Pek çok otoriteye göre sadece macera türünün değil, tüm oyun dünyasının gelmiş geçmiş en iyi oyunlarından birisi olarak gösterilen Grim Fandango, çıktığı dönemin teknolojik kısıtlamaları nedeniyle taşıdığı yüklerinden arınmış bir şekilde yeniden bizlerle 90’lı yıllar oyunculuk için çok önemli bir döneme işaret ediyor. O yıllarda eldeki imkanlar fazlasıyla kısıtlı olduğundan tamamen senaryoya, karakterlere ve diyaloğa odaklanılmış bir kültür hakimdi. Hal böyle olunca da macera türü, diğer türlerin arasında daha fazla dikkat çeker oldu. Bugünün oyuncuları bunu çok fazla anlayamayabilir çünkü teknolojinin ilerlemesi beraberinde aksiyon, FPS gibi türlerin alıcısının artmasına sebep oldu. Macera türünün altın çağı olarak nitelendirilen 90’lı yıllar içinde pek çok önemli yapım bizlerle buluştu ama sanıyoruz ki en çok Tim Schafer ve Ron Gilbert imzalı olanlar kalbimizde yer etti. İşte Grim Fandango, bu yer eden yapımların en tepesinde bulunuyor (En azından Monkey Island ile kapışıyor diyelim). Grim Fandango’yu diğer macera oyunlarından ayıran bir diğer özelliği ise, pek çokları için bu altın çağın kapanış oyunu olarak görülmesidir. GENÇLER AÇILIN ŞÖYLE KENARA Macera türünün en güzel özelliklerinden birisi, üzerinden kaç yıl geçerse geçsin oynanabilirliğini kaybetmiyor oluşudur. Sırtını genel olarak kaliteli senaryo, unutulmaz karakterler ve iyi yazılmış diyaloglara yaslayan bu tür, haliyle bu özelliklerin yaşlanmıyor olmasından kaynaklanan bir lütfa sahip olmuştur. Madem öyle Grim Fandango neden bir yeniden yapıma ihtiyaç duydu? Bunun iki önemli sebebi var. Birincisi, 90’lı yılların sonunda çıkışını gerçekleştiren oyun, diğer yapımların aksine gerçek 3 boyutlu grafik kullanmayı tercih etmişti. Sonuç o dönem için fazlasıyla yeterli olsa da, daha yeni yeni keşfedilen bu grafik tarzı haliyle mükemmel olmaktan çok uzaktı. Karakteri hareket ettirmek, istediğimiz objeye ulaşmak ve kameranın görüş açısını ayarlamak insanı çıldırtan bir sürece dönüşebiliyordu. Diğer her özelliği mükemmel olan bir oyunun bu sıkıntılarından arındırılması bize göre de gerekiyordu. Bir başka sebep ise, günümüz oyuncuları macera oyununun ne demek olduğunu Telltale Games yapımlarından öğrendikleri için, onlara gerçek bir maceranın nasıl olması gerektiğini göstermekti. Bu söylediğimizde sakın ola Telltale oyunlarına burun kıvırdığınız anlaşılmasın, aksine öve öve bitiremiyoruz kendilerini. Amma ve lakin, bu oyunlar 2010 sonrası dönem için yeniden yaratılmış ve geçmişte kullanılmayan mekaniklere sahip. Bu halleriyle güzeller ama 90’lı yıllar macera oyunlarına uzaktan yakından benzemiyorlar. Ayrıca baktığınız zaman, özellikle zorluk ve düşündürmek anlamında çok ciddi bir uçurum var aralarında. İşte bu sebeplerle Grim Fandango belki de yeniden yapılmayı en çok hak eden yapımdı (The Curse of Monkey Island’a dokunurlarsa ortalık karışabilir, onun sözünü veremeyiz). Yenilenmiş versiyonun getirdiklerine değinmeden önce, oyunu ilk defa oynayacaklar için biraz bilgi vermek en doğrusu olacaktır. Grim Fandango, Aztek inanışlarında yer alan ölümden sonraki hayat üzerine kurgulanmış bir oyun. Ana karakterimiz Manuel “Manny” Calavera, yeni ölmüş kişilerin ruhlarını ebedi dünyaya götürmekle görevli bir seyahat acentesinde çalışmakta olan biri. Daha bu noktada oyun ne kadar absürt olduğunu sizlere göstermiş olmalı diye düşünüyoruz. Manny’nin hikayesi hakkında çok fazla konuşma taraftarı değiliz çünkü Grim Fandango’nun en güzel yeri senaryosu ve onu ilmek ilmek açmak sizin elinizde olmalı bizce. Fakat bu absürt hikayenin film-noir tarzı bir havaya sahip olduğunu, kulağınıza devamlı caz esintileri fısıldandığını ve İngilizce-İspanyolca karışık (Spanglish) seslendirmelerle bizlere aktarıldığını söylememizde bir sakınca olmayacaktır. En az süreye sahip karakterinin bile ustalıkla işlendiği, oyundaki tüm lokasyonların inanılmaz bir yaratıcı beyinden fırladığı enfes bir yapımdan bahsediyoruz burada. Tim Schafer’ın birkaç işine tanık olduysanız, bu oyunun onun ustalık eseri olduğunu söylediğimizde nasıl bir şeyle karşılaşacağınızı belki az çok tahmin edebilirsiniz. KOLAYCILAR MUTSUZ! Grim Fandango’nun bulmaca sistemi daha önce de bahsettiğimiz gibi günümüz oyunlarıyla uzaktan yakından bir bağ içermiyor.Grim Fandango, büyük işaretlerle etkileşime girebileceğiniz nesneleri gözünüze sokan, onlarla neler yapabileceğinizi adeta bağıran oyunlardan değil. Çevrenizdeki her nesne ve karakterle nasıl etkileşimlere gireceğinizi sizin ön görmeniz gerekiyor. Açıkçası bu biraz zorlu bir süreç çünkü oyundaki bulmacalar her zaman mantık çerçevesinde kendilerine yer bulamıyor. Bu onların saçma olduğu anlamına gelmiyor tabii ki, sadece akla gelen ilk espriyi yapmamak gibi bir huyu var oyunun. Fakat tüm bulmacalar için geçerli olan bir şey var ki o da, hepsinin zorlayıcı ve sonunda başarım hissini iliklerinize kadar yaşatan boyutta olmaları. Aslına bakarsanız Grim Fandango’yu bu kadar başarılı kılan tarafının bulmacaları olduğunu söylemek de pek doğru olmaz. Yani ortada kendinizi kaptırıp gidebileceğiniz enfes bir yolculuk var, bulmacalarda çok fazla takılmasanız da olur. Normal şartlarda çözümlere bakarak ilerlemeyi asla tavsiye etmeyiz ama kimse bir yerde takılıp sonunda isyan ederek bu oyunu bir köşeye atmamalı diye düşünüyoruz. SEN BUNA DEĞERSİN Gelelim aradaki 17 senelik farkın Grim Fandango ismine nasıl katkıları olduğuna. Yazının başında bahsettiğimiz teknik kısıtlamaların büyük kısmından kurtulmuş olduğunu görüyoruz oyunun. “Karakterin yüzünü önce gitmek istediğin yere döndür, ondan sonra ilerle” hamallığından kurtulmuş olmak oyuna çok yaramış bunu söylemeliyiz. PC versiyonunda Manny’i çok rahat ve akıcı bir şekilde kontrol edebiliyorsunuz. PS4 versiyonunda da şaşırtıcı bir şekilde kumanda ile kontrollerde sıkıntı yaşanmıyor. Başarılı bir optimizasyon gerçekleştirildiğini belirtelim. Grafiksel tarafa baktığımızda ise dağları yerinden oynatan bir gelişme gösterilmediğini görüyoruz. Orijinal sürümün sahip olduğu tüm arka plan kaplamaları aynen olduğu gibi bu sürüme aktarılmış. Fakat özellikle karakter tasarımlarında ve ışıklandırmada büyük elden geçirmeler mevcut. Yeni ışıklandırma efektleri sayesinde oyunun sahip olduğu film-noir havası çok daha keskin bir hal bile almış. 1998 sürümü Grim Fandango’yu dahi şu an açsanız görsel anlamda bir rahatsızlık hissetmeyeceğiniz için, bu haliyle çok daha büyük keyif alacağınızı garanti edebiliriz. DAHA DA KAÇIRMAYIN ARTIK! Bütün bunlar güzel ama, Grim Fandango Remastered’ı almak için en önemli sebep bizce eklenen yapımcı yorumları. Bulmacaların nasıl hazırlandığı, karakterlerle ilgili komik anıların yer aldığı bu birbirinden güzel yorumları Tim Schafer dahil tüm ekibin ağzından dinleyebiliyorsunuz oyunda ilerlerken. Daha önce Monkey Island’ın yeniden yapımında da gördüğümüz bu özellik Grim Fandango’ya da çok yakışmış. Daha önceden oynamış olsanız da olmasanız da Grim Fandango Remastered’a mutlaka sahip olmalısınız, çünkü böyle yapımların değerini bilmek gerekiyor. DETAYLAR Manny’nin suratında görmekte olduğunuz ışıklandırma efekti orijinal sürümde tamamiyle bulunmuyordu. Şu haliyle çok daha çekici görünmüyor mu sizce de? Remastered versiyonu için eksi olarak sayabileceğimiz yegane unsur geniş ekran seçeneğinin bulunmaması. Yanlardaki siyah çizgilere katlanmak durumundasınız. Oyunun orijinal şarkıları zaten mükemmeldi ama Peter McConnell gitmiş, hepsini tek tek Melbourne Senfoni Orkestrası ile birlikte yeniden kayıt altına almış. Oyunun yapımcı yorumları kısmında işte bu kişilerin anlattıklarını dinliyorsunuz. Kimi zaman oyunun kendisinden bile komik şeyler duyacağınızı söyleyebiliriz. PUANLAMA