Fujifilm X-T3 incelemesi
HİÇ OLMADIĞI KADAR HIZLI
Fujifilm’in en yenisi seri çekim hızıyla da konuşulacak gibi görünüyor. Battery grip olmadan ve mekanik enstantane ile saniyede 11 kare çekebilen kamerada, elektronik enstantaneye geçtiğinizde saniyede çekebileceğiniz kare sayısı 20’ye çıkıyor. Daha da çok kare olsun isterseniz 1,25x kırpma oranı ile saniyede tam 30 kare de çekebiliyorsunuz.
X-T3’te daha önce hiçbir Fujifilm modelinde görmediğimiz iki yeni özellik söz konusu. Bunlardan biri “Spor bulma modu”. Yoğun hareketin olduğu konular düşünülerek tasarlanan bu modu devreye aldığınızda ekranda dokuz parçaya bölünmüş dikdörtgen bir alan beliriyor ve makine 1,25x crop’la çekim yapıyor. Bu modda “blackout” olmadan, yani vizörde hiçbir kararma olmaksızın saniyede 30 kare çekim yapabiliyorsunuz.
Yeni özelliklerden bir diğeri ise yalnızca elektronik enstantane ve CL olarak adlandırılan yüksek hızlı çekim modunda kullanılabilen “ön çekim”. Bu özelliği aktif hale getirdiğinizde makinenin çalışma prensibi biraz değişiyor. Deklanşöre yarım bastığınız anda makine fotoğraf çekmeye başlıyor ancak bu fotoğrafları ön belleğe atıyor, deklanşöre tam bastığınız anda ise hem o andan önceki hem de sonraki fotoğraflar hafıza kartına kaydediliyor. Deklaşöre yarım basarken bırakırsanız hiçbir kayıt yapılmıyor. Biraz karışık oldu değil mi, en iyisi şöyle bir örnekle açıklayalım. Bir futbol müsabakasında fotoğraf çekiyorsunuz. Bir futbolcunun, rakibinin ayağından topu almak için hareket geçtiğini gördünüz. Deklanşöre yarım basıyorsunuz ve makine fotoğraf “çekmeye” başlıyor. Futbolcu, sizin de beklediğiniz gibi topu rakibin ayağından almak için müdahalede bulunduğu esnada deklanşöre tam olarak basarak hem önbellekteki fotoğrafları hem de deklanşöre bastığınız andan sonraki fotoğrafları gerçek anlamda çekip kaydediyorsunuz. Bu özelliğin sunduğu avantaj, seri çekim modunda gereksiz veri kaydedilmesinin önüne geçmek. Şöyle düşünün, futbolcu harekete geçtiği anda rakibi pas vererek topu ayağından çıkarırsa ortaya çekmeye değer bir pozisyon çıkmayacak, bu durumda deklanşöre yarım basmayı bırakırsanız o ana değin önbelleğe atılan fotoğraflar da silinip gidecek. Hafıza kartınız gereksiz yere dolmamış olacak. Kuş gözlemcisi, vahşi doğa meraklısı ve spor fotoğrafçıları için vazgeçilmez bir özellik olacağı kesin.
Fuji kullanıcılarını memnun edecek bir diğer gelişme de standart minimun ISO değerinin 200’den 160’a inmiş olması. Fuji adım adım 100’e ulaşacak gibi görünüyor. Aynı şekilde RAW çekimlerde tercih edilebilecek en düşük ISO değeri de 100’den 80’e indirilmiş.
Makinenin IQ menüsünde iki yeni ayar daha göze çarpıyor. Bunlardan biri siyah/beyaz ya da Acros modlarını kullanırken tercih edebileceğiniz ve görüntünün sıcaklık soğukluğunu kademe kademe ayarlayabileceğiniz “Siyah/Beyaz Ayarı”. Bir diğeri ise çekilen fotoğraflardaki renkleri daha da güçlendirdiği iddasında olan ancak etkisi her karede anlaşılmayan “Krom rengi efekti”. Bu efektte herhangi bir ayar bulunmuyor, yalnızca açılıp kapatılabiliyor.
Fujifilm mühendisleri “Focus peak highlight”, Türkçesiyle “Odak tepe vurgulama”ya yeni bir renk daha eklemiş. Beyaz, kırmızı ve mavinin yanında artık manuel odaklama yaparken odaklanan yerleri daha iyi görebilmek için sarı rengi de seçebiliyorsunuz.