YAHU BIRAKIN İŞTE MODERN OLMA ÇABASINI!
Lakin elbette bu bir 2016 oyunu ve bittabi bazı güncel özelliklerin entegre edilmiş olması gerekiyor. Hastalık gibi bir şey bu, yapmayınca rahat batıyor yapımcılara. Buraya da silah ve zırh geliştirmeleri olarak yansımış. Oyunda ilerledikçe bulduğunuz parçalar sayesinde kendinizi geliştirebiliyorsunuz. Bize soracak olursanız hiçbir gereği yokmuş. Oyunda ilerledikçe öldürdüğümüz düşman sayısına göre kendiliğinden gelişse olurmuş yani. Cehennemden enerji kaçırmayı senaryosu olarak kurgulamış bir oyunda mantıksız durmazmış hani. Zira bu şekilde, oyunun hızını bazı noktalarda düşürmekten öteye gidememiş bu sistem.
Oyunun hızını düşüren yegane özellik bu değil. Haritalarda bol bol gizli yol ve saklanmış toplanabilir eşya bulunuyor ve bunlara ulaşmak için sürati azaltıp etrafa bakınmak gerekiyor. Lakin bu tamamen opsiyonel olduğundan bizce bir sorun yok, isteyen bakar istemeyen de keyfine bakar. Günümüz özelliklerini daha ağır şekilde hissettiğimiz yer ise çoklu oyuncu oldu. Hemen hemen her oyundan alıştığımız seçenek ve oynanış şekillerine sahip bu mod bizi pek çekmedi. Bir tek kısa süreli olarak iblise dönüşmemizi sağlayan Demon Rune mantığı güzel olmuş, o kadar. Oyunsuz geçecek olan yaz döneminde oyalar, sonbahardan itibaren kimse yüzüne bakmaz bizce.
DÜŞÜNMEYİ BIRAK, EĞLENMENE BAK
Ortalama çoklu oyuncu modlarına rağmen, oyunun tek kişilik senaryo modu bize göre fazlasıyla tatmin edici. Pek çok FPS oyununa göre daha uzun sürdüğünü de belirtelim. Üstelik 1080p ve 60 fps’de yağ gibi akıyor. Hem görselliği, hem eğlencesi hem de bitmek bilmeyen aksiyonuyla dört dörtlük bir oyun olmuş. Eğer ki bazen beyninizin sağ yamacında yer alan şalteri indirmeye ihtiyaç duyuyor ve düşünmeksizin eğlenmeyi arzuluyorsunuz, DOOM tam olarak aradığınız oyun!