihaz. Bu güzel rüyayı sadece insafsız bir fiyat politikası bozabilir. Ürün listesi ve karşılaştırma ► GİRİŞ ► HTC ONE MAX ► HUAWEI ASCEND MATE ► NOKIA LUMIA 1520 ► SAMSUNG GALAXY NOTE 3 ► SONY XPERIA Z ULTRA ► KARŞILAŞTIRMA TABLOSU SAMSUNG GALAXY NOTE 3 Yetenek avcısı ÜRETİCİLER ARASINDA SALGIN GİBİ YAYILAN “DEV EKRAN” MERAKININ ATASI SAMSUNG GALAXY NOTE, ÜÇÜNCÜ NESLİYLE KARŞIMIZDA Galaxy Note’la ilk karşılaşmada, bundan iki yıl evvel, o ekran büyüklüğünü çoğu kimse garipsemişti ancak bu önyargıyı aşmak fazla uzun sürmedi. Büyük ekranlı akıllı telefonların yükselişe geçmesi de o döneme denk geliyor hatta. Samsung Galaxy Note 3’ün Super AMOLED ekranı, Full HD çözünürlük sunuyor. Ekranın ürettiği görüntüler, video, fotoğraf, internet sitesi veya görüntülediğiniz herhangi bir içeriği bambaşka bir boyuta taşıyor. Yüksek piksel yoğunluğu değeri sunuyor olmasının yanı sıra Samsung’un uzun süredir kullanmayı tercih ettiği bu panel, renkleri daha doğal haliyle gösterirken siyahlarda da iyi iş çıkarıyor. Bu yüzden de oluşan kontrast hepimizi memnun ediyor. Tabii bu büyük ve parlak ekranı tüm gün idare edebilecek pil kapasitesine de ihtiyaç duyulduğunu unutmamış Samsung. Cihazda 3.200 mAh’lik batarya bulunuyor. Note II’ye göre hem ekran hem de pil ömründe ciddi gelişme kaydedilmiş. Samsung, Note 3’te Note II’nin iyi yanlarını da aynen korumuş. İki pencerede, iki ayrı uygulama üzerinde aynı anda çalışma, Note’un çekici yanlarından biri olma özelliğini koruyor. S Pen’in ekrana yaklaştırılarak video, fotoğraf, klasör vb. gibi yerlerde havadan bakış özelliğini kullanmak ve içeriğe tam ekran açmadan göz atabilmek de aynen korunan özellikler arasında. TEK ELDE KULLANIM Galaxy Note 3’ün ekran büyüklüğüyle halen sorun yaşayan kullanıcılar için Samsung farklı bir çözüm geliştirmiş. Telefonun ayarlar menüsü içinde tek elle çalıştırma seçeneği bulunuyor. Bu özelliği aktif hale getirdiğinizde tüm akıllı telefonu daha küçük bir pencere içinde sağa ya da sola yakın bir yerde konumlandırarak kullanabiliyorsunuz. Biraz karışık olmuş olabilir; şöyle ifade edelim: Ekranın dışından içeri doğru parmağınızı sürükleme hareketi yaptığınızda ekran küçülüyor, bilgisayarın masaüstünde daha küçük bir pencere üzerinde çalışıyormuşsunuz gibi ufak bir pencerede tüm telefon deneyimini baştan sona yaşayabiliyorsunuz. Buradan, S Pen’in kullanımı daha da kolaylaştıran özelliklerine doğru yönümüzü değiştirelim. S Pen’le yapabileceklerinizin aşağı yukarı aynı olduğunu söyleyebiliriz. El yazınızla S Note’ta notlar alabilir ya da arka planı değiştirerek çizim yapabilirsiniz. El yazınızla not almak için menüye gidip de S Note uygulamasını açmanıza gerek yok, S Note siz kalemi yerinden çıkardığınızda ayağınıza kadar geliyor zaten. Note 3’ün S Pen’ini yerinden çıkardığınızda, cihaz kalemle yapılabilecekleri sıraladığı yarım daire şeklinde bir seçenekler menüsünü ekrana çıkarıyor. Bu yelpaze görünümlü menünün ismi temassız komut. Beş kanadı bulunan temassız komut, iş notu, karalama defteri, ekran yazısı, S Finder ve kalem penceresi seçeneklerini kullanıcıya sunuyor. Bunlar arasında en ilginç uygulama bizce kalem penceresi. Bu özellik, sınırlarını kalemle çizdiğiniz bir alan içine istediğiniz bir uygulamayı açarak küçük bir pencere içinde çalışmanızı sağlıyor. Mesela, hesap makinesini kullanmanız gerektiğinde S Pen’le ekrana ufak bir pencere çizmeniz yeterli. Böylece bulunduğunuz sayfayı, menüyü, arayüzü terk etmenize gerek kalmıyor. Note 3’te bazı eklemeler olduğu gibi çıkarmalar da olmuş. Note II’de S Pen’le ekrana kısayollar çizerek komut verilebiliyordu. Kendi kısayolunuzu atayabiliyor ve işlerinizi daha hızlı yapabiliyordunuz. Artık bu özellik bulunmuyor. İşte temassız komut, bunun yerine gelmiş gibi duruyor. CEVAP NOTE 3’TE Telefonun işlem performansı yüksek. Qualcomm Snapdragon 800 işlemcili olan versiyon Türkiye’de kullanılmazken cihaz, Samsung’un kendi işlemcisi 4+4 çekirdekli Exynos 5 Octa 5420 çipset ile karşımıza çıkıyor. 3 GB RAM’li donanım uzun pil ömrüyle de desteklenince ortaya ileri seviye kullanıcıların her sorusuna cevap olan bir akıllı telefon çıkıyor. Galaxy Note 3, 13 MP çözünürlüklü kamerasıyla da bu konuda çok daha iddialı olan çoğu üreticiden daha iyi fotoğraflar çekiyor. Dahili hafıza SD kartla da artırılabiliyor. Sonuçta bu kadar büyük boyutlu ve de Super AMOLED panele sahip bir telefonu sadece iş güç nedeniyle kullanmayacaksınız. Film ya da dizi izlemenin de bir o kadar payı olacak. İş görüşmeleri ve toplantılar arası zamanları ya da sıkıcı geçen yalnız seyahatlerinizi değerlendirmek için Play Store’dan indirdiğiniz oyunları oynayacaksınız. Telefonu kullanmaya başladıktan bir süre sonra, hem indireceğiniz uygulamalar hem de yanınızda taşımak istediğiniz her türlü multimedya içerik için geniş depolama seçeneğine ne kadar fazla ihtiyaç duyduğunuzu anlayacaksınız. Tabii iş ya da eğlence olsun fark etmez; pil ömrü bir günden bile kısa sürseydi, Galaxy Note 3’ün tüm bu yetenekleri burnunuzdan gelirdi. Neyse ki pil ömrü Note 3 için sorun değil. Nokia 3310’un tek şarj performansını beklemiyorsanız Note 3 sizi hayal kırıklığına uğratmayacaktır. TEKNİK ÖZELLİKLER Ekran 5,7 inç, Super AMOLED, 1920x1080 piksel, 386 ppi İşletim sistemi Android 4.3 İşlemci 4 çekirdekli 1,9 GHz CORTEX-A15 & 1,3 GHz CORTEX-A7 Grafik birimi Mali-T628 MP6 Bellek 3 GB Depolama 32 GB Kamera 13 MP, Full HD video kaydı Pil 3.200 mAh ARTI-EKSİ + Tartışmasız yüksek performans, ekran kalitesi - Tasarımda halen beklenen ilerleme kaydedilmiş değil SON KARAR Samsung, S Pen’in kabiliyetlerine uzun pil ömrünü ve temassız kontrolleri ekleyerek serinin en iyi cihazını ortaya çıkarmış. Ürün listesi ve karşılaştırma ► GİRİŞ ► HTC ONE MAX ► HUAWEI ASCEND MATE ► NOKIA LUMIA 1520 ► SAMSUNG GALAXY NOTE 3 ► SONY XPERIA Z ULTRA ► KARŞILAŞTIRMA TABLOSU SONY XPERIA Z ULTRA Gerçek dev! HER ZAMAN DENİR YA, BU TELEFONLARI TAŞIMASI ZOR DİYE... SONY’NİN DEVASA EKRANLI AKILLI TELEFONU BU KONUDA REKOR KIRIYOR Xperia Z Ultra, dosyamızdaki diğer tüm cihazların yanında tepsi gibi kalıyor. Telefonun Full HD ekranı 6,4 inç büyüklüğünde. Xperia Z Ultra’nın 6,5 mm kalınlıkla dosyamızın en ince telefonu olduğu gerçeği de buna eklendiğinde ortaya inanılmaz bir oran çıkıyor. Simetriye dayanan tasarım dili OmniBalance, Sony’nin benimsediği dengeli bir görünümü temel alıyor. Xperia Z Ultra’da da aynı tasarım dili kendini belli ediyor. Cam ön ve arka panelin yanı sıra telefonun etrafını saran metal çerçeve, her ne kadar malzeme kalitesini ortaya koyuyor olsa da sert hatları daha da vurgulayan bir havada. Gerçi Sony’nin tableti, akıllı telefonu ve “phablet”i, tarif ettiğimiz bu tasarım diliyle birbirini tamamlıyor. Xperia Z, Xperia Z1, Xperia Z Ultra ve Xperia Tablet Z yan yana getirildiğinde tasarım olarak birbirlerini mükemmel tamamlayan cihazlar olarak görünüyorlar. Ancak bu köşeli ve sert hatlar serinin kalanında ne kadar estetik görünüyorsa Xperia Z Ultra’da o kadar abartılı duruyor. “TOZ” KONDURMUYOR Xperia Z Ultra’nın cam ve alüminyumun bir araya gelmesiyle oluşan kasası, Sony’nin bu işi hiçbir rakibinin olmadığı kadar ciddiye aldığını gösteriyor. Tamam, telefon biraz fazla köşeli ve dolayısıyla da zor bir kullanım sunuyor olabilir ancak bu cihazda öyle özellikler var ki başka bir yerde bulamazsınız. Başta su ve toz geçirmezlik geliyor tabii. Cihaz, suya girse bile çalışmaya devam ediyor. 1,5 metre derinlikte yarım saat aralıksız dursa da çalışıyor. Telefonun arka kapağı açılmıyor. Bu yüzden microSD kart girişi ve SIM yuvası suyu geçirmeyen küçük kapakların altında bulunuyor. USB girişi de kapakla kapatılmış ancak 3,5 mm kulaklık çıkışının üzeri açık. Yani telefon suyun altında kalsa bile kulaklık takıp müzik dinlemek mümkün. Xperia Z Ultra’nın “başka yerde yok!” başlıklı özelliklerinden bir diğeri de 6,4 inçlik Full HD ekranı bu kadar ince bir kasada sunuyor olması. 342 ppi’lık ekran X-Reality destekli TRILUMINOS teknolojisine sahip. Sony’nin BRAVIA televizyonlarında kullanılan bu teknoloji sayesinde ekran yüksek kontrast değeri ve gerçeğe yakın renkler sunmayı başarıyor. Yalnız bizden söylemesi, X-Reality özelliği kapalıyken video veya fotoğraflardaki renkler, yüzler, manzaralar ve diğer görüntüler çok daha gerçekçi tonlara sahip oluyor. X-Reality, renkleri yoğunlaştırıp fazla canlı göstermesiyle meşhur. Abartılmış renkler her sahnede o kadar da hoşunuza gitmeyebilir. Ekran büyüklüğü ve kalitesinden ötürü Xperia Z Ultra’yı beğenen kullanıcılar olduğu kadar kullanımının zor olacağını düşünen kullanıcılar da olacaktır. Telefon, bu dosyanın en büyük telefonu. Eğer dev ekranlı akıllı cihazların elde taşınmasının veya tek elle kullanımının zor olduğunu düşünenler varsa, Xperia Z Ultra onların bu endişesini teyit edecek bir cihaz. Tabii kullanıcıların ne kadarının önemsediğini bilemesek de su geçirmezlik gibi eşsiz bir özelliğin varlığı da son kararları etkileyebilir. Öte yandan Qualcomm S4’ten yüzde 75 daha yüksek performans sunan Snapdragon 800 işlemciyle çalışıyor olmasının performansı kanatlandırdığını da hatırlatalım. Adreno 330 grafik birimiyle beraber piyasanın en yüksek performans sağlayan ikililerinden olan bu donanım işlem performansını ve görüntüyü test eden uygulamalardan yüksek puanlar aldığı gibi gerçek kullanıcı deneyiminde de farkını ortaya koyuyor. En nihayetinde son kullanıcı için puanlardan çok kullanıcı deneyimi önem kazanıyor. Dolayısıyla diyebiliriz ki Xperia Z Ultra’nın o sert hatlı kasasının altında yumuşacık uygulama geçişleri, kolay ve hızlı bir kullanım deneyimi saklı. DÜŞÜN TAŞIN Xperia Z Ultra’nın kamerası 8 megapiksel çözünürlük sunuyor. HDR, coğrafi etiketleme, manuel ayarlar, panorama modu ve benzeri pek çok seçeneğe ev sahipliği yapıyor. Telefonun kamerasında flaş yok. Küçük boyutlu sensörleri sebebiyle hafif loş ortamlarda bile detaylı görüntü kaydetmekte zorlanan akıllı telefon kameraları, flaşa sıklıkla ihtiyaç duyuyor. Gündüz olsa bile iç mekan çekimlerinde flaş, fotoğraflara kararında bir aydınlatma sağlıyor. Özellikle de son dönemde flaşlara verilen önem biraz daha arttı. Üreticiler artık çift flaş kullanımına bile geçti. Böyle bir ortamda, üzerinde flaşa yer verilmemiş bir akıllı telefon biraz garip kaçıyor. Bitirirken artı-eksi listesinin üzerinden son kez geçelim: Cihaz o kadar büyük ki şöyle ifade etmeye çalışalım: Xperia Z Ultra, Xperia Z1’in büyük ekranlı hali. Yani dev ekranlı cihazlar kategorisinde Xperia Z Ultra, içinde bulunduğu serinin temsilcisi. O serisinin “normal” ekran büyüklüğüne sahip telefonu Xperia Z1’i, Note 3’le üst üste koyduğumuzda arada çok ufak bir çerçeve farkı kalıyor. Su ve toza dayanıklılık, artılarından. Gerekirse çeşmenin altında telefonu yıkayabilirsiniz. İşlem ve grafik performansı, malzeme kalitesi ve Sony’lere özel afili tasarımı da denklemin diğer elemanları. Düşünün taşının, kararınızı verin. TEKNİK ÖZELLİKLER Ekran 6,4 inç TFT LCD, 1920x1080 piksel (344 ppi) İşletim sistemi Android 4.2 İşlemci Dört çekirdekli Snapdragon 800, 2,2 GHz Grafik birimi Adreno 330 Bellek 2 GB Depolama 16 GB Kamera 8 MP, 1080p@30fps Pil 3050 mAh ARTI-EKSİ + Şık tasarım, performans, suya dayanıklılık - Flaş yok, taşıması ve kullanımı biraz zor SON KARAR Cam ağırlıklı tasarımıyla Xperia Z Ultra, parasının karşılığını tasarım ve performansıyla almak isteyen kullanıcıların ilgisini çekebilir. Ürün listesi ve karşılaştırma ► GİRİŞ ► HTC ONE MAX ► HUAWEI ASCEND MATE ► NOKIA LUMIA 1520 ► SAMSUNG GALAXY NOTE 3 ► SONY XPERIA Z ULTRA ► KARŞILAŞTIRMA TABLOSU KARŞILAŞTIRMA TABLOSU Ürün listesi ve karşılaştırma ► GİRİŞ ► HTC ONE MAX ► HUAWEI ASCEND MATE ► NOKIA LUMIA 1520 ► SAMSUNG GALAXY NOTE 3 ► SONY XPERIA Z ULTRA ► KARŞILAŞTIRMA TABLOSU