Geleceğe dönüş; yeni Opel Mokka incelemesi

28 Haziran 2021 09:00

KOKPİT, KONSOL VE DAHA FAZLASI

Mokka’nın iç yaşam alanı da dışarıda olduğu gibi önceki neslini tamamen unutturacak dinamikler üzerine kurulu. Kapıları açıp koltuklara ilk oturduğunuzda sizi fazlasıyla teknolojik bir konsol karşılıyor. Dijital ekranların entegre olarak konumlandırıldığı bu yapı günümüzde görmek istediğimiz tasarım dilleri arasında. Mokka’nın sürücü tarafındaki hayalet ekranı ilk iki donanım paketinde 7 inçlik ebatla geliyor. Bizim test ettiğimiz Ultimate paketle birlikte ise bu değer 12 inçe yükseliyor. Bu ekran direksiyon üzerindeki kumandalar yerine arka taraftaki sinyal kolu üzenden kontrol ediliyor. Çözünürlüğü, grafikleri ve geçişleri fazlasıyla tatmin edici olan hayalet ekrandaki en büyük eksiklik ise özelleştirilebilirlik. Yazılımda görmek istediğiniz bilgilerin seçimi dışında her şey tek tip bir çerçeve üzerine kurulu. Renk veya kadran seçeneği gibi özelleştirmeleri maalesef göremedik. Araçta sunulan Eco veya Sport gibi sürüş modları arasında da herhangi bir görsel değişimin yansıtılmaması bu devasa ekranda “keşke” dediğimiz tek nokta. Önümüzdeki süreçte yapılacak makyaj operasyonlarında bu konuda da bir geliştirme yapılması, sistemi büyük oranda kusursuz hale getirecek.


Konsolun ortasında yine entegre olarak tasarlanan multimedya ise ilk iki donanım paketinde 7 inçlik ebatla geliyor. Ultimate donanım seviyesinde ise bu değer 10 inçe kadar yükseklik göstermekte. Sürücü tarafında söylediğimiz şeylerin paralelini multimedya için de söyleyebiliriz. Görsel ve yazılımsal olarak gayet başarılı olan bu ekrana, tam altında konumlandırılan fiziki tuş kısayolları üzerinden de komut verilebiliyor. Bu bölümde “keşke” dediğimiz tek nokta bizi yeni vites bölümüne götürüyor. Mokka’da PSA grubunun da geçiş yaptığı vites seçici odağında bir orta panel var. Piyano siyahı çerçevesinde gelen bu panelin malzeme kalitesi gayet sorunsuz. Sürüş ve park destek asistanlarının açma-kapama düğmelerini de barındıran panelde, gözlerimiz multimedya sistemi kontrol edebilecek ufak bir joystick aramadı desek yalan olur. Vites olmaması sebebiyle fazlasıyla kullanışlı ve minimal olan bu alana önümüzdeki süreçte böyle bir hamle yapılması da kullanıcı konforu için çok keyifli olabilir.


Yeni nesille birlikte malzeme kalitesinde de tasarıma uygun dokunuşlar dikkatimizi çekiyor. Ön bölümde Alcantara kullanılan kapı panelleri ilk aşamada ön planda. Yolcu tarafında konsolda kullanılan damalı kaplama da sportif hissiyatı perçinliyor. Orta konsoldaki piyano siyahı ise her otomobilde olduğu gibi şık olduğu kadar parmak izi ve toz gösterme konusunda muhteşem bir istikrar sergiliyor. Arka tarafta ise sert plastik ağırlıklı kapı kolları segmentin dinamiklerini yansıtırken, orta bölüme yolcular için iki adet USB çıkışının konulması önemli detaylar arasında.


Mokka’nın yeni tasarım diliyle birlikte radikal bazda değişen karakteri, iç yaşam alanında ise segment beklentilerinde hiçbir sorun yaratmayan bir deneyim sunuyor. Coupe havasına rağmen baş mesafesi fazlasıyla yeterli olan Mokka’nın diz mesafesi ise boyu 1,85 metre üzerinde olan yolcular için limitleri hissettirmeye başlıyor. Bu bölümde kol dayanamanın en üst pakette bile sunulmadığını özellikle belirtmek gerekiyor. Son olarak bagaj hacmine geldiğimizde bizi 350 litrelik kullanım alanı karşılıyor. Bu değer segmentin en düşük seçenekleri arasında ki Mokka’nın sportiflik karakterinin belki de en büyük götürüsü de bu noktada. Rakiplere baktığımızda Ford Puma’nın 450 litrenin biraz daha üzerinde, Nissan Juke’un 420 litre dolaylarında, yeni Hyundai Bayon’un ise 410 litrenin üzerinde kullanım alanı sunduğunu görüyoruz. Kısacası, alan olarak daha kullanışlı bir B SUV arayışı içerisindeyseniz Mokka bu segmentte ilk tercihlerininizden biri olmayabilir.

Sayfa: 1 2 3 4 5 6 7 8

Paylaş