Otomobilde güvenlik denilince akla gelen ilk marka olan Volvo, 360c ile de güvenli geleceğe hazır. Yeni dönemde her şey yeniden tanımlanıyor.
Dünden bugüne; söz konusu otomobiller ve güvenlik olduğunda şüphesiz akla gelen ilk marka Volvo oluyor. Peki ya gelecek? Otonom otomobillerin geleceğinde sürücü ve yaya güvenliği nasıl sağlanacak? Otonom otomobiller sadece birbirleriyle mi iletişim kuracak yoksa gelecekte otomobiller kullanıcılar ve hatta yayalarla iletişim kuracak mı? İşte tüm bu soruların cevabını öğrenebilmek için Volvo’nun davetiyle İsveç’te 360c otonom konseptini yakından inceledik. Hazırsanız gelin hep birlikte geleceğe bakalım! Otonom sürüş ve güvenlik birbirini tamamlayan kavramlar. Gelecekte kontrolü “makinelere” bırakırken, güvenlik hiç olmadığı kadar önemli olacak. Bugüne kadar güvenlik teknolojileriyle tüm sektöre yön veren ve trendleri belirleyen Volvo, 360c konseptiyle öngörülerini bizlerle paylaştı. “Mekanik” önlemler ve “sensörlerin” ötesinde “duygulara” dokunan bir öngörü…
Tam otonom sürüşe sahip otomobiller gelecekte günlük trafiğe dahil olacak ve sürücüsüz otomobiller yolları diğer kullanıcılarla birlikte paylaşacak. Otonom otomobillerin günlük trafiğe dahil olmasıyla, günlük hayatımızdaki trafiğin bir parçası olan diğer sürücüyle göz teması kurma ve onun ne yapmak istediğini anlama gibi kişisel iletişime dayanan etkileşimler artık mümkün olmayacak. Volvo güvenlik mühendisleri, 360c’yi geliştirirken bu iletişimin nasıl kurulabileceğinin cevabını bulmaya karar vermiş.
Volvo yetkililerinin açıklamasına göre araştırmalardaki temel amaç otonom sürüş için evrensel olarak uygulanan bir standart oluşturmak. Böylelikle diğer sürücüler bireysel otonom otomobillerin markalarını değil, bu evrensel kuralları dikkate alacak. 360c;
dış sesler, renkler, görseller, hareketler ve aynı zamanda tüm bunların kombinasyonlarını kullanarak otomobilin niyetini diğer yol kullanıcılarına belli eden bir sistem kullanıyor. Bu da otomobilin ne yapacağının her zaman belli olacağı anlamına geliyor. Buradaki kritik nokta; 360c konseptinin tasarımı ve teknolojisi ile güvenlik konusunda, diğer otomobil kullanıcılarına niyetini belli ederken hiçbir zaman yön ve talimat vermeyecek olması.
Volvo bu iletişim yönteminin evrensel bir standardı olmasına ve kim üretmiş olursa olsun herhangi bir otonom otomobille kolaylıkla iletişim kurabilme gerekliliğine inanıyor. Potansiyel karışıklığı önlemek için en hassas yaklaşım başkalarına ne yapacağını söylememesi. Bu durum, tam otonom otomobillerin diğer sürücüler ile iletişim kurmasının en güvenli yolu olduğunu gösteriyor. 360c, geleceğin seyahati, şehir planlama, alt yapı ve modern toplumun çevre ayak izi gibi konularda da uygulamalar sunuyor. Sadece insanların nasıl seyahat edeceklerini yeniden düşünmelerini sağlamakla kalmıyor, ayrıca insanların hareket halindeyken arkadaşlarıyla ve aileleriyle nasıl irtibata geçeceğini, geleceğin şehirlerinde seyahat ederlerken zamanı nasıl kullanacaklarını da ele alıyor.
360c, hava yolu şirketleri, uçak üreticileri ve diğer hizmet sağlayıcılarından oluşan ve milyarlarca dolarlık bir sektör olan, kısa mesafe hava yolculuğu sektörüne önemli bir rakip olma potansiyeline de sahip. 360c uyku ortamı, havaalanı güvenliği, kuyruklar, gürültülü ve sıkışık uçakların yarattığı rahatsızlık olmadan, birinci sınıf özel bir kabin içerisinde, kapıdan kapıya seyahat sunuyor. 360c’nin temelinde, sürücüsüz, tam otonom, tam elektrikli bir otomobil yer alıyor. Direksiyon simidinin ve içten yanmalı bir motorun olmaması, konsepte tasarım özgürlüğü verirken, yolcuların geleneksel olarak ikili ya da üçlü koltuklarda oturması zorunluluğunu da ortadan kaldırıyor ve tamamen yeni bir tasarım oluşturma imkanı sunuyor.
Volvo Cars Turkey Pazarlama ve PR Direktörü Kubilay Polat, ”360c konsepti ile otonom
seyahat alternatiflerine teknik bir çözümden ziyade bu konunun birkaç seviye öncesine bakmak ve bu noktada yol gösterici ve tartışma başlatıcı olmak istiyoruz. Daha kurallar ve regülasyonlar için yapmamız gereken çok şey var. Güvenlikten ödün vermeden, hatta güvenliği daha da geliştirmek için bu yaklaşım bize daha doğru geliyor. Ayrıca, 360c ile otonom sürüşün kendisinden ziyade bizlerin gelecekte hangi şekilde seyahat etmek istediğimize göre farklı alternatifleri görmek heyecan verici. Volvo Cars olarak yakın gelecekte otonom sistemin bu konforlu sürüşüyle uzak olmayan bazı rotaların yerini otonom sürüşe bırakacağını düşünüyoruz.” açıklamasını yapıyor.
Firmanın sürücüsüz kamyonları