Instagram ve Whatsapp ile sosyal ağlardaki yayılımını sürdürürken, işleri ciddileştirerek bir adım ileri taşıyan Facebook‘un Oculus‘u satın almasıyla oyun endüstrisi birbirine girdi. Bir sosyal ağ devinin daha önce hiç alışık olmadığı bir platformda boy gösterecek olması oyun üreticilerini tedirgin etti. Peki Facebook’un oyun dünyasına adım atması gerçekten de çok kötü bir fikir mi?
Çok değil daha birkaç gün önce Facebook 2 milyar dolara Oculus’u satın alarak, tüm şimşekleri üzerine çekti. Sadece oyun firmalarından değil, oyunculardan da oldukça tepki toplayan Facebook’un bu yeni yatırımının kabul görmemesinin ise aslında gayet geçerli sebepleri var. İşlere önce Oculus tarafından bakacak olursak, Oculus Rift aslında 2012 yılında bir Kickstarter projesi olarak başlamıştı. Oyunculara oyunların içine girme imkanı sağlayacağını söyleyen firma, hedef olarak 250 bin dolar koymuş olmasına karşın ay sonuna kadar 2 milyonun üzerinde bağış toplamış ve gerçekten de insanlara vadettikleri ürünü sunmayı başarmıştı. Peki bunun tepkilerdeki rolü nedir?
Kickstarter projeleri fonlarla devam ettiğinden aslında oldukça duygusal bir süreç. İnsanlara projenizi sunarsınız, onlar da size inanıp güvenerek projenize maddi destek sağlar. Tabii maddi destek sağladıkları proje ile zamanla aralarında bir bağ oluşması da kaçınılmaz. Projeyi benimseyerek sıkı takibe alan yatırımcıların çoğu büyük şirketler değil, oyun dünyasındaki gelişimin devamını sağlamak isteyen internet kullanıcıları aslında. Her ne kadar projeye bağış yapınca projenin sahibi olmuyor olsalar da, kurulan bu duygusal bağ projenin ilerleyen adımlarında da devam ediyor. Yani insanlar aslında yatırımın vadettiği ürünü elde etmiş olsalar bile, şirketin kendi hoşlarına gitmeyecek adımlardan kaçınmasını istiyor.
Oculus Rift konusundaki bu ısrar ise insanların sanal gerçeklik olayına karşı duyduğu heyecandan kaynaklanıyor. Yıllardır filmlerde, oyunlarda gördüğümüz o havalı gözlüklerle, gerçek hayattan uzaklaşıp farklı bir dünyanın içine girme hayalini gerçekleştireceğini söyleyen Oculus’un bir anda o kadar bağış toplama sebebi de bu zaten. Projenin başarısı ise insanların yatırımına bağlılığını büyük oranda arttırdı, öyle ki Oculus Rift için yapılmış, hatalarla dolu, iyi denemeyecek oyun denemeleri bile insanların beğenisini çok çabuk kazandı. İnsanlar yatırımlarının daha da gelişmesiyle, tasarımın ve teknolojinin daha da ilerleyip farklı cihazlarla Matrix tadında bir deneyim yaşama hayalleri kurarken bir anda gelen Facebook anlaşmasının büyük bir kızgınlığı da peşinden sürüklemesi şaşırtıcı değil.
Asıl şaşırtıcı ve neredeyse 1 Nisan şakası olduğunu düşündüğümüz şey aslında Facebook’un satın alım duyurusu. Facebook oyun teknolojileri üreten bir firma değil, üstelik daha geçtiğimiz ay 16 milyar dolar yatırım yaparak Whatsapp’ı satın alıp sosyal pazardaki yerini de genişletmişti. Şimdi neden birden böyle bir atılım yaptığı tartışılır, fakat Mark Zuckerberg‘in kişisel profilindeki yazıdan bir çıkarım yapmak gerekirse, kendisi de bu sanal gerçeklik konusunda oldukça heyecanlı. İnsanların Oculus Rift’i değiştirmesinden korktuğunu da anlamış olacak ki firmanın planlarında bir değişikliğe gidilmeyeceğini söyledi, fakat eklemeler de olacak tabii. Oculus Rift’i aynı zamanda bir sosyal iletişim aracına da çevirmek istediğini söyleyen Zuckerberg, insanların evlerinden yapabilecekleri etkinlikleri de arttırmayı planlıyor. “Sadece gözlüğünüzü takarak bir sınıf dolusu insanla derse girdiğinizi veya doktorunuza hastalığınızı danıştığınızı düşünün.” diyen Zuckerberg planları ile ilgili ipuçları da vermiş oluyor. İnsanların istemediği ise Oculus Rift için yapılacak onlarca Facebook oyunu ve bağımlılığı arttıracak sosyal platformlar. Ayrıca, her ne kadar böyle bir plan duyurusu olmasa da, kimse Oculus Rift ile Facebook’a bağlanmak istemiyor. Bu planlar insanı daha mı sosyal yapar yoksa iyice kapalı bir toplum mu oluşturur sorusu fikir ayrılıkları getirebilir, fakat her teknolojik atılımın iyi olmadığı bir gerçek.
Oyun firmaları ve bloglarında tepkiler büyürken tartışmalar da çoğalıyor, konuyla ilgili ilk keskin yorum ise dün Minecraft‘ın yaratıcısı Markus “Notch” Persson‘dan geldi. “Facebok beni ürkütüyor.” diyen Persson bir oyun üreticisiyle çalışmak istediğini, bu sebeple bir sosyal ağ olan Facebook ile çalışmayacağını çok net ve sert bir dille belirtti. Bu şekilde düşünen oyun yaratıcılarının sayısı bu küçük kıvılcım ile artarsa; Oculus Rift, Facebook oyunları için yan bir ürüne dönüşebilir gerçekten de, zira Sony kendi sanal gerçeklik cihazı Morpheus‘u duyurdu. Artık piyasada tek başına olmayan Oculus Rift’in iddialı bir rakibi olması Zuckerberg’in planlarını ne kadar etkiler bilinmez fakat bir süre daha insanların bu anlaşmayı konuşacağı kesin.