Birinin sesinden etkilenmek insanlar için olumlu bir anlam ifade ediyor olabilir. Ancak bir roketin sesinden etkilenmek uzay araçları için tam olarak aynı anlama gelmiyor. Uzaya fırlatılma sürecinin uzay araçları üzerindeki yoğun etkisi bilinen bir gerçek. Ancak bu etkiye sesin de dahil olduğu gerçeğini atlamış olabiliriz.
Roketlerin fırlatma esnasındaki ses seviyesinin uzaya gönderilecek olan uydu gibi araçlara nasıl etkileri olduğunun ve bu araçların dayanıklılığının ölçümü Geniş Avrupa Akustik Tesisi içerisinde yer alan ses laboratuvarında gerçekleştiriliyor. Laboratuvar içinde 15 metre uzunluğundaki bir duvara entegre devasa kornalar, içlerine enjekte edilen nitrojen aracılığıyla desibelleri arttırılarak roket sesini yeniden üretebiliyor. Sesin araçlara ne gibi bir etkisi olabilir sorusuna cevaben, bir fırlatma roketinin kalkış esnasındaki ses seviyesinin 1 tonluk TNT bombasının patlama sesinden sadece 40 desibel daha az olduğu bilgisi sanıyoruz yeterli olacaktır.
Avrupa Uzay Ajansı’na ait olan Hollanda’daki bu tesiste yer alan 900 metrekarelik alanda, devasa roket parçaları ve uydular roket kalkış sesi ile aynı desibel seviyesi yaratılarak dayanıklılık testine tabi tutuluyor. Yüksek teknoloji ölçüm cihazları, yaratılan ses sonucunda test edilen araçlarda oluşan titreşim gerilimini kaydediyor. Uzmanlar bu seviyede bir sese insanların dayanabilmesinin imkansız olduğunu belirtiyor. Bir uzay aracı üretmenin veya uzaya bir uydu fırlatmanın ne kadar çok boyutlu mühendislik ve yatırım gerektirdiği gerçeği de bu gibi örneklerle daha net anlaşılıyor.
