Drone modelleri uçaklar için çok büyük bir risk oluşturuyor. Alanın en önemli ismi DJI ise AirSense ile bu sorunu çözmeye kararlı.
Günümüzde drone’lar özellikle de DJI imzalı modeller, oldukça gelmişmiş hale gelmiş durumda. Firmanın drone modelleri inanılmaz yükseğe sorunsuz olarak çıkabiliyor. Durum böyle olunca drone’lar uçaklar ve helikopterler için büyük bir risk oluşturuyor. DJI, kendi drone modellerinde birçok özel güvenlik sistemi kullanıyor. Örneğin harita üzerinden sanal sınırlamalar ile drone’ların havalanı gibi hassas bölgelere girmesi engellenebiliyor. Yan da araçların belirli yükseliği aşması önlenebiliyor. Ancak yeni AirSense sistemi hepsinden çok daha önemli. Şu an sadece Matrice 200 ve Mavic 2 Enterprise modellerinden yer alan sistem, 250 gramın üstündeki tüm gelecek DJI drone modellerine konulacak deniyor. Peki bu sistem tam olarak ne işe yarıyor?
FAA, 2020 itibariyle tüm uçak ve helikopterlerde ADS-B vericisinin olmasını zorunlu kılıyor. İşte bu teknolojiyi temel alan AirSense sistemi, drone pilotunun yaklaşan uçak ve helikopterleri kontrolcü ya da bağlı telefondan görmesine imkan tanıyor. Drone üzerinden ADS-B sinyallerini algılayarak çevredeki hava araçlarının konumunu belirleyen sistem, böylelikle olası büyük çarpışmaların engellenmesine imkan tanıyor. Kişilerin duymadığı ve göremediği araçları hem görsel hem de sesli olarak aktaran güvenlik altyapısı, gerçekten hayati önem arz ediyor. Bu sistem gelecek uçan taksiler için de önemli görünüyor. AirSense’in yasal bir zorunluluk ile yapılmadığını belirten firma, ADS-B temelinde gökyüzünü herkes için daha güvenli hale getiriyor.