Rakiplerden gelen hamleler, ülkelerin politikaları ve emisyon standartlarının üst üste gelmesiyle Dacia için artık bir zorunlu hibrit dönüşümü bizleri bekliyor.
Elektrikli otomobil piyasasının bu kadar kısa bir periyot içerisinde patlama noktasına gelmesinin altındaki sebebi sadece rekabet üzerinden değerlendirme biraz tek taraflı düşünce olarak yorumlanabilir. Genel olarak dünya üzerindeki gelişmelere baktığımızda ülkelerin içten yanmalı motorlarla ilgili çok ciddi yasaklama kararları aldıklarını anımsayabiliriz. Bunlara paralel olarak da geride bıraktığımız her yıl karbon salınım değerleri konusunda yeni standartların gelişi ve üreticilerin planlamalarını bu değerleri baz alarak yapma zorunluluğu karşımıza çıkıyor. Bugün itibarıyla baktığımızda da hemen her üreticinin gerek tam elektrikli gerekse hibrit modeller üzerinden bir çözüm elde ettiğini görebiliriz. Lakin fiyat/performans sınıfının en popüler üyesi Dacia cephesinde ise henüz bu konuda bir girişim karşımıza çıkmış değil. 1999 yılından beridir içerisinde bulunduğu Renault Grubu’nun en istikrarlı yükseliş gösteren markası olarak ne çıkan Romanya merkezli üretici için artık en azından hibrit seçeneği konuşulanlar arasına girmeye başladı.
Bloomberg kaynaklı olarak dış basında yer alan detaylara baktığımızda, grup içerisinde hibrit temelli bir aracın ciddi şekilde düşünüldüğünü görebiliyoruz. Eğer bir büyük bir sürpriz olmaz ise bu modelin Duster temelli olarak geliştirilmesi ve SUV sınıfında markayı temsil etmesi bekleniyor. Nitekim Renault Satış ve Pazarlama Sorumlusu Olivier Murguet’nin; “Tüm bu gelişim ve değişimlere bakıldığında Dacia’nun dışarıda kalma fikri düşünülemez.” açıklaması da gelecekle ilgili önemli bir detay olarak karşımızda duruyor.