Far Cry 5 incelemesi
GÜCÜNDEN KORKMAK
Far Cry 5; Amerika’nın Montana eyaletinde bulunan hayali bölge Hope County’de geçiyor. Bu bölge, bir süredir Eden’s Gate isimli bir kıyamet tarikatı tarafından yönetilmekte. İnsanlığın üzerine kaçınılmaz bir yıkımın geleceği çığırtkanlığını yapan grup, vaiz Joseph Seed önderliğinde cebren ve hile ile bölgenin insanlarını kendi çatısı altında topluyor. Söz konusu yıkımın önlenebilmesi için herkesin günahlarından arınması gerektiğini belirten Joseph, kardeşleri Jacob, John ve Faith ile birlikte kendileri gibi düşünmeyen tüm “günahkarları” silah zoruyla temizliyor. Elbette bölgede bu duruma isyan eden direnişçiler de bulunmakta ve biz de, Joseph’i kürsüsünden indirmeyi amaçlayan bir şerif yardımcısı olarak bu direnişin bir parçası oluyoruz. Kısacası oyun kötü karakter kıyafetleri içine hem Hristiyan, hem aşırı sağcı, hem de Amerikalı bir kişiyi koyuyor ve bu da gelen tepkileri doğuruyor. Özellikle Trump sonrası Amerika için tam bir damara basma hikayesi olduğu su götürmez. Ancak pek çoklarının gerçeklikten uzak olarak nitelendirdiği bu hikaye, aslında tarihte çok defa karşımızda çıkmış durumda. Jim Jones önderliğindeki aşırı dinci hareket Peoples Temple da, uzayla kafayı bozmuş dinci hareket Heaven’s Gate de (Oyundaki grubun isminin de Eden’s Gate olduğunu hatırlatalım), kendisini son peygamber ilan eden David Koresh’in başını çektiği Branch Davidians da tüm gerçeklikleriyle ve yaptıklarıyla önümüzde duruyor. Hal böyle iken; Far Cry 5’in anlatmaya çalıştığı hikayenin insanlığın bir gerçeği olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Üzücü olan, Ubisoft’un kendi öyküsünün arkasında sağlam bir şekilde duramadığını görmemiz oldu. Çünkü çok rahat bir şekilde böylesi tarikatların insanlık için ne denli korkutucu olabileceğini anlatabilecek bir oyunun, tepkilerden çekinerek Amerikan propagandası haline dönüşmesini biz buruk bir şekilde karşıladık…