Tasarım ilhamı 60’lardan gelen Gordon Murray T.33, markasının ikinci otomobili olarak asfalta çıkmaya hazırlanıyor.
Motor sporları ve otomobil geçmişiyle arkasında çok önemli izler bırakan Gordon Murray, pek çok kişinin aklında McLaren F1’in tasarımcısı olarak yer edindi. Bugün 70’li yaşlarının ortasında olmasına rağmen otomobil tutkusundan hiçbir şey kaybetmeyen ve yaşın sadece bir rakam olduğunu gösteren Murray, son birkaç yıldır kariyerinde yepyeni bir meydan okumayla karşımıza çıkıyor. Kendi adıyla hayata geçirdiği markası üzerinden ilk olarak T.50 modelini 2020 yılında tanıtan Murray ve ekibi, bu kez süper otomobil dinamiklerini günlük kullanıma daha uygun hale getiren bir projenin örtülerini kaldırıyor. Motor ve mekanikten taviz vermeden daha pratik bir otomobil yaratma fikrinden doğan Gordon Murray T.33, Cosworth imzalı V12 makinesiyle gözlerimizde yıldızların belirmesine vesile oluyor.
Otomobilin tasarım sürecinde bizleri 60’lara götürmek için yola çıktığını ifade eden Murray, the Alfa Romeo 33 Stradale ve Lamborghini Dino gibi döneme imza atmış isimlerden esinlendiğini ifade ediyor. Burada tıpkı ilham alınan modellerde olduğu gibi zamansız bir karakter yaratma hayalinin olduğunu hissetmek çok da zor değil. Aracın tasarımındaki yapı kadar motorunda da beklentileri karşılayan rakamlar kullanıcıları bekliyor. 3,9 litrelik on iki silindirli motor 615 PS güç ve 451 Nm tork üretiyor. Paylaşılan verilerde 11.100 devirlik “redlight” da güç kadar heyecan verici parçalar arasında. Güç ve maksimum devir olarak T.50’nin altında konumlandığını hissettiren T.33’ün ağırlık tarafında da biraz daha yukarıda konumlandığını görüyoruz. T.50’ye segmentinde referans rozetini getiren 986 kilogramlık ağırlık, burada 1.100 kilogram olarak karşımıza çıkıyor.
Monokok yapıda tamamen yeni bir şasi üzerine geliştirildiğini gördüğümüz otomobilin bu bölümünde karbon ile birlikte alüminyum alaşımlardan faydalanılıyor. Modele özgü geliştirilen altyapı elemanları arasında aerodinamik unsurların göz önünde bulunarak çizilen tasarımlar da ayrı olarak bahsedilmesi gerekenler arasında. Aracın alt bölümündeki yapının rüzgar direnci baz alınarak pasif aerodinamik unsurlarla şekillendiğini görüyoruz. Bu bölüm aracı tahliye ile bilikte yere basma kuvveti tarafında da başarılı olmasında önemli rol oynuyor. Süspansiyon tarafında da çift salıncaklı bağımsız mimariden faydalanılan otomobilde, direksiyon sisteminin elektrik yerine doğrudan somut bir hidrolik yapı üzerine inşa edilmesi de “eskilerden ama altın” niteliğinde. Fren tarafında Brembo’nun karbon seramik kaliperlerinin tercih edildiğini de belirtmekte fayda var. Toplamda 100 adet üretileceği açıklanan Gordon Murray T.33 için 1,85 milyon doları gözden çıkarmak gerekecek. Modelin teslimatları içinse 2024 yılına kadar beklemek gerekecek.