Dünyanın en önemli teknoloji firmalarından Dyson, geçmişten günümüze sürdürülebilirlikle harmanlanan teknoloji yolculuğunu paylaştı.
Her adımında daha az materyal ve enerji kullanarak daha iyi teknolojiler tasarlamak amacıyla yola çıkan Dyson, gerçek problemleri çözmeye odaklanıyor bunu yaparken de tüm operasyonlarında sürdürülebilirliği destekliyor. 7 Haziran 2023, Çarşamba günü Pilevneli’de gerçekleştirilen özel etkinlikte, Dyson’ın ilk teknolojilerinden gelecek planlarına kadar uzanan hikayesi ve şirketin sürdürülebilirlik yolculuğu paylaşılırken, en son teknolojileri de kullanıcılarla buluştu. İlk günden itibaren gerek üretim gerekse ürünlerin çevreye olumsuz etkilerini azaltmak için daha az kaynak kullanan uzun ömürlü, yüksek performanslı ve verimli ürünler geliştirmeye odaklanıyor. İlk elektrikli süpürgesi DC01 ile toz torbasını yüksek hızlı bir siklonla değiştirerek, yalnızca emiş kaybı sorununun üstesinden gelmekle kalmayan Dyson, aynı zamanda çöp kutusuna atılan tek kullanımlık sarf malzemelerini de ortadan kaldırmış oldu. Aynı felsefeyi el kurutma makineleri ve aydınlatma teknolojilerinin geliştirilmesine de uyguluyor. Tasarlanan her ürünle çevreye katkı ve verimlilik misyonunu esas alıyor. Ofislerdeki israfı azaltmaya, tesislerine mümkün olduğunca yenilenebilir ve temiz enerji sağlamak için, yenilerini inşa etmek yerine alanlarını restore etmeyi tercih ediyor. Bunun en büyük örneklerinden biri Hullavington teknoloji kampüsü, İkinci Dünya Savaşı’nda kullanılan 750 dönümlük eski havaalanının aslına uygun ve sürdürülebilir şekilde restore edilmesi sonucunda kullanıma hazır hale geldi.
İngiltere kampüslerinde bulunan Dyson Mühendislik ve Teknoloji Enstitüsü’nde uygulamalı ve gerçek dünya deneyimini birleştiren yeni bir eğitim modeli sunarken, dünyanın dört bir yanındaki okullara ve girişimlere cihaz bağışı yapıyor. 2002 yılında kurulan James Dyson Vakfı, mühendislik mesleğini desteklemek, tıbbi araştırmalara yatırım yapmak ve Dyson’ın faaliyet gösterdiği yerel toplulukları geliştirmek için bir hayır kurumu olarak çalışıyor. Mühendislik ve tasarımın ötesinde, Birleşik Krallık’ta tarımda da devrim yaratan Dyson, üretkenliği ve verimliliği artırmak, biyoçeşitliliği ve ticari gıda üretimini desteklemek ve daha az kimyasal kullanmak için yatırım yapıyor. Dyson Farming adı altında sürdürülebilir tarım faaliyetleri yürüten şirket yenilenebilir enerji üreten yeni teknoloji, ekipman, altyapı ve anaerobik çürütme tesislerine 112 milyon sterlinlik yatırım yaptı.
İnovasyon ve Tasarım
Her zaman günlük hayattaki bir problemi çözme fikriyle yola çıkan Dyson, inovasyon ve tasarıma önem veriyor. Her yıl ciddi miktarlarda Ar-Ge yatırımı yapan marka, 9000’in üzerinde patente sahip. Sürekli yeni ürünler geliştiren markanın Ar-Ge merkezleriyse tam bir okul gibi çalışıyor. Dyson, ilk torbasız elektrikli süpürgesi olan DC01’in 1993 yılında piyasaya sürülmesinden bu yana; yeni teknolojiye sahip süpürgeler, saç bakımı, hava temizleme, robotik, aydınlatma ve el kurutma için problem çözen teknolojiler tasarladı. Devrim niteliğindeki ürünleri tasarlamak için 2,75 milyar sterlinlik bir yatırım planı açıklayan Dyson; katı pil hücrelerine, yüksek hızlı elektrik motorlarına, görüntü sistemlerine, robotiklere, makine öğrenim teknolojilerine ve yapay zekaya odaklanan küresel ekiplerle yeni teknolojiler geliştiriyor. Şirket İngiltere, Malezya, Singapur, Japonya, Çin, Amerika ve Filipinler’de; mühendislik, araştırma, geliştirme ve test operasyonları yapıyor. Bugün, Birleşik Krallık’ta Malmesbury ve Hullavington’da 800 dönümlük bir alana yayılan iki teknoloji kampüsü ve Singapur’da küresel bir genel merkezi bulunuyor. Bir aile şirketi olan Dyson; 6.000 mühendis ve bilim insanı da dahil olmak üzere, küresel olarak doğrudan 14.000’den fazla kişiyi istihdam ediyor. Uluslararası alanda 85 pazarda ürün satışı yapıyor.