Diablo III incelemesi [konsol]

HATALARDAN DÖNÜŞ VAKTİ
Diablo gibi bir oyunun kendisini tekrar tekrar oynatamaması kadar büyük bir problem olamaz, çünkü oyunun kurgusu tamamen bunun üzerine aslında. Ancak daha güçlü bir silah veya daha iyi bir eşya bulabilmek için aynı mekanı 750 kez dolaşma ihtiyacı hissettiren bir oyun, bu silah ve eşyaları para karşılığı satmaya başladığında o ihtiyaca nasıl sahip olabilirdik ki? Blizzard tarafından oluşturulan Auction House, eşyaların oyun içi ve gerçek para karşılığı oyuncular arasında satılmasını sağlayan bir sistem olarak karşımıza çıktı. Ancak sırf bu sistemin işlemesi adına düzgün eşya düşme oranının fazlasıyla düşürülmesi (özellikle legendary eşyalar için) yeterince can sıkıcı değilmiş gibi, Blizzard’ın yapılan her satıştan pay alıyor olması tepkilerin iyice büyümesine neden olmuştu. Hal böyle olunca Diablo III’ün konsol versiyonu duyurulduğunda çok da fazla heyecanlandığımızı söyleyemeyiz.

Oyuncular PC’de tekrar oynama isteklerinin olmadığı bir oyunu neden konsolda oynamak istesin ki? Ancak Blizzard gelen tepkilerden ders çıkarmış olacak ki konsol versiyon için önce oyundan Auction House’ı çıkardığını duyurdu daha sonra da sürekli çevrim içi olma zorunluluğunu kaldırdığını belirtti. Baktığınız zaman oyun için karın ağrısı olan iki önemli unsurun gitmiş olması önemli bir adımdı ve oyuna şans verilmesini gerektiriyordu. Biz de öyle yaptık.

Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki, kontrol sistemi ve ara yüz dışında oyun her şeyiyle aynı. Yani sevdiğiniz ve sevmediğiniz ne varsa aynen duruyor bundan emin olabilirsiniz. Oyunun senaryosu hoşunuza gitmemiş miydi? Yine gitmeyecek. Çılgınlar gibi iblis ordusu harcamak size adrenalin atağı mı yaşatıyordu? Kralını yaşayacaksınız. Farklı olan ne var diye soracak olursanız şunu söyleyebiliriz, Auction House’ın kaldırılmış olmasıyla eşya kazanımı tamamen oyun içine bırakıldığı için düşme oranlarında değişime gidilmiş. Artık legendary eşya düşme oranı çok daha yüksek ve bu oldukça pozitif bir durum kesinlikle.