Intercity İstanbul Park’ın 8-10 Ekim tarihlerinde ev sahipliği yaptığı Formula 1 yarışının ardından geleceğe dönük açıklamalar geldi.
Dünyada motor sporları organizasyonlarının en büyüğü ve en prestijlisi olarak gösterilen Formula 1, geçen sezonun ardından bu sene bir kez daha Intercity İstanbul Park’ta gerçekleşti. Geçtiğimiz hafta tüm izleyicilerin büyük keyif aldığı organizasyon sonrası gazeteci Fatih Altaylı yeni açıklamalarda bulundu. Altaylı, katıldığı bir televizyon programında gelecek sene Formula 1’in Türkiye’de olmayacağını iddia etti.
“Şimdi şunu söyleyeyim bir kere. Önümüzdeki sene Formula 1 Türkiye’ye gelmeyecek. Bunun ne sıkışıklıkla, ne başka bir şeyle ilgisi yok. Daha sonrası için oturulur, konuşulur ama önümüzdeki sene geleceğini zannetmiyorum. Şimdi olaya iki farklı bakış var. Birincisi sportif bakış.
Sportif anlamda baktığınız zaman FIA, Türkiye’de olan biten her şeyden hemen hemen %90-95 oranında memnun. Bazı ufak tefek krizler oldu. Mesela seremoniden çok memnun kalmadı FIA, onu biliyorum. FIA’nın kurallarının dışında bir seremoni gerçekleşti. Bundan dolayı bir rahatsızlık duyulduğunu hissettim.
Bunun dışında trafik meselesi… Şimdi şu açık; en kötü trafik İstanbul’da değil. Bir gün Imola’ya gidelim beraber, trafik neymiş gör. Bir gün Monza’ya gidelim beraber, trafik neymiş gör. Bir gün hatta Hungaroring’e gidelim Macaristan’a, trafik neymiş gör. Bu pistler eski, 100 senelik 130 senelik pistler var.
Bu yüzden de yolu ona göre, falanı filanı ona göre. Bunlar bir de büyük şehirlerde değil. Yani hiçbir tanesi Paris’te değil, ya da ne bileyim New York’ta değil, Londra’nın yakınında değil.
O yüzden de bizimki kadar yol imkânı yok orada. O yüzden her yerde bir trafik var zaten. Ama bu trafik biliniyor ve ona göre hareket ediliyor. İstanbul’da bu çok anlaşılamıyor her zaman ama bundan sonra insanlar daha tedbirli olacaklardır. O yüzden trafiğe fazla takılmamak lazım. Sadece trafiğin ne olacağını bilip ona göre tedbirli davranmak gerekiyor.
FIA trafiğe takılmaz ama organizasyona bakar. Organizasyon da FIA açısından, sportif açıdan son derece başarılıydı. Diğer açılardan -yani tribün, işletme, bilet, satış, gelir, karşılama, misafir etme, falan filan açılarından- tabi ki bazı sorunlar oldu. Ne gibi? Acemilik var. İlk defa uzun zamandan sonra yapılıyor. Bu işletmeci döneminde ilk kez seyircili yapılıyor.
Gelenler pisti bilmiyorlar ama esas sorun, bugünkü pistteki mesele, yani bizim İstanbul Park’taki temel mesele şu: Pistler yaşayan varlıklardır, yaşaması gereken varlıklardır. Taraftarın, spor izleyicisinin, otomobil sporu izleyicisinin bilmesi gerekir, yaşaması gerekir. Orada yarış olması lazım.
Yerel, ulusal, büyük, seyircilerin geleceği yarışlar olması lazım. İstanbul Park’ın sorunu, hayatın olmaması orada. Orası şu anda büyük oranda bir otopark, büyük oranda bazı kişilerin kendi zevkleri için otomobil sürdüğü yer ama bir spor merkezi değil. Bu da sorunların bir başka kaynağı…” ifadelerine yer verdi.