KILIÇ VE TÜFEK
Hiç şüphe yok ki oyunun en güçlü olduğu yan, silah tiplerinin, düşman çeşitlerinin fazlalığı. Bu sayede oyun kesinlikle kendini tekrar eden düz bir aksiyon oyununa dönüşmüyor. Sürekli olarak yeni taktikler denemeniz gerekiyor ve bu sayede ezbere oynadığınızı hissetmiyorsunuz. Oyun yapısı itibarıyla giderek zorlaşıyor ama öğrenme eğrisi düzgün planlandığı için sürekli gelen düşmanlardan dolayı bezmiyorsunuz. Silah çeşitliliği sayesinde de tüm çatışma dinamikleri inanılmaz derin bir oynanış sunuyor. Geliştiricileri bu noktada cidden tebrik etmek gerek. Düşman tipleri saldırıları itibarıyla oldukça çeşitli ancak tasarımları konusunda bir iki laf etmeden geçmek olmaz. Uzunca bir zamandır bu kadar çılgın düşman tasarımlarıyla karşılaşmamıştık. Uçanı, kaçanı ne varsa burada ve bu tasarım öğeleri sadece kozmetik unsurlar değil; düşmanların tasarımları saldırı şekillerini de belirliyor. İşin içine çıkarabileceğiniz sayısız saldırı ve kombo çeşitleri de eklenince ortaya tadına doyulmaz bir aksiyon şöleni çıkıyor. Daha önce de belirttiğimiz gibi parmaklarınız yorulacak ama bu yorgunluk kesinlikle sürekli aynı şeyleri yapmak zorunda bırakıldığınız oyunlardaki gibi bir yorgunluk olmayacak. Hikaye akışı da oldukça sürükleyici olduğundan ne kadar yorgun olursanız olun devam etmek isteyeceksiniz. Oyunun dinamikleri o kadar iyi kurgulanmış ki yarattığı bağımlılık hissi sayesinde dönüp dönüp oynamak isteyeceksiniz.
BOSSLARA GELESİN
Peki, bu noktaya kadar ballandıra ballandıra anlattığımız DmC’nin hiç mi eksik yanı yok? Maalesef tam bu noktada oyunun bir klasiğe dönüşmesini engelleyen bazı noksanlıklar mevcut. Oyunun genelindeki savaş dinamikleri ne kadar iyiyse, boss savaşlarındaki dinamikler o kadar hayal kırıklığı. Serinin önceki oyunlarındaki boss savaşlarını hatırlayanlar, oyunun bu konuda ne kadar destansı sahneler yarattığını bilirler. Ancak bu oyunda ne olduysa boss savaşlarını sürekli ucuz bir şekilde öldüğünüz, kimi gereğinden zor, kimiyse anlamsızca basit mekaniklerle yapmışlar. Mesela, boss savaşlarından birinde sürekli altınızda çöken zeminden kaçmak zorundasınız ama basacağınız yerlerin modellemesi düzgün çizilmediğinden midir nedir, sürekli aşağı uçmaktan bir türlü kurtulamıyorsunuz. Oyunun bazı yerlerinde de buna benzer ufak tefek ama can sıkan hatalar bulunuyor maalesef.
RİSK ALMADAN…
DmC, Capcom için cidden riskli bir projeydi. Oyunun Ninja Gaiden serisinden tanıdığımız Ninja Theory’nin ellerine bırakılması ve konseptinin değiştirilmesinin sonuçlarını hepimiz merak ediyorduk ama gördüğümüz kadarıyla ortaya taş gibi bir aksiyon oyunu çıkmış. Bazı küçük ama önemli hatalarına aldırmazsanız sinematik, estetik ve oldukça eğlenceli bir deneyim yaşayacağınızı garanti ederiz.
DmC: Devil May Cry
► GİRİŞ
► KILIÇ VE TÜFEK
► DETAYLAR
► PUANLAMA