Google’ın çatı şirketi Alphabet, bugün çıkan bilgilere göre çok yakında bulut güvenlik şirketi Wiz’i satın alabilir.
Amazon Web Services (AWS), Microsoft Azure, Google Cloud ve diğer bulut platformlarına yönelik güvenlik çözümleri sunan Wiz’in, yakında Alphabet çatısı altına gireceği iddia ediliyor. Google’ın çatı şirketi, WSJ’ye göre Wiz için yaklaşık 23 milyar dolarlık büyük bir ödeme yapabilir. Eğer son dakikada bir değişiklik olmazsa Alphabet’in şimdiye kadarki en büyük satın alımı olacak Wiz, bulut alanının en büyüklerinden biri olan Google’ın elini rakiplerine karşı oldukça güçlendirebilir. Google bundan önce şu anda sadece ücretli “One” abonelerine sunduğu “Dark web” raporunu herkese açacak olmasıyla dikkat çekmişti. Türkiye’de de bulunan Google One aboneliği kapsamında faydalı bir “Dark web” imkanı da yer alıyor. Bu özellik sayesinde “One” aboneleri Dark web ağlarına düşen bilgilerinden haberdar olabiliyor, böylelikle bazı riskli durumlara karşı hesap / adres değişikliği ya da güncelleme yapılabiliyor. Bunun için şu an aylık en az 19,99 TL fiyatla elde edilebilen “One” abonesi olmak, buradaki sayfayı ziyaret etmek ve sağ taraftaki “Dark web” raporu menüsünden izlemeyi aktif etmek gerekiyor.
Genel olarak çok faydalı bu özellik, yeni ortaya çıktığı kadarıyla temmuz ayının sonunda tüm Google abonelerine açılacak. Peki Google Dark web ağlarında sizin yerinize hangi bilgilerinizi tarıyor? Şirket bunun için, “Vatandaşlık numarası (yalnızca ABD yani Türkiye yok), doğum tarihi, adres, e-posta adresi (En fazla 10 tane) ve telefon numarası (En fazla 10 adet)” açıklamasını yapıyor.”
Google’ın temele inerek Dark web nedir?” sorusuna verdiği cevap ise şöyle: “Dark web, kullanıcıların kimliklerini ve konumlarını saklamasına olanak sağlayan sitelerden oluşur. Dark web, kullanıcıların internette anonim kalmasına olanak sağladığı için siber suçlular tarafından veri ihlalleriyle çalınan bilgileri alıp satmak için kullanılır.”
Google’a göre çoğu kişi Dark ile Deep web’i karıştırıyor. Firma bu konuya netlik kazandırmak adına şunları aktarıyor: “Deep web, internetin Google Arama gibi arama motorları ile erişilemeyen bölümlerine verilen addır. Dark web’in yanı sıra Gmail veya Facebook tarafından sağlanan çoğu içerik gibi yalnızca kaydolup oturum açtığınızda erişebileceğiniz sayfalar da buna dahildir. İnternetin %90’ı Deep web’e dahildir. Dark web ise tüm internetin neredeyse %0,01’inden daha azını içerir.”
“Kişisel bilgiler nasıl Dark web’e düşer?” sorusuna şirket tarafından verilen cevap ise şöyle: “Veri ihlalleri ve kötü amaçlı yazılımlar, kişisel bilgilerin Dark web’de açığa çıkmasına neden olan iki yaygın yöntemdir. Bilgisayar korsanları şirketlerin veri tabanından kullanıcı verilerini çaldığında veri ihlalleri meydana gelir. Bu veriler daha sonra karanlık ağdaki kimlik hırsızlarına satılabilir. Kötü amaçlı yazılımlar bilgisayarlara zarar verebilecek her tür yazılıma verilen addır. Kötü amaçlı yazılımlar bilgisayarınızdan hassas bilgileri çalabilir, bilgisayarınızı zaman içinde yavaşlatabilir, hatta hesabınızdan sahte e-postalar gönderebilir.”
Peki Google, hangi kişisel bilgilerin Dark web’e düştüğünü nereden biliyor? Firmanın buna cevabı ise şöyle: “Google, Dark web’de hangi bilgilerin yer aldığını bulmak için bu platformdaki içerikleri gösteren veri tabanlarına erişime sahip bir üçüncü taraf sağlayıcıyla iş birliği yapıyor.”
Bu arada sistemin sızdırılan verilerinizi eksiksiz olarak karşınıza getirmediğini belirtelim. Dark web’e erişim sağlayanlar, orada gizli işler yürütenler elbette Google’dan ya da destek aldı firmalardan kaçacak çok sayıda sistemler ve kapalı yapılar kullanıyor.