Diablo III: Reaper of Souls incelemesi

ÇÖP EŞYAYA SON
Ana oyunda da bizlerle birlikte olan Blacksmith ve Jeweler’ın yanına bu eklenti paketiyle birlikte Mystic dahil oluyor. Bu yeni zanaatkarın oldukça hoşunuza gideceğini düşündüğümüz iki önemli özelliği bulunuyor: Enchant ve Transmogrify. Enchant, bir eşyanın herhangi bir özelliğini değiştirme fırsatı sunuyor. Bildiğiniz üzere bazen oyunda karşınıza oldukça güzel bir eşya çıkar ancak bir özelliği karakterinize veya oynayış stilinize hiçbir fayda sağlamaz. İşte Enchant ile bu özelliği değiştirerek tam ihtiyacınız olan eşyayı oluşturma imkanına kavuşuyorsunuz. Ancak bu o kadar kolay bir iş değil.

Enchant için gereken altın ihtiyacı oldukça yüksek olsa da asıl sıkıntı, gereken malzemeler. Bu işlem için o kadar zor bulunan malzemeler gerekiyor ki, canınız sıkıldıkça özellik değiştirmeniz imkansız hale geliyor. Şöyle söyleyelim, sırf bir özellik değiştirmek için yeri geldiğinde birkaç Legendary eşyanızı kırdırmanız gerekecek! Transmogrify ise işlevsellikten ziyade kozmetik bir dokunuş. Diyelim ki kullanmayı çok istediğiniz bir zırh buldunuz ancak görüntüsü karakterinizin tüm ihtişamını bozuyor. İşte transmog sayesinde bu zırhın görüntüsünü istediğiniz şekilde değiştirebiliyorsunuz. Karakterini benimsemeyi seven oyuncular için gayet güzel bir özellik.

BİTİNCE KAÇMAK YOK
İşte bu yeni özellikler sayesinde her eşya sizin için anlam ifade eder hale geliyor. Karşınıza çıkan ve belki de hiçbir zaman kullanmayacağınız bir eşyayı çöp diyerek atmak yerine kırdırarak ihtiyacınız olan malzemeleri elde etme şansınız oluyor. Rare ve Legendary eşyaların kalite ve düşme oranlarına yapılan dokunuşlarla birlikte “loot” sistemi tam olarak olmuş diyebiliyoruz artık. Ancak elbette yeniden oynanabilirliği sağlayan yegane unsur bu değil.

Reaper of Souls’u bir kez bitirdiğinizde bu kez karşınıza güzeller güzeli “Advanture Mode” çıkıyor. Bu mod ile birlikte oyundaki tüm portallara istediğimiz gibi ulaşabiliyor ve Tyreal’in verdiği görevleri yerine getirebiliyoruz. Diablo III’ün oyun sonu içeriği anlamında hiçbir şey sunmadığını düşünürsek, Reaper of Souls’un bir sürü ek göreve sahip Adventure Mode’u, oyunu adeta şahlandırıyor. Hele bir de Crusader ile oynuyorsanız. Ah evet, Reaper of Souls oyuna yeni bir karakteri, Crusader’ı ekliyor. Tam bir tank olan bu karakter ile oynamak gerçekten çok keyifli. Elbette gözlerimiz hala bir Necromancer arıyor ancak sanıyoruz ki şimdilik Crusader ile de mutlu olabiliriz.

ARANAN KAN BULUNDU
Diablo gibi bir oyunun başında zaman geçirebilmek için mutlaka sağlam bir atmosfere ihtiyacınız oluyor. İlk oyunda bunun eksikliğini hissetmemize rağmen, Reaper of Souls atmosferiyle bizi kendine hayran bırakıyor. Özellikle sahip olduğu karanlık yapıya eşlik eden yeni müzik tarzını çok beğendiğimizi belirtelim. Diablo II’den beri beklediğimiz oyun Diablo III değildi belki ama Reaper of Souls’un eklenmesi ile birlikte tam olarak istediğimiz kıvama geldi diyebiliriz.