Ghost Recon’u Ghost Recon yapan taktiksellik yok, açık dünyayı açık dünya yapan içerik zenginliği de yok. Peki oynanabilirlik var mı? E o da yok. Harita çok büyük olduğundan devamlı olarak araç kullanma gereksinimi duyuyorsunuz ve araçların istisnasız tamamı rezalet bir kullanım dinamiğine sahip. Otomobiller ayrı fiyasko, uçabilenler apayrı bir fiyasko. Savaş mekanikleri bir nebze durumu kurtarabilir nitelikte, ancak o da kalitesiz yapay zekadan kaynaklı olarak değerlendirme dışı kalıyor. Oyunun sahip olduğu tüm mekanikler içinde albeni taşıyan tek şey “Sync shot”. İşaretlediğiniz düşmanı takım arkadaşınızın istediğiniz an indirmesine yarayan bir sistem bu, düşünün oyundaki devrimselliği.
Genel argüman oyunun arkadaşlarla oynandığında asıl eğlencesini gösterdiği yönünde. Dört arkadaş bir arada oynadığınızda, oyunun normalden çok daha keyifli olduğu su götürmez bir gerçek. Ancak bu Wildlands’in vadettiği içerikten kaynaklı değil, grup olarak kah tökezleyip kah başarılı olarak kolektif uyumdan ileri gelen bir eğlence. Sonuçta çok iyi anlaştığınız üç arkadaşınızla birlikte papaz kaçtı oynasanız da çok eğlenirsiniz, durduk yere oyunu yüceltmenin alemi olduğunu düşünmüyoruz.
OYUNCU BUNLARI YEMİYOR ARTIK
Piyasadaki kalitesiz içeriğe sahip onlarca yapım bu kadar dayak yemiyorken, Wildlands neden bu kadar sert eleştiriliyor. İşte başta da söylemiş olduğumuz gibi; büyük beklentiler, büyük hayal kırıklıkları getirir. Ubisoft pazarlama taktikleriyle bir liralık oyunu beş liralıkmış gibi göstermeye ve sonrasında on liraya satmaya devam ettiği müddetçe, bu sert eleştirilerin hedefi olmaya da devam edecek ne yazık ki.