Dikkat çeken yetenekler; OPPO Reno2 Z incelemesi

BAŞARILI PERFORMANS

Gelelim işin günlük kullanımdaki yansımasına. Söze ekranla devam edelim. Cihaz tasarım kısmında da bahsettiğimiz gibi 6,5 inç boyutunda tamamen çerçevesiz ekranla geliyor. Ekran altında ince bir çizgi halinde yer alan bantı da saymazsak tam ekran deneyimi hayli başarılı diyebiliriz. Keşke uçtan uca deneyim olabilseydi tabii. Ekran 2340×1080 piksel çözünürlük sunuyor. Renkler hayli canlı hatta biraz fazla canlı dahi diyebiliriz. Ekran kontrastını bir parça yoğun bulduk ama bunu bir eksi gibi görmüyoruz çünkü ayar bozulmadan o canlı görüntü desteklenmiş. Ekranın bir diğer öne çıkan yanı parlaklığı. 430 nit ekran son parlaklıkla adeta “göz alıcı”. Tam ekran oyun ve video deneyimini desteklerken canlı renkler ve parlaklık da bu konuda cihazın artı hanesinde kendine yer buluyor. Cihazın ses performansını da beğendiğimizi söyleyelim. Yüksek ses çıkışı veren cihazla müzik deneyimi de keyifli. Cihaz Dolby Atmos desteği de sunuyor.

Teknik tabloya baktığımızda bizi MediaTek Helio P90 karşılıyor. Burada açıkçası Helio P90 yerine başka bir işlemciyi tercih edebilirdik. 8 GB RAM’le desteklenen cihaz 128 GB dahili hafıza sunuyor. Helio P90 yerine daha iyi alternatifler olduğunu düşünsek de test süreci boyunca kullanımımızda herhangi bir negatif etki de görmedik. Çıta daha yukarı çıkabilirdi evet. Ancak cihazın performansı akıcı ve başarılıydı. Android 9 tabanlı ColorOS 6.1’den güç alan cihazın arayüzü hayli basit bir kullanım sunuyor. Menü çekmecesini ekranı kaydırarak açıyorsunuz. Bizim kişisel tercihimiz menü çekmecesiz, doğrudan ana ekrana taşınan arayüzler. Ancak bu da yine subjektif bir yorum.

Biyometrik çözümlere geldiğimizde ekrana gömülü parmak izi sensörünün yanı sıra yüz tanıma sistemi de devreye giriyor. Ekrana gömülü parmak izi sensörü başarılı bir kullanım sunuyor. İnanılmaz hızlı diyemeyiz ancak hızlı ve stabil bir şekilde çalışıyor. Yüz tanıma ise Pop-Up kamerayı tetikliyor elbette. Hızlı bir şekilde çalışan yüz tanıma biraz fazla “iyi” çalışıyor bile diyebiliriz. Ekranı uyandırdığımızda aktif hale geçen yüz tanıma hayli açılı şekilde tuttuğumuz yüzümüzü dahi tanımayı başardı. Masa üzerinde ise cihazı kaldırmadan, telefon tam önünüzdeyse ekranı açabiliyorsunuz. Düşük ışıkta ise ekranın parlaklığı tamamen kısıkken dahi bizi tanımayı başardı. Bu açıdan başarılı diyebiliriz. Cihazda 4.000 mAh kapasiteli bir pil bulunuyor. Pil performansı da bizi hayal kırıklığına uğratmadı. Ortalama bir kullanımda günü çok rahat çıkarabileceğinizi belirtelim. Bunun yanı sıra cihaz OPPO’nun VOOC Hızlı Şarj 3.0 teknolojisiyle de beslenmiş. Böylece şarj süresi de hayli kısalmış. Şüphesiz bu da beğeni kazanacaktır. Kablosuz şarj desteğinin ise bulunmadığını kaydedelim.