Verilerin boyutlarının terabaytlara ulaştığı günümüzde artık bu verileri saklamak, hızlı bir şekilde bir yerden bir yere aktarmak ve küçük boyutu disklerin içerisine sığdırmak gittikçe zorlaşıyor. Akıllı telefonlarımızda bile 32 GB’ın yetersiz gelmeye başladığını düşünürsek cihazların bundan birkaç yıl sonrasında çok daha yüksek kapasitelerle geleceğini öngörmek mümkün. Manhattan’da bulunan Columbia Üniversitesi’nin yaptığı çalışma, geleceğin sabit disklerinin DNA’larla üretilebileceğini gösteriyor.
Columbia Üniversitesi araştırmacıları tamamen çalışan bir işletim sistemini, 1895 yapımı bir Fransız filmini, Amazon hediye kartını ve diğer dosyaları DNA üzerine başarıyla yazdırmayı ve daha sonrasında bu dosyaları geri almayı başardı. Belirtilenlere göre bu işlemler sırasında herhangi bir hata oluşmadı ve dosyalar kayıpsız şekilde gönderilip alınabildi. Uzmanların belirttiğine göre DNA’yı bir depolama cihazı gibi kullanmanın birçok artısı mevcut. Yalnızca 1 gram ağırlığındaki DNA, 1 terabaytlık sabit diskten tam 215 bin kat daha fazla veri depolayabiliyor. Ayrıca DNA’ların oldukça sağlam olduğuna dikkat çeken uzmanlar, uzun yıllar önce nesilleri tükenen mamutların DNA kalıntılarından bile halen bilgilere erişilebildiğini ifade ediyor. Microsoft başta olmak üzere bazı teknoloji firmalarının DNA’yı depolama alanı olarak kullanmayı hedeflediği belirtiliyor. Teknolojinin gerçeğe dönüşmesi için çalışmalar yürütülüyor. Kısa sürede DNA ile üretilen sabit diskleri kullanmamız mümkün olmasa da geleceğin