Özel bir etkinlik kapsamında bir araya geldiğimiz 2022 Suzuki S-Cross ile tanışmadan kalan ilk izlenim notları bir araya geliyor.
Yaz döneminin etkilerini yavaş yavaş daha fazla hissettiğimiz şu günlerde otomobil pazarında model bazlı olarak hareketli günleri yaşıyoruz. Özellikle SUV tarafında önemli isimlerin birbirini izlediği sürece dahil olan son parça yeni jenerasyon S-Cross oldu. Suzuki’nin en Avrupai modeli olarak lanse ettiği B SUV segmentindeki üyesi, rekabetin hiç olmadığı kadar kızıştığı ortamda kendine has özellikleriyle kitlesini korumaya çalışacak. 4×4 tercih edilebilir olması sebebiyle özellikle macera meraklıları için daha üst seviye limitlere olanak tanıyan 2022 Suzuki S-Cross, Türkiye pazarına dört farklı kombinasyonla giriş yapıyor. Tek motor üzerinden şekillenen modelle satışları öncesinde düzenlenen özel etkinlik kapsamında ilk kez bir araya gelme fırsatına eriştik. 300 kilometreyi aşan sürüş deneyimine olanak tanıyan organizasyonla kullanıcı deneyimi konusunda önemli bilgiler alabildiğimiz S-Cross için notlarımıza yansıyanları bir araya getiriyoruz.
S-Cross’un hissiyat olarak bıraktığı detaylar öncesinde, araçla ilgili bazı öncelikli olarak belirtmekte fayda var. Her ne kadar karşımızda yeni bir nesil konumlandırılasa da, önceki jenerasyona göre ebatlarda değişimin yapılmadığı bir S-Cross kullanıcıları bekliyor. 4.300 milimetre uzunluk, 1.785 milimetre genişlik, 1.585 milimetre yükseklik ve 2.600 milimetre aks mesafesi değerlerinin korunduğu araçta, bu ebatların paralelinde 430 litrelik bagaj hacminde de hissedilir bir değişim söz konusu değil. Motor tarafında da 1,4 litrelik ünite ile yola devam edilmesiyle birlikte akıllarımızda yeni jenerasyondan ziyade bir makyaj yaklaşımı belirdiğini söylesek yanlış olmaz. Suzuki yetkilileriyle bu konuyu konuştuğumuzda araçta yapılan yenilikler düşünüldüğünde, dönüşümü “makyaj” kelimesiyle sınırlandırmanın haksızlık olduğu yönünde bir yaklaşımın olduğu cevabını alıyoruz. Suzuki’nin yeni bir jenerasyon olarak baktığı S-Cross’un buna rağmen bazı kullanıcılara önemli yeniliklerin yapıldığı bir makyaj operasyonu hissiyatı yaratacağı gerçeğini de belirtmek gerekiyor.
Markanın kendi içerisinde yeni bir jenerasyon olarak nitelendirdiği otomobilde bu hissiyatın bize geçtiği en önemli taraf kesinlikle dış tasarımda. Evet, S-Cross’un önceki jenerasyona göre bariz şekilde daha tatmin edici ve güçlü bir görüntüye kavuştuğunu net bir şekilde söylemek mümkün. Tamamen yenilenen ve aracın daha güçlü görünmesini sağlayan ön bölümde, LED ışıklandırma grubunun yapısı ve daha yukarıda konumlandırılan burun dikkat çekiyor. S-Cross’un piyano siyahına boyanmış büyük ön ızgarası ve krom çıta üzerine yerleştirilen Suzuki logosu da yeni karakterindeki temel bileşenler arasında.
Yeni S-Cross’un kokpit yapısı ise biraz daha kesin bıçak niteliğinde. Dış tasarım tarafında önemli revizyonlara giden Suzuki cephesi, kokpitte ise daha sakin değişimler yapmayı tercih etmiş. Göğüs olarak nitelendirdiğimiz ön konsolda kendisini fazlasıyla hissettiren değişimler, S-Cross’un kalite algısını biraz daha yukarıya taşıyor. Özellikle yolcu tarafında kullanılan katmanlı konsol döşemelerini beğendik. Klima çıkışları ve kumandalarının da tamamen yenilendiği konsoldaki en önemli detay ise 9 inçlik multimedya ekran. Suzuki ürün gamında ilk kez S-Cross’ta yer verilen sistem içimize adeta su serpti. Pek çok kişiye de “Nihayet!” dedirtecek olan panel, artık Suzuki’nin kendi içerisinde çalıştığı bir arayüzü ve tatmin edici grafikleri barındırıyor. Alt paketlerde 7 inçlik ebatla gelecek olan ekranda kablosuz Apple CarPlay ve kablolu Android Auto desteği günümüz ihtiyaçlarına sorunsuz şekilde karşılık veriyor. Araçla ilgili anlık güç aktarımı ve tüketim gibi verilerin de zengin görsellerle yansıtıldığı ekranın geri bildirimlerini de başarılı bulduk. Bu ekranla birlikte 360 derecelik çevre görüşü sağlayan donanım da önemli yenilikler arasında olacak.
Sürücü tarafındaki tasarım elemanları ise S-Cross’ta “daha iyi olabilirdi” dedirten maddeleri içeriyor. Eski nesilde ve Vitara’da kullanılan direksiyon simidinde bir modernizasyona gitmemeyi tercih eden Suzuki, analog gösterge paneli ve vites topuzu tarafında da yine benzer yaklaşımı sergiliyor. Markanın dijital bir sürücü ekranına gitmeme tercihi ise fiyat tarafında maliyetleri daha aşağıda tutabilme önceliğini yansıtıyor.
Donanım ise özellikle standart güvenlik ekipmanları söz konusu olduğunda S-Cross’un güçlü olduğu bölümler arasında. Listede Anahtarsız çalıştırma, çift bölgeli klima, adaptif hız sabitleyici, kör nokta uyarısı, trafik işareti algılama, 360 derece park kamerası, ön-arka park sensörü, aktif şerit takip asistanı gibi günlük kullanıma doğrudan etki eden parçalar dikkat çekiyor. Yurt dışında açılabilir panoramik cam tavanla da tercih edilebilen S-Cross için bu özelliğin Türkiye’ye en azından şimdilik getirilmediğini de özellikle belirtmekte fayda var. Ailenin versiyonları arasındaki standart farkları ise şu şekilde;
GL Elegance
LED farlar ve LED gündüz sürüş farları, 17 inç alüminyum alaşımlı jantlar, Anahtarsız giriş ve çalıştırma, Çift bölgeli otomatik klima, 7inç dokunmatik ekranlı multimedya sistemi, 4 hoparlör + 2 tweeter, Yağmur sensörü, Ön çarpışma önleme sistemi başta olmak üzere kapsamlı güvenlik donanımı, Direksiyon müdahalesi ve yorgunluk sensörü özellikli şerit takip uyarı sistemi, Sesli ve görsel ikazlı ön ve arka park sensörü
GLX Premium
17 inç parlak siyah dekorlu alüminyum alaşımlı jantlar, 9inç dokunmatik ekranlı multimedya sistemi, Kablosuz Apple CarPlay, 360 Çevre Görüş Sistemi, 5 Hoparlör + 2 Tweeter, Deri ve Kumaş Karışımı Koltuklar
Kaputunun altında 1,4 litrelik turbo beslemeli motorun 48V mild-hybrid entegrasyonuyla harmanlandığı bir dinamizm barındıran yeni S-Cross için bu yeni bir deneyim sayılmaz. Önceki modelden de tanıdığımız bu kombinasyon yaklaşık 130 beygir güç ve 235 Nm’lik tork değerlerini yola aktarabilecek niteliklerde. Motora destek olan elektrikli ünite tork bazında 50 Nm, güç bazında ise 10 kW’lık ekstra sağlıyor. 10 km/s hıza kadar aktif bir elektrik sürüşü getiren sistemin temel işlevi ise kalkışlarda ve ani hızlanma isteklerinde içten yanmalı motora destek olmak üzerine kurulu. Tüm parçaların bir araya gelmesiyle birlikte üçüncü neslin en iyi 0-100 derecesi 9,5 saniye olarak da teknik tabloya yansıyor. Türkiye’ye sadece 6 kademeli otomatik şanzımanla gelen aracı segmentindeki diğer modellerden ayıracak en büyük özelliklerin başında ise dört tekerlekten çekişli olarak tercih edilebiliyor olması var. AllGrip Select sürüş sistemiyle gelen S-Cross’ta Kar, Spor, Otomatik ve Lock (60 km/s hıza kadar) gibi modlar bu sistemle geliyor.
S-Cross’ta kullanılan motor ve şanzıman kombinasyonu daha önce Vitara’da da test ettiğimiz gibi beklentileri karşılayacak niteliklerde. Performans istenildiğinde kabul edilebilir geri dönüşler vadeden bu kombinasyonun tüketim tarafında ise 4×4 özelliğini de düşündüğümüzde ortalamalarda seyrettiğini görüyoruz. 300 kilometreyi aşan ağırlıklı şehirlerarası sürüş deneyimimizde 7 litrelik bir ortalama tüketim değerini not ettik. Bu değer, aracın zorlandığı arazi sürüşlerinde ise 8,5-9 litre aralığına da kolaylıkla yükselebiliyor. Yine de bu tarafta tam anlamıyla sağlıklı bir şey belirtmeyi, uzun dönem testine bırakmayı tercih ediyoruz.
S-Cross ile geçirdiğimiz yaklaşık 1,5 günlük deneyim aracın sürüş tarafındaki karakteri hakkında ilk ipuçlarını yakalamamıza da olanak tanıdı. Gerek arazi gerekse otoban sürüşlerinde aracın rafineliğini beğendiğimizi söyleyebiliriz. Uzun yolda 130 km/s’lik limitlere kadar kabin içerisindeki ses yalıtımı başarılı olan S-Cross’ta hız limiti arttıkça daha fazla dış dünya sesleri kendisini hissettiriyor. Bozuk yollarda süspansiyonların sönümlemesini de ilk aşamada başarılı kabul edilebilir bulduk. Bununla birlikte araçta gelen aktif sürüş destek asistanları da olması gereken standartları başarılı şekilde karşılıyor.
Türkiye’de otomobiller için fiyat dinamiklerini konuşmak son yıllarda hiç olmadığı kadar zor durumda. Bu durumu S-Cross cephesinde de çok net bir şekilde görmekle birlikte, aracın açıklanan seviyeleri pek çok kullanıcıyı daha çok giriş seviyesi pakete yönlendirme potansiyeli taşıyabilir. Ailenin 759.000 TL olarak açıklanan başlangıç fiyatı 4×4 altyapı ve Premium donanım seviyesiyle birlikte 889.000 TL’ye kadar yükselebiliyor. Özellikle üst versiyonların C segment SUV limitlerinde gezmesi şu aşamada S-Cross için önemli bir handikap olabilir. Yeni S-Cross önümüzdeki günlerde daha detaylı şekilde tekrar konuğumuz olacak.
2022 Suzuki S-Cross için resmi kaynaklar tarafından paylaşılan fiyatlar şu şekilde;
1,4 litre 48V mildhybrid BoosterJet GL Elegance 4×2 759.000 TL
1,4 litre 48V mildhybrid BoosterJet GL Elegance 4×4 819.000 TL
1,4 litre 48V mildhybrid BoosterJet GLX Premium 4×2 829.000 TL
1,4 litre 48V mildhybrid BoosterJet GLX Premium 4×4 889.000 TL