Grand Theft Auto V incelemesi

TECRÜBENİN GETİRDİKLERİ
GTA V’ten bahsetmeden önce Rockstar’ın bu kusursuz yapıya ulaşmasını sağlayan parçaları bir araya getirelim isterseniz. Rockstar Games 2008 yılında ilk olarak GTA IV ve hemen ardından Midnight Club: Los Angeles’ı, 2010 yılında Red Dead Redemption’ı, 2011’de L.A. Noire’ı ve 2012’de ise Max Payne 3’ü piyasaya sürdü. Tarihler 2013’ü gösterdiğinde ise bir önceki GTA’nın üzerinden tam 5 sene geçmiş ve yapım sürecine denk gelen 4 farklı oyun ortaya koymuşlardı. GTA V’e dikkatli baktığınızda, bu beş oyunun müthiş bir kombinasyonu olduğunu (Ve elbette GTA: San Andreas’ın da) rahatlıkla görebiliyorsunuz aslında.

Kusursuz kelimesini kullanmamız boşuna değil çünkü sürüş dinamiklerinden çatışma sistemine, karakter animasyonlarından hikaye aktarımına kadar yapımın her noktasından tecrübe fışkırıyor. GTA V, sadece üzerinde yıllardır çalışılan bir yapım değil aynı zamanda Rockstar Games’in yıllar boyunca kazandığı tecrübelerini bir araya getirdiği tam bir başyapıt. Normalde böylesine büyük bir oyunda unutulmaz bir karakter olur ve yıllarca adından söz ettirir. GTA V söz konusu olduğunda ise bu görevi üstlenen tam üç farklı karakter bulunmakta.

Oyunda oynanabilir olarak üç karakterin bulunduğunun açıklanmasından bu yana bunun ne kadar ilginç ve bir o kadar da altından kalkılması zor bir karar olduğu konuşuldu. Ancak Rockstar bu karakterleri öyle başarılı işlemiş, altlarını öyle güzel doldurmuş ki bu devasa yapıdaki oyunun tek bir karakterle kotarılamayacağından emin oluyorsunuz oynadıktan sonra. Her biri Los Santos’un farklı bir kesimini temsil ediyor ve farklı hayatlar yaşıyor. Önceki GTA oyunlarında yaratılan karakterin yaptığı bazı şeyler, karakter için çizilmiş olan imaja uymaz ve eğreti dururdu. Sırf bu nedenle GTA IV’te Niko gibi adam bisiklet kullanmaz diyerek oyundan bisiklet çıkarılmıştı mesela.