HER OYUNUN TÜRÜNE GÖRE BÜRÜNMEK İSTEDİĞİ BİR KARAKTER VARDIR. KİMİ BUNU BAŞARABİLİR, KİMİ ÇUVALLAR... FAKAT BAZI OYUNLAR VARDIR Kİ, DAHİL OLDUĞU TÜRE DERS NİTELİĞİNDE YENİLİKLER GETİRİR VE KURALLARI BAŞTAN KOYAR. DİSHONORED AKSİYON OYUNLARI TARİHİNDE YENİ BİR SAYFA AÇIYOR VE STANDARTLARI YENİDEN BELİRLİYOR. Thief serisini bilenleriniz var mıdır bilemiyoruz ancak bundan yaklaşık 14 yıl önce FPS oyunlarında küçük çaplı bir devrim yapmıştı. O zamana kadar elinize lazer tabancalarını, otomatik tüfekleri alıp önünüze geleni vurduğunuz bir tür olan FPS, Thief ile ilk kez sürekli olarak saklanmak zorunda olduğunuz, gölgelerin en büyük silah olduğu, çevresel unsurların taktik imkanlar sunduğu bir oynanışa şahit olmuştuk. Normalde leblebi gibi düşman avlamaya alışan bizler, her bir düşmana plan yaparak yaklaşmak zorundaydık. Adımlarımızı duyan, varlığımızdan haberdar olan düşmanlar kalabalık bir halde peşimize düşüyordu. Ve Thief, FPS türünde ezbere bağladığımız bir noktada çıkagelmişti. Tıpkı Dishonored gibi. Karanlık bir distopya olan Dunwall şehrinde, karanlık bir suikastçı olan Corvo Attano’nun kimliğine bürünüyoruz. Yapabileceklerimiz, düşmanları kurşunla zehirlemekten çok ötede. Corvo, bugüne kadar gördüğümüz en yetenekli oyun karakterlerinden biri ve yapabileceklerinin neredeyse sınırı yok ve Dishonored, bugüne dek düşman avlama konusunda bizi en serbest bırakan oyunlardan biri. Şaka değil, Corvo’nun yapabilecekleri ağzınızı açık bırakacak kadar şaşırtıcı. KIRILSIN TABULAR Corvo Attano, Dunwall kentinin İmparatoriçesi Jessamine Kaldwin’in yakın korumasıdır ancak İmparatoriçe öldürülür ve suç Corvo’nun üzerine atılır. İmparatoriçenin öldürülmesinin ardından yönetime gelen hükümet son derece baskıcı ve totaliter bir rejim uygulamaya kalkar. Şehirde hüküm süren salgından ötürü, şehrin sakinlerine soykırım uygulamaya başlar. Böyle bir ortamda Corvo adını temizlemeye çalışacaktır. Ama elbette senaryo hiç de bu kadar basit kalmıyor. İlerledikçe türlü komplolarla birlikte batağa saplanmış bir halkı uyandırmaya çalışıyorsunuz. Corvo’ya bu macerasında direniş güçleri de yardım ediyor. Loyalists adı verilen direniş, bir yandan Corvo’ya destek olurken, diğer yandan devrik İmparatoriçenin kızını yönetimin başına geçirmeye çalışıyor. Dunwall şehri bir yandan politik çöküntülerle uğraşırken, diğer yandan suçla da mücadele etmeye çalışıyor ancak hükümetin kendisi zaten çetelerle içli dışlı olduğu için kim iyi, kim kötü zaman zaman karışabiliyor. Kısacası, Dishonored’ın dünyası ciddi anlamda karanlık. Son derece detaylı çalışılmış steampunk esintileri taşıyan Dunwall şehri bu tema için muhteşem bir arka plan oluşturuyor. Şehrin mimarisi gotik ve steampunk arası bir yerde dururken, kirli arka sokaklar, kanalizasyon tünelleri ve çatılar, gizlilik gerektiren oynanış için bol miktarda kaçış rotası sunuyor. Oyunun haritaları çizgisel değil. Her görev için ayrı tasarlanmış bölümler ve bölgeler bulunuyor. Diğer yandan Corvo’nun yeteneklerinin sınırı yok. Dishonored’ın özellikle ön plana çıkan bu iki özelliği oyunu benzersiz kılıyor. Dunwall şehrinde gezmek kolay değil ancak insanlarla buluşabileceğiniz ve görevler alabileceğiniz Hounds Pit adlı barı operasyon merkezi olarak kullanabiliyorsunuz. Burayı genellikle görevleri aldığınız ve direniş mensuplarıyla görüştüğünüz merkez olarak kullanıyorsunuz. Aldığınız görevler sizi şehrin farklı yerlerine götürüyor ve oyunun diğer oyunlardan farkı tam da bu noktada ortaya çıkıyor. Aldığınız suikast görevlerini istediğiniz gibi yapmakta serbestsiniz. Daha önce bu ifadeyi defalarca duyduğunuza eminim ancak bu kez işler her zamankinden biraz daha farklı. Corvo’nun aktif ve pasif olmak üzere geniş yelpazede güçleri bulunuyor ve bu güçleri konvansiyonel silahlarla birleştirip kullanabiliyorsunuz. Bu güçleri sırayla anlatmaya kalksak oyuna yer dayanmaz ancak bir, iki örnekle bu durumu açıklamaya çalışalım. Aldığınız suikast görevleri genelde yüksek güvenlikli binalara sızma ve önce korumaları etkisiz hale getirme gibi koşullar gerektiriyor. İster binaya çaktırmadan sızın, isterseniz ön kapıdan yardırarak girin ancak tüm bunları yaparken oyun bambaşka karakterlere bürünüyor çünkü kullanabileceğiniz rota ve yöntemler sınırsıza yakın. Dishonored ► GİRİŞ ► NASIL BİR TAKTİK? ► DETAYLAR ► PUANLAMA NASIL BİR TAKTİK? Öyle ki oyunun sunduğu tüm güçleri tek bir oynayışta göremiyorsunuz bile… Kanalizasyondan fareleri çağırmaktan tutun, kısa mesafelere teleport olmaya; zamanı kısa süre için durdurmaktan tutun, zihin kontrolüne kadar envai çeşit güce sahip olabiliyor kahramanımız Corvo ve bunları birlikte kullanıp oynama stilinize ya da belirlediğiniz taktiğe göre girişebiliyorsunuz düşmanlarınıza. Hedefinize ulaşmak için birden fazla yol bulunuyor. Haritalar kesinlikle çizgisel değil. Dolayısıyla, ister yer altından, ister çatılardan, ister ara sokaklardan hedefinize ulaşmaya çalışabilirsiniz. Mesela, çatılardan kimseye görünmeden ilerleyip çatı üzerinde bulunan korumaları dürbün ile gözlemleyebilirsiniz. İster rotalarını öğrenip içeriye sessizce sızabilir, isterseniz zamanı yavaşlatıp okunuz ile onları uzaktan alaşağı edebilirsiniz. Elbette uygulayabileceğiniz taktiklerin bir sınırı yok, o nedenle hedefinize dilediğiniz gibi ilerleyebilirsiniz. Daha önce de söylediğimiz gibi hem haritaların açık uçlu olması, hem de pasif/aktif güçlerin ve silahların son derece geniş yelpazede olması oyunun sınırsız bir şekilde oynanmasına imkan tanıyor. GİRİFT HİKAYE Dishonored sadece oynanışında değil, aynı zamanda hikaye akışında da çizgiselliği kırıyor. Oyun boyunca verdiğiniz kararlar ve oynama şekliniz hem hikayeyi hem de NPC’lerin size olan yaklaşımlarını değiştirebiliyor. Aslına bakarsanız her zaman olan şeyler burada yok (Zaten oyunun en başarılı olduğu konu klişeleri yıkmak). Oyun sizi sadece iyi ya da kötü olmaya zorlamıyor. Hikayenin gidişatını belirleyen tek şey görevlerinizi yaparken ne büyüklükte bir kaos yarattığınız. Oyundaki her karakterin hayata farklı bir bakış açısı var; kimi yaptıklarınızı onaylayabilir, kimi sizden nefret edebilir. Aynı anda herkesi memnun etmeniz mümkün değil. Sizi sevmeyenler yüzünüze gülüp arkanızdan iş bile çevirebiliyor, dolayısıyla kimin aslında kim olduğu son ana kadar gizemini koruyabiliyor. Ancak oynayış tarzınıza ve verdiğiniz kararlara göre oyun sürekli olarak değişiyor ve bu tamamen çizgisel olmayan bir yöntemle kurgulanıyor. TAM BİR KLASİK Oyunun yapısını ve dinamiklerini anlatalım derken, teknik özelliklere pek yer kalmadı ancak grafiklerin ve seslerin bu muhteşem oyun yapısını destekleyecek şekilde tasarlandığını ve her şeyin müthiş bir tablonun bir parçası olduğunu bilin. Dishonored türdaşı oyunlar için devrim sayılabilecek kadar serbest ve zevkli bir oynanış sunuyor. Oyunun şimdiden fenomen haline gelen bu serbestliği tekrar tekrar oynanışı mümkün hale getiriyor. Zaten oyunu tek bir sefer bitirerek her şeyi görmeniz pek mümkün değil. Her detaya hakim olmak istiyorsanız iki ya da üç sefer bitirmenizi tavsiye ederiz. Dishonored ► GİRİŞ ► NASIL BİR TAKTİK? ► DETAYLAR ► PUANLAMA Hedefinize ulaşmak için düşünerek hareket edin. Unutmayın: Kesinlikle tek bir yolunuz, tek bir gidişatınız yok. Oyun çok farklı mekanlarda geçiyor ve tasarlanan her bir bölüm, şehrin çürümüş yapısını daha net görebilmemizi sağlıyor. Aktif ve pasif güçlerinizin haricinde kullanabileceğiniz envai çeşit silah bulunuyor. Önemli olan bunları, taktik anlayışınıza göre kombine edebilmek. Hükümet güçleri sadece askerlere değil, son derece tehlikeli robotik sistemlere de sahip. Yakalanırsanız kaçmanız oldukça güç. Dishonored ► GİRİŞ ► NASIL BİR TAKTİK? ► DETAYLAR ► PUANLAMA PUANLAMA -EDITORUN SECIMI- OYNANABİLİRLİK -10PUAN- GRAFİK -9PUAN- EĞLENCE -10PUAN- SES – MÜZİK -10PUAN- 9,8 YAPIMCI - DAĞITICI • ARKANE STUDIOS • BETHESDA SOFTWORKS PLATFORM • PC, PS3, XBOX 360 Dishonored ► GİRİŞ ► NASIL BİR TAKTİK? ► DETAYLAR ► PUANLAMA