Beraberinde üçüncü nesli de getiren yeni Dacia Sandero Stepway, erişilebilirlik ve sunduklarıyla değerlendirildiğinde hiç olmadığı kadar iddialı bir otomobil haline gelmiş durumda. Bu durum onu Clio karşısında "kardeş katili" konumuna da getirebilir. Geride bıraktığımız 2020 yılını pandeminin gölgesinde geçiren Renault grubu, bir önceki yıla göre yüzde 21'i bulan satış düşüşüyle kapattı. Buna paralel olarak milyar euroları bulan zararlar açıklayan şirketin kemer sıkma politikasıyla operasyonel ufalmalara gittiğine şahit olduk. Fransa hükümetinin desteği de bu süreçte adeta bir can simidi niteliğindeydi. 2021 yılının başında ise Renault markası altında bir devrimin bizi beklediğini gösteren bir etkinlik düzenlendi. "Renaulution" adı altında aktarılan planlamalarda markanın satış adetleri yüksek olan modellere yöneceğini gördük. Bu tabloda grup içerisinde yer alan Dacia da belkide hiç olmadığı kadar önemli bir isim haline geldi. Duster başta olmak üzere ürün gamındaki modellerle fiyat/performans bazında ciddi bir ivme yakalayan Romanya merkezli üreticinin yeni dönem kimliğiyle pazarda çok daha yüksek paylar kapabilmesi için çalışmalar yapıldığının altı çizildi. Tüm bu gelişmeler odağında kendini yenileyecek olan isim şüphesiz Renault olmayacaktı. Dacia da 2021 yılında asfalta çıkartacağı yeni kimlikle kullanıcılara sınıf atlamanın hala ulaşılabilirlikle aynı kulvarda gideceğini göstermekte kararlıydı. Duster'ın üzerinde konumlanacak olan Bigster konseptiyle yepyeni bir meydan okuma da yapan marka, bundan sonraki süreçte karşımıza çıkaracağı kimliğinin ilk temsilcisi olarak yeni Sandero ailesini örtülerini açtı. Kısa süre önce Türkiye satışları başlayan Sandero ve Sandero Stepway, bir süredir Avrupa'da devam eden satışlarında şimdiden pazar oluşturmayı başaran bir model olarak sınırlarımızdan içeri girdi. Açıklanan fiyatlarıyla birlikte bugün Türkiye'de satışta olan en erişilebilir modeller arasında yer alan Sandero ailesi bizim de merak ettiğimiz isimler arasındaydı. yeni Dacia Sandero Stepway ile geçirdiğimiz dolu dolu üç günün ardından, yukarıda bahsettiğimiz odak noktaları konusunda markanın doğru adımlar üzerine yoğunlaştığına şahit olduk. [lpg start=2 end=4] YENİ KİMLİK, YENİ TASARIM Yenilenen yüzüyle birlikte karşımıza üçüncü jenerasyonu da getiren Sandero Stepway için tasarım konusunu ayrı bir başlık altında irdelemek şart. Bunun en temel sebebiyse biraz önce de altını çizdiğimiz gibi, önümüzdeki günlerde gelecek diğer modellerin de benzer karakterler üzerine şekillenecek olması. Şu an karşımızda duran yüz Dacia'nın yeni kartviziti diyebiliriz. Önceki nesildeki havayı bambaşka bir noktaya taşıyan yeni yüzün aileyi çok daha modern ve tatminkar gösterdiğine şüphe yok. [lpg start=37 end=38] Bu tasarım aracın rakamsal verilerindeki ekonomi odağının üzerine çok rahat bir şekilde çıkıyor. Ön bölümde tamamen yenilenen ışıklandırma grubu tasarımı ve ızgara güzel bir bileşim oluşturuyor. Dacia'nın erişilebilir marka algısıyla birlikte sokakta aracı gören hemen herkes, ekstra bir özenle aracı incelemeden geçemiyor. Stepway'in kaputunda tasarlanan kalın çizgisel yapı da bu karaktere önemli bir hava katıyor. Dışarıda kendisini gösteren bu yapı kokpitten bakıldığında da kullanıcısına bir crossover kullanma havasını yansıtıyor. Ön ve arka ışıklandırmaların içerisinde dahil edilen "Dacia" rozetleri de markanın detaylara biraz daha ağırlık verdiğinin keyif veren örnekleri arasında. Araçta sunulan metalik boyayının kalitesi de beklentilerin kesinlikle üzerinde. [lpg start=5 end=8] Sandero'nun arka tarafındaki revizyonlar ise öne göre nispeten daha sakin diyebiliriz. Önceki nesile göre biraz ufaltılan stop tasarımı, arka bölümdeki oval çizgileri tamamlayıcı niteliklerde. Ön bölümde kullanılan "Y" formlu ışıklandırma tasarımı arka stoplarda da kendisini gösteriyor. Tasarımda Stepway etkileri yine tampon ve tavan barı gibi etkilerle hissediliyor. Dacia cephesi aracın arkasında "Stepway" adını kullanmayı hala tercih etmiyor. Bunun yerine ön bölümdeki ızgarada ve tavan barlarında Stepway yazılarını görebiliyorsunuz. Araçta satın alabileceğiniz en yüksek jant profili 16 inç olarak belirlenmiş. Bizim kullandığımız prestij paket de dahil olmak üzere standart olarak tüm versiyonlarda çelik alaşım kapak jant geliyor. Fiyatı aşağıda konumladırmak için yapılmış olan bu tercih, kullanıcı tarafında (ekstra ücretle) istenilirse tasarımı biraz daha güçlü gösteren alüminyum alaşım setle değiştirilebiliyor. [lpg start=9 end=10] Burada tavan barlarına ekstra bir parantez açmamız da şart. Dacia burada bir kullanışlılık çözümü olarak ayarlanabilen tasarımdan faydalanıyor. Marka tarafından patentlenen bu özelliği kullanmak için torpido gözünde araçla birlikte gelen anahtar kullanılıyor. Kolay bir işlemle ayarlamaları yapılan çubuklar, sürecin sonunda 80 kilo yük taşıyabilen bir yapı haline geliyor. ARTIRILAN EBATLAR Sandero ve Sandero Stepway ailesi yeni nesilleriyle birlikte yepyeni bir altyapı mimarisine geçiyor. Üçüncü jenerasyonu oluşturan CMF isimli bu altyapının CMF-B versiyonu araçların temelini oluşturuyor. Yeni altyapıyla birlikte dışarıda yapılan gövde revizyonları aracın ebatlarına da olumlu etki yaratmış durumda. Sandero hatchback’in bir öncekine göre 10 milimetre daha alçak ve sportif bir model olarak konumlandırıldığını görüyoruz. Stepway versiyonunda ise yerden yükseklik değeri 41 milimetre artırılarak toplam bazda 174 milimetreye çıkarılmış durumda. Bu da arazi sürüşlerindeki limitleri artırabilmemizdeki önemli etmenler arasında. [lpg start=11 end=12] Ebatsal verilerin artışı kokpite de paralel eğride yansıyor. Arka diz mesafesi bir öncekine göre 42 milimetre artırılan model bu sayede daha tatminkar yaşam alanı sunuyor. Kullanıcıları revize edilen bagaj yapısı sayesinde 410 litreye kadar başarılı bir alan bekliyor. Clio'da 391 litre olan bu değerin, sınıfında referans olarak gösterilebilecek değerlerden birisi olarak karşımıza çıkıyor. Bagaj alanıyla ilgili bilinmesi gerekense, yaratılan hacmin derinlikle veriliyor olması. Bundan ötürü koltuklar yatırıldığında tamamen düz bir kullanım alanı elde etmek mümkün olmuyor. Yeni neslin arka diz mesafesi de sınıf standartlarını karşılayacak oranda ve gayet yeterli bir eğride seyrediyor. GÜVENLİK NE DURUMDA? Sandero ailesinin önceki nesildeki zayıflıkları arasında güvenlik noktası da öne çıkıyordu. Günümüz rekabetinde var olabilmek adına bu konuda çözüm üretmesi gerektiğini bilen Dacia, aracı güncel normlara uydurmak adına bu beklentilere cevap verdi. Euro NCAP sonuçları henüz açıklanmayan ailenin yeni mimariyle birlikte daha dirençli ve güçlü bir altyapısı var. Elektronik güvenlik destekleri de bu noktada standart olarak sunulanlar arasında eklendi. Önceki nesillerinin baz donanımlarında klima ve ABS gibi temel özellikleri dahi barındırmayan araçların üçüncü nesilleriyle birlikte bu durum tamamen ortadan kalkıyor. Baz versiyonda dahi 6 adet standart hava yastığıyla gelen modelde, acil fren asistanı, ESP, ABS ve acil durum çağrısı (tavanda konumlanan SOS düğmesi üzerinden) gibi donanımlar da standart olarak geliyor. Resmin geneline baktığımızda üçüncü nesille birlikte Sandero ailesinin güvenlik konusunda da sınıf atladığını görüyoruz. KOKPİT VE YAŞAM ALANI Üçüncü nesille birlikte aracın dışarısına sirayet etmiş modernizasyon havası kokpitte de karşımıza çıkıyor. Tamamen revize edilmiş orta konsolla birlikte sürücüyü bir aidiyet duygusuyla saran yeni bir yerleşim karşımıza çıkıyor. Değerledirme notlarımıza ilk olarak tercih edilen malzemelerden bahsetmekte fayda var. İçeriye girerken beklentilerimizi içerisinde bulunduğu fiyat aralığına göre ayarlayarak girdiğimiz için Sandero Stepway bizi çok fazla hayal kırıklığına uğratmıyor. Konsolun üst bölümü kapılar da dahil olmak üzere burada ağırlıklı olarak sert plastik malzeme konumlandırılıyor. Genel olarak dokunduğumuz direksiyon ve kapı kolları gibi noktaları ise bunun dışında tutmamız gerekiyor. Tasarımcıların buradaki felsefesinin, sık temas edilen noktaları ileriye taşıma noktasında olduğunu anlamak çok da zor değil. [lpg start=14 end=19] Tüm versiyonlarda standart olarak sunulan deri kaplama direksiyon, konsolda ve kapı kollarında kullanılan kumaş kaplama burada genel havaya hareket ve zenginlik katan bölümler olarak kullanılmış. Yeni Octavia'da da gördüğümüz bu kumaş konsol detayının tek renk olarak gelmesiyse bize bir "keşke" dedirtmedi değil. Burada aracın dış rengine göre değişen bir dokunuşun olması, istenilen etkinin daha fazla olmasına yardımcı olabilirmiş. Stepway'in lansman rengi olan turuncuyu ise versiyonun adının yazılı olduğu koltuklarda ve havalandırma çıkışlarında görüyoruz. Kokpitteki elemanlar arasında "keşke" dediğimiz bir diğer bölüm de otomatik versiyondaki vites göstergeleri oldu. Burada herhangi bir altyapı ışıklandırmasının sunulmadığını görüyoruz. Bu da vites konumlarının direksiyon arkasındaki 3,5 inçlik TFT ekran üzerinden kontrol edilmesi demek. Yine tüm paketlerde standart olarak gelen ön kol dayama ile birlikte orta konsolda tasarımının da daha modern bir yapıda olduğunu söyleyebiliriz. Sandero Stepway'in bu bölümdeki saklama alanı deneyimi de gayet yeterli. [lpg start=20 end=21] Sandero Stepway'in konsolunu domine eden 8 inçlik multimedya ekran da, yeni neslin kilit getirileri arasında. Geri bildirimleri ve geçişleri sorunsuz olan bu ekran üzerinden araçta sunulan elektronik desteklerin yönetimi de yapılabiliyor. Apple CarPlay ve Android Auto desteğini de beraberinde getiren sistem Prestige paketle birlikte standart olarak geliyor. Bu ekranda navigasyon görmek isteyen kullanıcılar ise Prestige paket üzerine 1.500 TL ödeyerek bu opsiyona sahip olabiliyor. Prestige pakette standart olarak gelen otomatik klima kumandalarının konumlandırması, dizilimi ve genel yapısı gayet başarılı. Üç bölümden oluşan kumanların ortasında yer alan ufak dijital göstergelerin çözünürlük kalitesi de kesinlikle başarılı. Bu tasarımın benzerinin Land Rover ürün gamında da kullanılıyor olması da kullanıcılar için keyif verebilecek detaylar arasında yer alabilir. Yeri gelmişken araç içerinde standart olarak sunulan ses sisteminin de gayet başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Bu noktada bir "yetinme" durumu söz konusu değil. [lpg start=23 end=25] İŞLEVSEL TEKNOLOJİK DESTEKLER Dacia, yeni Sandero ailesinin teknoloji noktalarını belirlerken en çok ihtiyaç duyulanlar üzerine odaklanıldığını ilk andan itibaren belirtti. Pazara sunulacak araç bir fiyat/performans iddiasına sahip olduğu için vazgeçilebilecek hiçbir şeyin yeni şemada yeri yoktu. Buradaki temel problemse eksiklik ile aradaki çizgiyi çok iyi çekmekti. Sandero Stepway ile geçirdiğimiz üç günün ardından bu çizginin gayet dengeli çizildiğini söyleyebiliriz. Araçta şehir içinde ve uzun yol sürüşlerinde ihtiyaç duyabileceğiniz tüm temele teknolojik destekler konumlandırılıyor. Bazıları opsiyonel olarak satın alınabilen bu özellikler listesinde; kör nokta uyarı sistemi, ön-arka park sensörü, geri görüş kamerası, otomatik yanan far sistemi, yağmur sensörü, elektronik park freni, anahtarsız giriş-çalıştırma ve hız sabitleyici gibi elemanlar var. Bu listede yer alan tüm elemanların görevini sorunsuz ve eksiksiz şekilde yerine getirdiğini gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz. Bu teknolojinin sürüş konforuna etki eden önemli bir kısmı da direksiyonda. Artık bizleri yüzde 100 elektrikli bir direksiyon sistemiyle karşılayan Sandero Stepway, öncekilere göre yüzde 36 oranında daha az gücün uygulandığı direksiyon kontrolüyle geliyor. [lpg start=26 end=29] Tüm bu yenilikler arasında Prestige pakette standart olarak gelen LED farlara da ayrı bir parantez açma ihtiyacı hissettik. LED gündüz farlarıyla kombin edilmesiyle aracın görüntüsüne de önemli katkı sunan bu farlarda yükseklik ayarı da yapılabiliyor. Dacia cephesinin burada kullandığı üniteler fazlasıyla başarılı. Aydınlatma konusunda çok tatminkar olan beyaz LED'ler, gece sürüşlerinin çok daha güvenli hale gelmesini sağlıyor. Uzun farlar ise halojen olarak yola devam ediyor. [lpg start=30 end=31] MOTOR VE SÜRÜŞ DİNAMİKLERİ Stepway de dahil olmak üzere tüm Sandero ailesinin üzerine inşa edildiği yeni platform beraberinde bazı artıları getiriyor. Sürüşte daha fazla karşılık alabildiğimiz bu altyapının güvenlik konusunda da daha avantajlı olduğunu belirtmiştik. Bu başlık altında değerlendireceğimiz motor ve sürüş dinamikleri de yine ciddi etkiler arasında. Yeni Sandero Stepway ile geçirdiğimiz 500 kilometrelik sürüşte dikkatimizi çekenler arasında aracın iyileştirilen yalıtımı geldi. Günümüz standartlarını karşılayan bu iyileştirmeyle rüzgar sesi 110 km/s ve üzerinden itibaren kendisini daha fazla hissettirmeye başlıyor. Bozuk yolladaki lastik sesi ise hala kabinde fazlaca hissettiğimiz bir durum olsa da, bu konuda da aracın fena sayılmadığını söyleyebiliriz. Sandero'da kullanılan yeni süspansiyonlar da tepkisel olarak işlerini sorunsuz yerine getiriyor. Çukurlarda sönümlemesini başarılı bulduğumuz süspansiyonların karakteri genellikle orta sertlikte. Bu sayede zaman zaman gözden kaçırdığınız tümseklerde bile rahatsız edici nitelikte bir gürültüyü kabinde duymuyorsunuz. Sandero Stepway'in kaputunun altında ise günümüz şartlarında sadece 1.0 litrelik turbo benzinli motor konumlanıyor. Versiyona göre değişmekle birlikte kullanıcılar ECO-G rozeti altında fabrika çıkış LPG kombinasyonunu da tercih edebiliyor. Bizim test konuğumuzda ise 1.0 litrelik motorun X-Tronic otomatik şanzımanla kombinasyonu var. Bu motor 90 beygir güç ve 142 Nm tork üretiyor. Üretilen güç değeri 4.500-5.000 devir aralığında verilirken tork ise 1.750-3.750 devirde veriliyor. Bu değerler ilk başta yetersiz gibi görünse de, Sandero Stepway 1.200 kilogramın altında bir otomobil olduğu için, motorun araçla baş etmesi konusunda çok ciddi bir soruna rastlamadık. Burada kilit nokta ise X-Tronic şanzıman. Sandero Stepway'in verilerin baktığımızda otomatik şanzıman kombinasyonuyla 0'dan 100'e hızlanmasını 14,2 saniyede tamamladığını görüyoruz. Maksimum sürat ise 163 km/s olarak teknik tabloya yansıyor ki biraz önce bahsettiğimiz şanzıman etkisini hissedeceğiniz yer tam da burası. X-Tronic şanzıman grubun ortağı olan Nissan ile pazara giren ünitelerden birisi. CVT'nin farklı bir versiyonu olan bu ünite altyapı olarak yine sürekli değişen çalışma prensibini kullanıyor. X-Tronic çalışma karakteri olarak belli başlı avantaj ve dezavantajları beraberinde getiriyor. Mühendislerin de özellikle altını çizdiği noktaların olumlu kısmında, şanzıman işleyişinde daha az hareketli parçanın olması var. Bu durum parçalarda daha az ısı oluşumu ve aşınma gibi artıları getirirken; tamir, bakım ve uzun ömürlülük konusunda daha avantajlı olma iddiasını taşıyor. Geçişler konusunda sorun yaratmayan bu şanzıman performans beklentilerine ise çok fazla cevap verebilecek bir ünite değil. X-Tronic'in Sandero Stepway'de de hissedilen eksilerinden birisi de gürültülü çalışması. Bu gürültü durumu elbette düşük hızlarda hissedilir bir şey değil. 100 km/s ve üzeri hızlara çıkmaya başladığınızda bu sesi hissetmeye başlıyorsunuz. Bu durum 1,2 ve 1,4 gibi atmosferik motorların yüksek devirlerde çıkarttığı sese büyük oranda benzerlik gösteriyor. Clio'da da tercih edilebilen bu motor/şanzıman kombinasyonu işin tüketim kısmında da pazardaki rakipleriyle benzer bir tabloyu karşımıza çıkarttı. Fabrika verilerinde 5,1 litre olarak verilen karma tüketim değerini yakalamak pek gerçekçi değil. Ağırlıklı olarak 7 ile 7,5 litre arasında gezdiğimiz test, bizlere 7 litrenin altını görmek için uzun yolda olmanız gerektiğini de net şekilde gösterdi. Performans ve tüketim konusunda biraz daha iyi değerler görmek isteyenlerinse şimdilik manuel şanzımana yönlenmesinden başka çaresi yok. Yenilenen Sandero Stepway ile yolculuğumuzu geride bırakırken sizlere ilk başta bahsettiğimiz bir noktayı tekrar hatırlatmak istiyoruz. Bu otomobile yaklaşırken piyasadaki en uygun 0 km'lerden birisi olduğu bilinmeli. Bu kriter göz önünde bulundurulduğunda yeni nesil kesinlikle başarılı bir otomobil. Dacia'nın araçta kullandığı hiçbir donanım, modaya uymak adına işlevsellikten uzak yapıda değil. Park sensörleri, LED aydınlatma, anahtarsız giriş çalıştırma ve kör nokta uyarı gibi özellikler kusursuz şekilde çalışıyor. Tüm opsiyonlarıyla birlikte 188.000 TL civarında fiyata sahip olan test aracımız, aile içerisindeki kardeşi Clio'nun en büyük rakibi olacak ki önümüzdeki tablo Sandero Stepway'i fiyat/performansta zirveye oturtuyor. Hala geliştirmelere açık olan modelin önümüzdeki yıllara çok daha iddialı ilerlediğini söyleyebiliriz. TEKNİK ÖZELLİKLER VE PUANLAMA