Peugeot’nun son yıllarda karşımıza çıkardığı en dikkat çeken projelerden birisi olan Rifter 4×4, gerçekleşmesi halinde kullanıcıların kayıtsız kalamayacağı bir otomobil olacak.
Peugeot’nun Partner Tepee yerine ürün gamına dahil ettiği yeni modeli Rifter, dış ve iç tasarımındaki yapısının yanı sıra dört tekerlekten çekişli altyapı opsiyonu ile sınıfında fazlasıyla iddialı olacağının sinyallerini verdi. Cenevre Otomobil Fuarı’nda kullanıcılarla buluşmak üzere ilk resmi detayları bugün paylaşılan aracını sürpriz bir hamle ile 4×4 tabanlı konsept bir projeyle daha karşımıza çıkartan Peugeot, sınıfa yenilikçi bir bakış açısı getirecek gibi gözüküyor. Her türlü arazi şartlarında maceracının keşiflerini desteklemek üzere tasarlanan Rifter 4×4 Concept, tavanına monte edilen özel tasarım çadırıyla birlikte maceraperest kullanıcıların en iyi yol arkadaşlarından olmaya aday.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Tasarımdaki farklar
Standart Rifter versiyonuna oranla gövdesindeki koruma parçalarıyla dikkat çeken konseptte ek ışıklandırma panelinin de unutulmaması dikkatimizi çeken detaylardan birisi oldu. Ön bölümdeki mat siyah kaplama taş sıçramalarına karşı koruma sağlarken benzer amaçlar için yan ve arka kısımda da mat siyah kaplamalara yer veriliyor. Ön camın üstüne entegre edilen ve içerisinde 100 adet LED ışık bulunan 1,35 metre genişliğindeki şerit toplamda 300 W gibi başarılı bir ışık performansı sunuyor. Çadır kısmında, tavan raylarına sabitlenen Autohome imzalı bir parçaya yer veren Peugeot, rayların “City Crash Test”, standardına uygun olup her türlü yükü taşıyabildiğinin de altını çiziyor. BF Goodrich‘in arazi lastiklerinin kullanılması da hiç şüphesiz tasarım karakterine kadar arazi kabiliyetine de olumlu etki ediyor.
Konseptin çadırla birlikte en dikkat çeken özelliği, beraberinde bir de elektrikli bisiklet sunuyor olması. Otomobilin arka kısmına monte edilen PEUGEOT eM02 FS Powertube MTB elektrikli bisiklet, şasi içine entegre edilen kompakt boyutlu piller sayesinde kullanıcısına istediğinde bisikletle yoluna deva etme imkanı da tanıyor.Dış tasarımda olduğu gibi iç mekanda da farklı malzeme ve renkler kullanıldığı Rifter 4×4’te logolu koltuklar, siyah alcantara ve gri kabartmalı kumaş yüzeyiyle modern bir görünüm sunuyor. Kokpit bölümünde standart versiyonda olduğu gibi yeni jenerasyon i-Cockpit’in hakim olarak kullanıldığı projenin donanım itibarıyla fazlasıyla zengin olduğunu söyleyebiliriz.
Arazi için yapılan teknik hamleler
Gelelim en Rifter 4×4’ün teknik olarak standart versiyondan farklarına. Dangel tarafından geliştirilen dört tekerleklerden çekiş sisteminin standart olarak sunulduğu konseptin hareket kabiliyetinin artırılması adına yerden yüksekliğinin 80 milimetre yukarı çekildiğini görüyoruz. Bunun yanı sıra 2RM, 4RM ve Lock olmak üzere üç farklı sürüş modunun sunulduğu araçta 2RM modu standart önden çekiş olarak çalışırken 4RM modunda ise şanzıman ön aksa sorun olması halinde gücü arka aksa aktarıyor. Daha zor yol koşullarında ise arka aksı kilitlemek üzere Lock modu devreye giriyor. Kaputunun altında 130 beygir güç ve 300 Nm tork üreten 1,6 litrelik dizel motorun kullanıldığı Peugeot Rifter 4×4, gerçeğe dönüşmesini isteyeceğimiz konseptlerden birisi.