DJI Mavic Pro incelemesi

01 Eylül 2017 20:00

OLAĞANÜSTÜ PERFORMANS

DJI Mavic Pro kompakt tasarımı kadar performansıyla da tüm dikkati üstüne çekiyor. Kompakt bir boyutta olmasına rağmen Phantom 4’te yer alan çoğu özelliği bünyesinde barındıran Mavic Pro, olağanüstü performansıyla bizi büyülemeyi başardı. Drone’un uçuşa hazır hale gelmesi ise oldukça basit. Kanatlarının açılmasının ve gimbal koruyucusunun çıkartılmasının ardından uçuşa hazır hale gelen drone’da her uçuştan önce pusula ayarının yapılması gerekiyor. Bu ayarın yapılmasından sonra ikinci önemli bir husus ise ev noktasını belirlemeniz. Ev noktasını her uçuştan önce belirlemeniz ve eve dön özelliğini aktif hale getirmeniz durumunda drone en son kaydedilen noktaya geri dönebiliyor. Yeri gelmişken altını çizmekte yarar var. Eğer yüksek binaların olduğu bir yerde uçuş yapıyorsanız eve dön yüksekliğini bulunduğunuz yere göre belirlemeniz gerekiyor. Bununla birlikte engel algılama sensörlerini de uçuştan önce açmanızda yarar var.

Spor modunu seçmeniz durumunda engel algılama özelliğinin çalışmadığını da bir kez daha altını çizelim. Spor modu seçildiğinde drone saatte yaklaşık 65 kilometre hıza çıkabiliyor. Pek tabii drone bu hıza rüzgarsız bir ortamda ulaşıyor. Rüzgarlı havada da kullandığımız drone başarılı bir performans sergilese de tedbiri elden bırakmamak gerekiyor. İstanbul ve Çeşme’de çoğu yerde test ettiğimiz Mavic Pro ile ilgili önemli bir bilgiyi paylaşmak istiyoruz. Drone’u uzak bir noktaya gönderdiğinizde rüzgarı da hesaba katmanız gerekiyor. Gerçekleştirdiğimiz bir uçuşta Mavic Pro çok fazla rüzgar olması sebebiyle neredeyse denize iniş yapıyordu. Son anda drone’u farklı bir noktaya indirmeyi başarsak da bu durum üzücü bir sonuçla noktalanabilirdi. Rüzgarlı havalarda pile çok fazla yük bindiğini ve drone’un spor modda dahi çok yavaş hareket ettiğini belirtmekte yarar var. Eğer bir drone kullanıcısı iseniz rüzgar durumuyla ilgili bilgiler veren UAV Forecast uygulamasını kullanabilirsiniz.

Drone’la ilgili paylaşmak istediğimiz çok önemli bir nokta daha var. Mavic Pro’nun ön tarafında yer alan engel algılama sistemi güneşli havalarda sorun yaratabiliyor. Örneğin drone’u güneşe karşı uçuyorsanız Mavic Pro güneşi bir engel olarak algılıyor. Gerçekleştirdiğimiz bir uçuşta drone’u eve dön özelliğiyle tekrardan yanımıza getirmek istediğimizde drone güneşi bir engel olarak algıladı ve geri dönmedi. Drone’u otomatik pilottan çıkartıp manuel kontrolle geri getirdiğimizi belirmekte yarar var.

Mavic Pro’yu piyasadaki diğer drone’lardan ayıran bir diğer önemli fark ise sunduğu menzili. DJI Spark opsiyonel olarak sunulan kumandasıyla 2 kilometrelik menzil vadederken, Mavic Pro, Phantom 4 Pro’da olduğu gibi 7 kilometrelik bir menzil sunuyor. DJI, Mavic Pro’nun menzili 7 kilometre olarak açıklasa da YouTube’dan izlediğimiz videolarda bu rakamı 9 kilometreye çıkaranlar da var. Gidiş dönüş toplam 14 kilometrelik bir menzile sahip drone’la çoğu kişinin cesaret edemeyeceği bir uçuş gerçekleştirdik. Suadiye sahilinden Mavic Pro’yu Kınalıada’ya gönderdik. Evet yanlış duymadınız. Mavic Pro’yu spor modunda yaklaşık 5,2 kilometrelik mesafedeki adaya göndermeyi başardık. Pek tabii bu uçuşu çok az bir rüzgarın olduğu ortamda gerçekleştirdiğimizin altını çizelim. 52 metre yükseklikten uçtuğumuz drone’u adaya gönderdiğimizde pil seviyesinin yüzde 75 olduğunu, drone’un geri döndüğünde ise pil seviyesinin yüzde 19 olduğunu söyleyelim.

Sayfa: 1 2 3 4 5 6 7

Paylaş