Artırılmış gerçeklik teknolojisinde yaşanan gelişmeyle birlikte otomatik nesne tanıma uygulamaları da birer birer ortaya çıkmaya başladı. Ancak iş gösterdiğiniz nesneleri tanıma kapasitesine sahip olan bu teknolojiyi çalıştırmaya gelince, akıllı algoritma ve hatta insan desteği dahi yeterli gelmeyebiliyordu. Artırılmış gerçeklik deyince akla belki de ilk gelen isim olan Google, oyundaki öncü rolünü bir kere daha vurgulamak istercesine tanıma teknolojisinde kaydettiği gelişmeyi ortaya koydu.
Bir alandaki çok sayıda nesneyi, nesneler kısmen görünmese dahi saptayabilen sistem, bilgi işlem gücüne yüklenmek yerine bir tür “sinirsel ağ”dan destek oluyor. Nesneleri çeşitli kriterlere göre hızla sınıflandırıp ayırt edebilen bu sistemle çok daha fazla sayıda nesne daha yüksek doğruluk oranıyla tanınabiliyor. Örneğin Google’ın örneğinde sistem normalde pek görülmeyecek “uçan” bir kediyi dahi saptayabiliyor.
Daha yeterince gelişmemiş olsa da, teknolojinin görüntü arama işlemlerinden sürücüsüz otomobillere kadar pek çok alanda yardımcı olacağı düşünülüyor.