George Town, Rochester ve California Irvine üniversitelerinden araştırmacılar, bir kişinin üç yıl içinde Alzheimer ya da Hafif Bilişsel Bozukluk’a (MCI) yakalanıp yakalanmayacağını yüzde 90 kesinlikle tespit edebilen bir kan testi geliştirdi. Bu yeni test ile, halen tedavisi bulunamayan bu hastalığa yönelik araştırmalarda önemli bir aşama kat edilmesi bekleniyor. Dünya üzerinde 35 milyon kişi, Alzheimer ve onun başlangıcı olarak nitelenen MCI’la mücadele ediyor. Bu sayının, yüz yılın ortasına doğru 100 milyonun üzerine çıkması bekleniyor.
Yeni kan testi, sinir hücresi zarlarının yıkımı sonucu ortaya çıkan ürünleri saptıyor. Ayrışma sonucu ortaya çıkan on metabolik üründen ikisi Alzheimer tahmini için yüksek belirleme oranına sahip. Söz konusu on lipid biyomarker, Alzheimer veya Hafif Bilişsel Bozukluk (MCI) görülmeyen kişilerde bulunmadığı için testte bu biyomarker’ların konsantrasyonu belirleniyor. Kan plazması kullanıldığından yeni testin yapılabilmesi ciddi ekipmanlara gereksinim duyuyor. Uzun vadede, testin daha da sadeleştirilerek, kolay bir şekilde uygulanabilmesi planlanıyor.
Özellikle yaşı ilerlemiş kişilerde görülen hastalığın neden kaynaklandığı halen daha tam olarak bilinemiyor. Kompleks yapısı da, semptomlar görülmeye başladıktan sonra teşhis konan hastalığa müdahale etmeyi bir hayli zorlaştırıyor. Tedavi süreci, hastaların kalan hayatlarını biraz daha kolaylaştıracak önlemler alınmasından çok öteye gidemiyor. Alzheimer’a yakalananlar, 5-8 yıllık süre içinde giderek kötüleşiyor ve kaçınılmaz olarak yaşamını yitiriyor.
Teşhisin bu denli erken yapılabilmesinin önünün açılması ise yeni bir tartışmayı beraberinde getiriyor. Geliştirilen kan testi, akıbetlerini öğrenme noktasında kişileri bir ikilemde bırakıyor. Testin yaygınlaşmasıyla birlikte, kimi insanlar gelecekte yakalanabilecekleri bu hastalıktan önceden haberdar olmanın daha iyi olduğunu, kimi ise ölümcül bu hastalığa yakalandıklarını öğrenmenin psikolojik etkilerinin daha zorlayıcı olacağı görüşünü savunuyor.
VİDEO