Yeni Mokka’yı anlamadan önce biraz ilk nesilden konuşmak gerekiyor. 100 yılı aşkın süredir otomobil pazarında olan markası için Mokka aslında çok yeni bir otomobil olarak değerlendirilebilir. 2012 yılında ürün gamına eklenen kompakt SUV segmentinin temsilcisi, o dönemki trendleri yine markanın o dönemki karakteri üzerinden yansıtıyordu. General Motors bünyesinde şekillenen ürün gamında Chevrolet ortaklığının da izlerini taşıyan ürün gamı, daha resmi ve Almanya’nın katı disiplinini akıllara getiriyor. Biraz önce bahsettiğimiz pazardaki başarı kriterlerinde böyle bir kimliğe pek de yer yok.
Bu noktada analizlerini başarılı şekilde yapan Opel, ilk nesildeki sıkıcılığı yeni Mokka ile birlikte tamamen ortadan kaldırmış durumda. Yeni Opel Mokka, PSA grubunun CMP platformu üzerine geliştiriliyor. Bu sayede bir önceki nesline göre 120 kilograma kadar daha hafif olan model, sürüş deneyiminde beklentileri aşacak oranda çevik. Bu markanın tanıtımda özellikle altını çizdiği daha rijit gövde yapısıyla paralellik gösteriyor.
Opel mühendisleri yeni jenerasyonu öncekine göre 125 milimetre daha kısa tasarlamayı tercih etmiş. Toplamda 4.150 milimetre uzunluğunda olan aracın dingil mesafesi de öncekine göre 2 milimetre daha uzun. Genel uzunlukta geriye gidilmesine rağmen akstaki artış arka yolcuların en az birinci nesil Mokka’da olduğu kadar yere sahip olmasına olanak tanımış. Yeni modelde 350 litrelik bagaj hacmi sunan marka bu konuda bizi 6 litrelik bir gerilemeye götürüyor. Bu kağıt üzerinde bir gerileme olarak görülse de, yeni ile eski Mokka arasındaki radikal farkın başarılı şekilde yöneltildiğinin kanıtı.