Sonrasında görüyoruz ki, karakterimizin kafasına bir sanal gerçeklik gözlüğü bağlı. Yaşadığı deneyim, mevcut bir hatırasını tekrardan ziyaret etmekten ötesi değil. Person of Interest izleyenler, buna benzer bir durumu anında hatırlayacaktır. Karakterimiz ne olup bittiğini sorguladığı devinimler yaşarken, sonunda hiçbir şey hatırlayamadığını ve o kızın kim olduğu, kendisinin neden orada olduğu gibi sorulara cevap bulabilmek amacıyla bir süredir bu şekilde anılarında gezindiğini öğreniyoruz. Oyun, oyuncuyu bu şekilde sürekli olarak gerçekliği ve moral değerleri sorgulatan bir yapıyla ilerletiyor.
Get Even’ın en güçlü olduğu yeri kesinlikle hikayesi ve bunu aktarmak için harika bir yol seçmiş olması. Get Even’ı oynadığınızda güçlü başlayan, enteresan devam eden ve sonunda muazzam bir twist ile son bulan güzel bir hikaye dinleyeceksiniz. Senaryo ve hikaye aktarımı konusunda hiçbir sorun yaşamayan oyunumuz, oynanabilirlik ve mekanikler noktasında biraz kendi topuğuna sıkıyor ne yazık ki.
OYUN TÜRÜ KARMAŞASI
Nasıl yani? Şöyle; oyun size hikayesini anlatırken sürekli olarak bir belirsizliğin içinde tutuyor. Bulunduğunuz yer, zaman ve yaptıklarınız daima sizin tarafınızdan sorgulanır vaziyette. Bu başlı başına güçlü bir özellik ve bir oyunu iyi yapmak için de çoğu zaman yeterli. Ancak başlangıç noktasından, bitiş noktasına doğru ilerlemek gerektiğinden, oyun bu aralığa bazı oyun mekanikleri ekliyor ve bunların hepsi çok iyi işlemiyor. Bu süreçte kimi zaman elinizde silah düşman avlamanız, kimi zaman ise bir detektif edasında ipuçlarını birleştirmeniz gerekiyor. Bazen sadece yürüyor ve etrafla etkileşime giriyorsunuz, bazense yalnızca tedirgin edici gözlerden gizleniyorsunuz. Bunların hepsi, farklı oyun türlerine ait mekanikler ve Get Even hepsinden biraz biraz almaya çalışıyor. Ancak ne yazık ki, hiçbirini kusursuz bir şekilde eyleme dökemiyor.
Silah kullanmanız gereken zamanda kalitesiz aksiyon ve başarısız yapay zeka keyfinizi kaçırabiliyor örneğin. Veya dedektiflik şapkasını kafanıza geçirdiğinizde, çözmeniz gereken bulmacanın pek de şapka takmayı gerektirmediğini anlayabiliyorsunuz. Günün sonunda, oyunun kullanmayı tercih ettiği farklı ama tam olmamış oyun mekanikleri, yine kendisinin elde ettiği başarılı atmosferi baltalamaktan öteye gidemiyor.