Dragon Age: Inquisition incelemesi

YÖNETMEK BİZİM İŞİMİZ
Inquisition işte tam da bu nedenle çok önemli bir oyun. Çünkü bu sektörün BioWare gibi firmalara çok ihtiyacı var ve bu yüzden oyuncuların zihninde oluşmuş olumsuz algının kırılması gerekiyor. Oyun dünyası “BioWare mi yapıyor? Geçiniz…” tarzı cümlelerle dolup taşmamalı. Belli ki firma da bu durumun çok net olarak farkında çünkü bu kez yapım sürecini alışılmışın daha üzerinde tutarak fazladan emek harcadılar. Ağzımızdaki baklayı fazla uzatmadan çıkaralım; Dragon Age: Inquisition harika bir oyun olmuş değerli okuyucular. Gerek içerik zenginliği olsun, gerek rol yapma mekaniklerini kullanma şekli olsun, gerek yaratılan dünya olsun, her şeyiyle dört dörtlük bir oyunla karşı karşıyayız.

İkinci oyunu bir hata olarak gördüklerini ve yanlışlarından ders aldıklarını da rahatlıkla söyleyebiliriz. Çünkü oyundaki hemen her şey değişikliğe uğramış durumda. Ama gelin biz adım adım ilerleyelim ve başlangıcımızı hikayeyle yapalım. Templar ve Mage birliklerinin bitmek tükenmek bilmeyen mücadelesi tüm hızıyla devam ederken iki taraf arasındaki önemli bir görüşme sırasında büyük bir patlama gerçekleşiyor. Gökyüzünde açılan bir yarıktan dışarı fırlayan şeytani yaratıkların neden olduğu bu patlama sonucu hayatta kalan tek kişi de tahmin edilebileceği üzere biz oluyoruz. Arkamızda beliren bir kadın silüeti ve elimizde oluşan parlak bir yara dışında hiçbir şey hatırlamaz bir halde kendimize geldiğimizde ise oyun çoktan başlamış oluyor.

Çok geçmeden gökyüzünde açılan bu yarıkların her yerde görüldüğü ve bunları kapatabilecek tek kişinin de (elimizdeki yara sayesinde) biz olduğumuz ortaya çıkıyor. Bu sebeple Templar ve Mage güçleri arasında darmaduman olmuş Dragon Age dünyasını yeniden ayağa kaldırabilmek amacıyla kurulan The Inquisition birliğinin başına da biz geçiyoruz. Avare avare dolaşan bir karakterden, yöneten ve karar merci haline gelen bir karaktere geçiş seriye çok yakışmış. Bu sayede dövüş ve keşif mekaniklerine diplomasi ve yönetim gibi unsurlar da eklenerek çok daha geniş bir içerik yaratılması sağlanmış. Birliğinize karşı yanlış yapan birisinin kaderi sizin iki dudağınızın arasından çıkacak sözcüklerle belirleniyor veya isterseniz sadece belirli bir gruba mesaj vermek için dahi alınması zor kararlarda bulunabiliyorsunuz.

Savaş masası üzerinde Inquisition yönetimindeki diğer arkadaşlarınızla birlikte verdiğiniz bu diplomatik kararlar, oyunda yer alan tüm fraksiyonlarla olan ilişkilerinizi derinden etkiliyor. Ancak olay sadece diplomaside bitmiyor. Oturduğunuz yerden birliğinizdeki karakterleri bölge keşiflerine, casusluk yapmaya ve farklı görevlere yönlendirebiliyorsunuz. Bu sayede hem para kazanmış, hem de ilerleyiş için çok önemli bilgiler elde etmiş oluyorsunuz. Adım dahi atmadan açılan yeni bölgeler hem yeni görevler, hem de dinleyecek tonla yeni hikaye anlamına geliyor. Kısacası Inquisition’da saha görevleri ne kadar önemliyse, masa başı işleri de en az onlar kadar önemli.