Önce Bloodborne, ardından The Witcher 3 ve son olarak da Metal Gear Solid V… Hepsi için yılın oyunu payesini gönül rahatlığı ile vermek istedik ancak bizi engelleyen tek bir oyun vardı: Fallout 4. Bu isimleri geçebilecek bir yapım varsa o kesinlikle Fallout 4 olacaktı. Ama olmadı, hatta bize soracak olursanız yakınından bile geçtiği söylenemez.
Bethesda kadar oyuncuyu delirten bir firma daha yok. Tarihin en kötü oyunlarını yapanlar dahi bu kadar vicdansız değildir. Çünkü o oyun kötüdür ve oynamasanız da bir şey kaybetmezsiniz. Bethesda ise başka hiçbir firmanın yapamayacağı kadar güzel dünyalar yaratır. Bunu tarifi imkansız bir atmosfere sokar ve içeriğini beş farklı oyunun toplamından fazlasıyla doldurur. Orada harika bir şey olduğunu bilir ve onu deneyimlemek zorunda hissedersiniz. Ancak yapamazsınız. Çünkü bu firma, tıpkı yarattığı dünyalar gibi, oyun içi hatalarıyla da ünlenmiştir.
Burada kadı kızında da olabilecek kusurlardan bahsetmiyoruz. Oyun deneyimini öldüren, oynadığınıza (veya oynayamadığınıza) pişman eden kusurlardan bahsediyoruz ve işte oyuncuyu tam da bu kahrediyor. Tüm o lezzetli etlere bir camın arkasından bakmak zorunda kalan kedi gibi kalıyorsunuz. Fallout 4’ün kaderinin bundan farklı yazılmış olduğunu sanıyorsanız, yanılıyorsunuz.