Ducati Scrambler’ın üç farklı yüzü
Ducati’nin 2014 yılında çıkararak “retro motosiklet” kavramı altında yeni bir akım başlattığı Scrambler modeli için rahatlıkla tasarım harikası diyebiliriz. Ancak halihazırda çok şık bir tasarıma sahip olsa da Scrambler’ın en güzel yanlarından biri de şüphesiz üzerinde oynamaya çok müsait yapısı. Custom denilen bu işlemle şekilden şekle, renkten renge bürünen Ducati harikası, 3 farklı yeni yorumuyla custom severleri bir kez daha kendine hayran bırakıyor.
Halihazırda Classic, Urban Enduro, Icon ve Full Throttle modelleri bulunan Scrambler ailesi, Ducati’nin EICMA 2015’te görücüye çıkardığı Flat Track Pro ve Sixty2 modelleriyle biraz daha genişlemişti. Custom ustalarının elinden geçirdiği model, Scrambler modelleri içinde daha uygun fiyatıyla dikkat çeken Sixty2 oldu. Verona Bike Expo’da sergilenen yeniden yorumlanmış üç farklı Sixty2 modeli, Scrambler’ın da üç farklı yüzünü gözler önüne seriyor.
Scrambler’ın retro ruhuna en yakın yorum, Revolution adıyla Officine Mermaid’den geliyor. Parlak siyahlığın yanında ince altın renk detaylarıyla dikkat çeken Revolution, yenilenen deri selesi, korumalı ön farı ve ön çatallarıyla evrimini tamamlıyor.
Mr. Martini’nin Peace Sixty2 yorumu ise bizi 60’lı yıllara geri götürüyor. Yeni karenaj tasarımıyla Scrambler’ın çıplaklığını biraz olsun örten Mr. Martini, yuvarlatılmış ve korumalı far tasarımı, parçalı deri selesi ve yatık oturuş pozisyonuyla Sixty2 modelini tam bir cafe racer formuna sokmuş.
Son modelimiz Dario Lopez Studio’nun tasarladığı Artika isimli konsept. Sürüş fikri olarak aykırı dursa da tarz olarak Scramler ailesine yabancı durmayan Artika, bir arazi motosikleti olarak tasarlanmış. Sarı gövdesiyle dikkat çeken modelin dayanak noktası ise Ducati’nin 70’lerdeki kar savaşçısı Pantah.